İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar boşanma dosyasında tarafların boşanmalarına ve velayet ile kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin kesinleştiği, ancak boşanmanın ferilerine ilişkin diğer hükümlerin istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak yeniden incelenmek üzere dosya mahkemesine iade edilmiş ve anılan dosya mahkemenin 2022/281 Esasına kaydedilip henüz derdest olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir nafakasının dava konusu edilen dosyada artırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü istemiştir. GEREKÇE: Dava; derdest boşanma davasında davacı ve yanında bulunan müşterek çocuklar lehine TMK'nun 169 maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakalarının artırılması isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aradan geçen süre sonrası yetersiz kaldığını, davalının gelirinde artış olduğunu ileri sürerek; nafakanın aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; artış talebinin fahiş olduğunu, davalının halen bekçi olarak çalıştığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanma kararının kesinleşmesi ile iş bu dava arasında geçen sürede ülke ekonomik şartlarında ciddi değişimler yaşandığını, bu davanın açılmasının belli bir zamana bağlı tutulduğunu, hakkaniyet gereğince davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına yoksulluk nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bu haliyle boşanmanın 13/12/2021 tarihinde, nafaka ve sair hususların 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 06/12/2021 tarihinde açıldığı, mahkemece boşanma ile birlikte müşterek çocuk lehine takdir olunan iştirak nafakasının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, iştirak nafakasının boşanmanın kesinleşme tarihi olan 13/12/2021 tarihinden itibaren geçerli olduğu, iş bu dava tarihinin ise kısa bir süre önce 06/12/2021 olduğu, kaldı ki takdir olunan iştirak nafakasının istinaf denetiminden geçerek 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, geçen sürenin çok kısa olması ve iştirak nafakasının iş bu dava tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle nafakanın arttırım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı, müşterek çocuklarının hesabına para gönderdiğini, ihtiyaçlarını karşıladığını, bankalara kredi taksidi ödemeleri yaptığını, davacının çalıştığını belirterek; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine ve çocuklar için 200,00'er TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına ve nafakaların her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"Davacı T1 yararına dava tarihi olan 26.04.2018 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'e verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" "03.09.2018 doğumlu, TC kimlik numaralı, müşterek çocuk Hakan Poyraz Öz için çocuğun doğum tarihi olan 03.09.2018 tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'e verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" II-Gündoğmuş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 02.05.2019 tarih, 2018/24 esas ve 2019/17 karar sayılı ilamına ilişkin davacı T1 vekilinin tüm, davalı T3 ise sair istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, (HMK.m.353/1.b-1) III- 1...
Davacı boşanma davası içinde, bu dava sonuçlanmadan yoksulluk nafakası isteminde bulunmamış, boşanma hükmü kesinleştikten sonra 12.04.2013 tarihinde açtığı bu dava ile 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden başlamak üzere bu miktarın lehine tedbir nafakası olarak tensiben verilmesini istemiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. (TMK 169.madde). Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi, yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir....
Boşanma davası içerisinde TMK.nun 169.maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Takibe dayanak ilamda davacı boşanma davası açılması sebebi ile ayrı yaşama hakkına dayanmamış, boşanma davasından önce haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. Kaldı ki, bu davadan sonra açılan terk nedeniyle boşanma davası da retle sonuçlanmıştır. O halde; TMK.nun 197.maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı ve lehine hükmedilmeyen yoksulluk nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2008/40 E. ve 2008/548 K. sayılı ilamıyla davacı lehine hükmolunan 300 TL yoksulluk nafakasının 750 TL'ye artırılmasını istemiştir. Davalı, yoksulluk nafakasına ilişkin kararın 18.11.2010 tarihinde kesinleştiğini, bu davanın ise kararın kesinleşmesinden hemen sonra 23.12.2010 tarihinde açıldığını, nafakanın artırımı gerektirir bir durumun söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yoksulluk nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.TMK'nun 176/4.maddesi “tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” hükmünü amirdir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....