WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşanma davası ile hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek; yoksulluk nafakasının 300 TL'den 600 TL'ye, iştirak nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye artırılması talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, 150 TL iştirak nafakasının 300 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davalı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın...

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, tedbir nafakasının ödenmesine dava tarihi olan 03/06/2014 tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; 11/04/2013 tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

      Somut olayda talep edilen tedbir nafakasının miktarı 21.600 TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların temyiz dilekçesinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        İlk derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakasının yıllık miktarı 13.200,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan “58.800,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davalı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, bölge adliye mahkemesinin tedbir nafakasının başlangıç tarihine ilişkin esastan red kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm sonucu fıkrasının 4. bendinde yer alan "Davacı için 15. celsede verilen 500,00TL tedbir nafakasının dava kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, dava kesin hükümle sonuçlandıktan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, bu miktarların tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın gelecek yıllar için TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırım yapılmasına" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine 4. bent olarak “30/10/2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde; dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 500TL nafakanın boşanma hükmü kesinleşinceye kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra da yoksulluk nafakası olarak...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ayrı yaşayan davacı eşe bağlanan tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2008...

              -TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk küçük Rümeysa için aylık 750,00.-TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı T1 Balcı'nın Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/360 E.-2014/510 K. sayılı dosyasında boşanma davası açmadan sadece nafaka davası açmak suretiyle 200,00.-TL kendi için, 150,00.-TL müşterek çocuk için olmak üzere toplam 350,00.-TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, akabinde müvekkil T3 tarafından Kayseri 6....

              -TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk küçük Rümeysa için aylık 750,00.-TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı T1 Balcı'nın Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/360 E.-2014/510 K. sayılı dosyasında boşanma davası açmadan sadece nafaka davası açmak suretiyle 200,00.-TL kendi için, 150,00.-TL müşterek çocuk için olmak üzere toplam 350,00.-TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, akabinde müvekkil T3 tarafından Kayseri 6....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadın lehine ara kararı ile Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakasının boşanma davasının kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekirken, tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi yanlış olmuştur. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK md. 438/7)....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına asıl ve birleşen davada hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin "Birleşen tedbir nafakası davasında ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı ile boşanma davasında velâyeti davalı -davacı anneye bırakılan ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davacı -davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu