Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin önceki kararı ile "Yapılan yargılama sonucu mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, birleşen davanın kabulü veya reddi konusunda herhangi bir hüküm oluşturulmadığı gerekçede ise sadece "müşterek çocuk Şüheda ve davalı-birleşen davada davacı kadın yararına tedbir nafakasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur" şeklindeki yetersiz gerekçe ile tedbir nafakası kararı verildiği, asıl davada davalı kadının cevap dilekçesinde tedbir iştirak ve yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu, birleşen davada TMK 197. Maddesi uyarınca tedbir nafakası talep edildiği, mahkemece verilen tedbir nafakasının TMK 169. Maddesine göre mi yoksa TMK 197....

GEREKÇE : Asıl dava boşanma, birleşen dava ise TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası davasıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı ... ve davalı-karşı davacı ..., 02.01.2017 tarihli dilekçeleriyle davalarından feragat ettiklerini bildirdiklerinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün her iki boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....

    Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması, tedbir nafakası davası ve birleşen karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince çocukla kişisel ilişki kurulması davasının, tedbir nafakası davasının ve birleşen karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince kesinleşen kadının boşanma davasındaki boşanma hükmü ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, sair yönlerden kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocukla kişisel ilişki kurulması davasının, tedbir nafakası davasının ve birleşen karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; karşılıklı açılmış boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, karar davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur tespiti, davacı-karşı davalı kadın lehine hükmolunan tazminatlar, kendisinin tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmolunan tedbir nafakası yönünden, davacı-karşı davalı kadın tarafından davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatların ve tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf edilmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, katılma yoluyla tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 17.11.2016 tarihli bu karar davacı erkek tarafından kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden, davalı kadın tarafından ise boşanma davasının kabulü ve fer'ileri yönünden tümüyle istinaf edilmiştir....

          Mahkemece tarafların ekonomik durumu dikkate alınarak müşterek çocuklardan Hira Nur için geçici nitelikte tedbir nafakası takdir edilmesinde yanlışlık bulunmamış ancak mahkemenin karar tarihi itibari ile tedbir nafakasını artırır iken aylık 750,00 TL olan talebi aştığı anlaşıldığından Hira Nur için tedbir nafakasının 23.02.2021 tarihi itibari ile aylık 750,00 TL ye çıkarılmasına ve karar kesinleştiğinde aynı miktarın iştirak nafakası olarak davalı/ karşı davacı erkekten tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Mahkemece tarafların ekonomik durumu dikkate alınarak davacı/karşı davalı kadın lehine geçici nitelikte tedbir nafakası takdir edilmesi ve miktarında yanlışlık bulunmamıştır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....

          Davalı kadın vekili 20/06/2016 tarihli birleşen tedbir nafakası dava dilekçesinde özetle; erkeğin açtığı boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği 28/06/2013 tarihinden sonra tarafların kısa süreliğine barıştığını, 2014 yılından itibaren tarafların ayrı yaşadığını, davacı - davalı erkeğin sadakatsizliği yüzünden tarafların tekrar ayrıldığını, kadının hiçbir gelirinin bulunmadığını belirterek davalı - davacı kadın lehine aylık 700 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı - davalı erkek vekili süresinde sunduğu 03/08/2016 tarihli birleşen tedbir nafakası davasına cevap dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Yasemin'e aylık 250 TL yardım nafakası ödediğini, müşterek çocuk Müşfika'nın da yardım nafakası davası açtığını, erkeğin kendi malvarığını kadın adına satın aldığını, kadının kira gelirleri bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, ..... velayeti, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davacı anneye bırakılan .....için takdir edilen nafakanın, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra iştirak nafakası olduğu, yine davacı kadın için takdir edilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına, hüküm bölümünde bu nafakanın yardım nafakası olarak bahsedilmesi, maddi hata sonucu olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin imkan dahilinde olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, maddi tazminat miktarı, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının sabit maaş geliri ve saptanan malvarlığı karşısında, boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği ve bu yöne ilişkin Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle de yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...

              UYAP Entegrasyonu