AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/50 ESAS 2020/426 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Nafaka (Yoksulluk Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/50 ESAS 2020/426 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Nafaka (Yoksulluk Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
gerekçesinin hatalı olduğu,kadın lehine boşanma istemli davalarda tedbir nafakasına hükmedilmesi bağımsız açılan önlem nafakası davasında nafakaya hükmedilmesini engellemediği gibi, talebi konusuz da kılmadığı, her iki davanın hukuki sebeplerinin ayrı olduğu, kadının ayrı yaşamada haklılığını ispat ettiğinden kadının birleşen önlem nafakasının reddine yönelen istinafının kabulü ile kadının birleşen önlem nafakası davasının kısmen kabulüne, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına göre aylık 900,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık, birleşen ÖNLEM nafakası davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, bu yön gözetilmeden isteğin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 4-Boşanma ve ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK.md.186/1), geçimine (TMK.185/3), malların yönetimine (TMK.md.223,242,244,262,263,264,267,215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır (TMK.md.169). dava süresince geçerli olacak olan bu tedbirlerin alınması, tarafların “kusursuz” olma şartına bağlanmamış, yasada önlem için “kusur” unsuruna yer verilmemiştir. Başka bir ifadeyle tarafların kusur durumu hiç bir şekilde tedbir nafakası takdirine etkili bir unsur değildir (Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2011 tarihli 2011/2-253 esas, 2011/670 karar sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tedbir nafakası istemine ilişkin olup, dava mahkeme tarafından da "nafaka (önlem nafakası)" olarak vasıflandırıldığından inceleme görevinin 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3 Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki dava dosyası Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.09.2017 tarihli gönderme kararı üzerine geldiğinden, Yargıtay Kanununda 6723 sayılı Kanunla yapılan ve 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine değil, iş bölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince istinaf edilmiş; Davacı kadın, lehe hükmedilen nafaka ve tazminat miktarını, Davalı erkek, kusur belirlenmesini, aleyhe nafaka ve tazminata hükmedilmesini ve miktarlarını, aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmesini İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma ve eki niteliğindeki istemlere ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar TC. kimlik numaralı Aysima Başoğlu için aylık 1.000,00 TL bağımsız tedbir nafakası ile TC. Kimlik numaralı Ahmet Taha Başoğlu için aylık 600,00 TL bağımsız tedbir nafakasının mahkememizin 2020/147 Esas sayılı dosyasından çocuklar için takdir edilen tedbir nafakası tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla her ay davalı baba T3 alınarak çocuklar için harcanmak üzere davacı anne T1 verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından, davanın kabulüne, hükmedilen nafaka miktarına yönelik olarak istinaf edilmiş, davanın reddine karar verilmesi, olmadığı taktirde nafaka miktarının düşürülmesi talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası davasıdır....
dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olacağı, Görüldüğü üzere TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nun 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakasının mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleri oldukları, bir taraf lehine TMK 197 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdir edilmesinin, o taraf için mevcut boşanma davasında tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde TMK 169 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdirine engel olmadığı, Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, eldeki boşanma davasında ilk boşanma dava tarihinden itibaren TMK’nın 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kadın tarafından açılmış nafaka artırım davası bulunmadığı halde bağımsız tedbir nafakası davasına (Ankara 16.Aile Mahkemesi 2018/386 esas-2019/72 karar) atıf yapılarak hüküm tesis edilmesi...
Boşanma davası açılmış olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince, hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ilişkin önlemleri almakla yükümlüdür. Davalı lehine yabancı mahkemede nafakaya hükmedilmiş olması, bu karar tenfiz edilmedikçe Türkiye'de hukuki sonuç doğurmaz. Davalının nafaka yükümlülüğüne ilişkin yabancı ilamın tenfizini isteme olanağına sahip olması da, Türk Medeni Kanununun 169. madddesi uyarınca önlem alınmamasını gerektirmez. O nedenle davalı eş ve yanında bulunan çocuklar için uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekir. Bu sebeple davalının nafakaya ilişkin temyiz itirazının kabulü gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun bu hususa ilişkin onama düşüncesine iştirak etmiyorum....