Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 22/10/2010 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 14/08/2012 d.lu Ege isimli bir müşterek çocuklarının olduğu, davacı kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ile düğün nedeni ile takılan 41.691,37.TL kişisel ziynet eşyası, takıların aynen iadesi mümkünse aynen, mümkün değil ise değerinin yasal faizi ile birlikte davacı kadına ödenmesine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 09.04.2015 gün ve 24941-7123 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Davalı kadın yararına hükmolunan eşyalar konusunda, 03.07.2014 tarihli protokoldeki düzenlemeye aykırı olarak hüküm tesis edilerek anlaşmalı boşanma kararı verilmiştir....

    KARŞI OY YAZISI Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi, tarafların anlaştıkları şekilde kademeli olarak düzenlenmiş, karar tarafların kanun yolu başvurusundan feragat ettiklerini bildirmeleriyle 4.3.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra 22.4.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk, 11.4.2013 doğumlu olup, dava tarihinde bir yaşını henüz bitirmiştir. Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir....

      Olayımıza gelince;Dava kişisel malların iadesi istemine ilişkindir.Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile mahkemesinde görülmesi zorunludur.Bu nedenle bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde,bağımsız Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve savcılar yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir.Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226 ncı maddesinde düzenlenmiş olup,davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap eder.Söz konusu maddenin Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer aldığı ve Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip sonuçlandırılması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

        Olayımıza gelince;Dava kişisel malların iadesi istemine ilişkindir.Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile mahkemesinde görülmesi zorunludur.Bu nedenle bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde,bağımsız Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve savcılar yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir.Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226 ncı maddesinde düzenlenmiş olup,davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap eder.Söz konusu maddenin Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer aldığı ve Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip sonuçlandırılması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

          Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Somut olaya bakıldığında;eldeki davanın asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından reddedilen kişisel eşya iadesi talebi yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır....

            b) Mahkemece, velayetleri anneye bırakılan ortak çocuklar ile davacı-davalı baba arasında "Aynı şehirde ikamet etmeleri hali" ve "Farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflarca özellikle bu konuda bir talep olmadığı halde, günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken, aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması doğru olmamıştır. Ayrıca kişisel ilişkinin cuma gününden başlatılması, dini bayramlarda tüm günleri kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması, yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş günlerinin belirlenmemesi de hatalı olup, kurulan kişisel ilişki, okul çağında bulunan çocukların eğitim durumunu engelleyici nitelikte olduğu gibi annenin velayet görevini de engelleyici niteliktedir....

              Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararında kadının kabul edilen boşanma davası (TMK m. 166/1) kaldırılarak, kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi kabul edilmiş, tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak (TMK m. 161) boşanmalarına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince boşanma konusunda yeniden karar verildiği halde boşanmanın eki niteliğinde olan velayet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, iştirak nafakasının miktarı, velayet, kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece tarafların boşanma davalarının TMK 166/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş, kadının TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocukların velâyetinin anneden alınması ve baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması koşullarının gerçekleşmediği, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma ilâmındaki kadının oturduğu evin kirası ve aidatının erkek tarafından ödeneceği hükmünün, kadının boşanma sonrası yeni bir evlilik yaptığı ve tarafların ekonomik durumları gözetildiğinde, kaldırılmasının gerektiği gerekçesiyle; davacı-davalının velâyetin değiştirilmesi davası ile davalı-davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine ve davacı-davalının boşanma protokolündeki hükmün kaldırılması talebinin kabulü ile anlaşmalı boşanma ilâmındaki kadının oturduğu veya ileride taşınacağı taşınmazın kirası ile aidatının erkek tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                    UYAP Entegrasyonu