"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması veya Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayetin kaldırılması talebinin reddi yönünden, davalı tarafından ise velayetin değiştirilmesi davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar, 08/04/2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı babaya verilmiştir. Bu dava ise, 04/12/2015 tarihinde açılmıştır. Boşanma davasından sonra davalı babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, boşanma davasının reddine karar verildiği, ortak çocukların velayetinin anne ve babada bulunduğu, kişisel ilişki için ise ayrı bir dava açılmadığı halde velayetin anneden alındığından bahisle anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlemesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2019/615 ESAS, 2021/188 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)|Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Van 1.Aile Mahkemesi 'nin 30/03/2021 Tarih, 2019/615 Esas , 2021/188 Karar sayılı dava dosyasında verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ilgisiz olduğunu, evi terk ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı eylemlerde bulunduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, maddi manevi tazminata, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Ancak raporda çocuğun yaşından küçük belirtiler göstermesi ve sebebinin araştırılmamış olması hususu birlikte değerlendirildiğinde hazırlanan rapora dayalı olarak velayetin düzenlenmesi konusunda hüküm tesisi yeterli değildir....
kalmak istediği konusunda görüşüne başvurulması, menfaatlerine açıkça aykırı düşmeyecek ise, ifade ettikleri görüşe önem verilmesi,gerektiğinde psikolog, pedogog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan çocuğun üstün yararının ebeveynlerinden hangisi yanında bulunmak olduğu yönünde yeniden rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün,yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.350,00 TL. vekalet ücretinin ......'den alınıp duruşmaya gelen ......'...
Görüldüğü üzere davalı anne, boşanma kararının velayete ilişkin bölümünü temyiz ederek, daha sonra 26.08.2003 ve 19.07.2004 tarihinde açmış olduğu davalarla çocuklarının velayetini kendisine teslimi için sürekli bir çaba içinde olmuştur. Ancak sözü edilen davalar nedeniyle çocukları üzerindeki velayet hakkını kullanma fırsatı bulamamıştır. Davalı annenin velayeti ifadan aciz olduğunu gösteren delil bulunmamaktadır. Belirli bir kişiyle evlilik dışı ilişki kurması ve bilahare aynı kişiyle resmen evlenmiş olması da velayetin kaldırılması için yeterli değildir. O halde davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile velayetin kaldırılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasına dayanak yapılan Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi'nin 2015/503 Esas, 2016/427 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verilen boşanma davasının kesinleşmesinden bu davanın açılmasına kadar üç yıldan fazla zaman geçtiği, davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanlarından tarafların müşterek yaşamı yeniden kuramadıkları gerekçesiyle tarafların TMK'nın 166/4. maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, kadın için 200,00 TL tedbir, çocuklar için 300,00’er TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların 2018 yılına kadar birlikte yaşadığını, davacının 2016 yılından beri ayrı evde yaşadığı iddiasını ispatlayamadığını belirterek kararın ortadan kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK' nın 166/son maddesi gereğince açılan boşanma davasıdır....
in çıkarına ve tarafların durumuna uygun olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilerek anneye verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerden boşanma davasından sonra velayet sahibi babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, ve istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır. Çocuğun velayete ilişkin beyanının üstün yararına uygun olduğuna dair delil de bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı annenin velayetin değiştirilmesine yönelik davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır. Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya, karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; ....1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 78349 sayılı kararı ile “veliler ... ve ....'ın boşanmasına,” karar verilmiş olup, karar kesinleşmiştir. Kesinleşen bu ilam ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 31.08.2012 tarih 2012/261 E - 2012/185 Karar sayılı ilamıyla “boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizine “ karar verilmiş ve tenfiz kararı kesinleşmiştir. ..... Mahkemesinin anılan kararında tarafların boşanmasına karar verilmiş olmakla birlikte müşterek çocukları 22.09.2007 doğumlu küçük ...'...