Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2020/34 ESAS, 2021/145 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının hakaret ettiğini, evin geçimiyle ve çocuklarla ilgilenmediğini, son olarak evi terk ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 21/04/2021 tarihli duruşmada her çocuk için 500,00 TL nafaka istediğini beyan etmiştir. SAVUNMA Davalı davaya cevap vermemiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesinde, ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte asıl olan çocuğun üstün yararıdır.(TMK.339) Çocuğun üstün yararı belirlenirken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararı etkilenmediği ölçüde göz önünde tutulur....

Davalı cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesinde aleyhe olan iddiaları kabul etmediğini, kendisinin yapmış olduğu bir evliliğin olmadığını, çocuğun psikolojisinin gayet normal olduğunu, davacının boşanma sonrasında çocukla hiç ilgilenmediğini, geçen 10 yıllık süreçte toplam 10 defa çocuğu gördüğünü, çocukla kendisinin ilgilendiğini, çocuk ile ortak bir yaşam oluşturduğunu, sosyal çevresi ve okul çevresi oluştuğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacı tarafça açılan velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının iptali davasının reddine, karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülen boşanma davasında boşanma ve velayet hususlarının kesinleşmiş olduğunu, yalnızca nafaka ve tazminat talepleri yönünden yargılamanın derdest durumda olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın derdestlik yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    ye hayal ürünü suçlamalar yaptırarak Mahkemeyi yanılttığı, davalıya yoksulluk nafakası bağlanırken babasından kalan maaşı azaltarak söylediği, bu maaşın kesilmemesi için resmi evlilik yapmadan imam nikahlı olarak yaşadığı, hatta bazı yerlerde sigortalı olarak çalıştığı göz önüne alınıp, sosyal ekonomik durum araştırması yapılmadan nafaka bağlandığı, velayetin değiştirilmesi konusunda çocukların üstün yararı gözetilmeden karar verildiği, boşanma dosyasının devamı olduğunu düşündüğü bu davada yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesinin mükerrer vekâlet ücreti tayini olduğunu, yargılamanın iadesi kararı verilerek, nafakanın kaldırılması, velayetin değiştirilmesi gerektiğinin ileri sürerek; davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....

      Dava, velayetin değiştirilmesi bu talebin reddi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine, boşanma davasında kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu gerekçesiyle davacı ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesisine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....

      Boşanma, nafaka, velayet ve diğer talepler hakkında kesin hüküm olduğundan dolayı davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır. 2- Velayetin babadan kaldırılarak anneye verilmesini gerektirir dosyada delil olmamasına rağmen müşterek çocuk Melih Nurullah Yılmaz'ın velayetinin anneye verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Mahkemece hükmedilen nafaka miktarı çok fahiş olup, müvekkilin bunu ödeyecek durumu yoktur, hükmedilen nafaka miktarının düşürülmesini talep ederiz. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin düzenlenmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesi talebine dairdir. HMK'nın 355. maddesine göre; "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı ve kili ve davalı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, asıl davanın kabulünü, velayetin babaya verilmesini, nafaka ve tazminat miktarlarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve karşı dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı kadının dava dilekçesinde terditli olarak TMK m. 161 olmadığı takdirde 166/1 maddeleri gereğince boşanma davası açmış olduğu, erkeğin kadına darp uyguladığı, başka kadınlar ile güven sarsıcı hareketlerinin bulunduğu, kadına hakaret ve tehdit içeren beyanlarda bulunduğu, kadınla manevi olarak ilgilenmeyip kadını dışarı dahi çıkartmadığı anlaşıldığı ancak kadının başka kadınlarla cinsel birliktelik yaşadığının dosya kapsamından sabit olmadığı gerekçesiyle TMK'nın 161. maddesine dayalı boşanma davasının reddine, TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulüne, velayetin anneye tevdiine, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kararın kesinleşmesi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte , 45.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata, çocuk yararına 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın devam eden yıllarda kararın kesinleşmesi tarihi itibari ile TÜİK'in belirlediği...

      Dava, velayetin kaldırılması talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; küçük Eylül'ün dedesi olan davacı, bu dava ile torunu olan 18/08/2016 doğumlu Eylül'ün velayetinin anneden alınmasını ve velayetin kendisine verilmesini talep etmiştir. Dava velayetin değiştirilmesi olarak açılmış ise de, hukuki nitelendirme görevi hakime ait olduğundan, davanın velayetin kaldırılması davası mahiyetinde olduğu görülmüştür. Velayetin kaldırılması davasının görülebilmesi için de ortada velayete ilişkin bir düzenlemenin olması gerekmektedir. Küçüğün anne ve babası olan davalılar 14/12/2016 tarihinde verilen ve 26/12/2016 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile boşanmış iseler de, küçüğün velayeti hakkında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Yani küçüğün velayeti askıdadır....

      UYAP Entegrasyonu