WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın daha önceden kızı ile evlenip boşanan sanığa ve haklarında verilen beraat kararı temyiz edilmeyen diğer sanıklara yurt dışında yaşıyor olması nedeni ile emaneten av tüfeği verdiği ,yıllar sonra istediğinde ise devir olgusunun sanıklar tarafından ayrı ayrı inkar edilmek sureti ile "Güveni Kötüye Kullanma" suçunun işlendiğinin iddia edildiği olayda, Sanığın atılı suçu işlediğine dair somut ve inandırıcı delillerin elde edilemediğinin anlaşılması karşısında; beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararının verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi...

      Davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.3 maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir....

        kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise, bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....

          O halde, ilk derece mahkemesince davalı erkeğin de asgari ücretle çalıştığı göz önüne alınarak davacı kadının çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa yoksulluktan kurtaracak düzeyde düzenli ve sürekli bir gelirinin olup olmadığının, işten ayrılmışsa kendi isteği ile mi yoksa zorunlu olarak mı ayrıldığı hususları araştırılarak boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            O halde davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m.175). Mahkemece davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; dosya arasındaki belgelerden kadının daha önce çalıştığı ancak işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Kadının iş güvencesi olan bir işte çalışıp çalışmadığı, kendisini yoksulluktan kurtaracak sürekli ve düzenli bir gelir elde edip etmediği, işten ayrılmış ise kendi isteği ile mi yoksa zorunlu sebeplerden dolayı mı ayrıldığı hususlarının araştırılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, lehine hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarı ile kaldırılan tedbir kararı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kadının ve kendi davasının tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

                G E R E K Ç E : 506 sayılı Yasa'nın 68. maddesinde, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıkları'na tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına, ölen sigortalının aylığının oransal olarak bağlanacağı; bağlanan aylıkların Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıkları'na tabi işlerde çalışmaya, buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesileceği düzenlenmiş iken, 5510 sayılı Yasa'nın 34. maddesinde, ölen sigortalının aylığının oransal olarak, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlara bağlanacağı düzenlenmiş; aynı Yasa'nın 56. maddesinde 506 sayılı Yasa'da olmayan bir düzenleme getirilerek eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu...

                G E R E K Ç E : 506 sayılı Yasa'nın 68. maddesinde, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıkları'na tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına, ölen sigortalının aylığının oransal olarak bağlanacağı; bağlanan aylıkların Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıkları'na tabi işlerde çalışmaya, buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesileceği düzenlenmiş iken, 5510 sayılı Yasa'nın 34. maddesinde, ölen sigortalının aylığının oransal olarak, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlara bağlanacağı düzenlenmiş; aynı Yasa'nın 56. maddesinde 506 sayılı Yasa'da olmayan bir düzenleme getirilerek eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu...

                Aile Mahkemesinin ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini, müşterek çocuğun soyadının Gümüş olarak kimliğine işlendiğini, önümüzdeki dönem ilkokula başlayacağını, çocuğun soyadının çocuğun babasından boşandığı için kendi soyadıyla farklı olduğunu, bu durumun çocuk açısından telafisi güç durumlar yaratabileceğini belirterek, müşterek çocuğun Gümüş olan soyadının kendi soyadı olan Çeker olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı 04/07/2019 tarihli celsede, açılan davada müşterek çocuğumuzun soy adının annenin soy adı olarak değiştirilmesinde çocuğun şahsi hakları etkilenmediği sürece ve 18 yaşını geçtiği taktirde değiştirme imkanı olabileceğinden, bu hususta takdiri mahkemeye bırakıyorum demiştir....

                UYAP Entegrasyonu