Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

    Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

      Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

        Soy bağının reddi davasının, anne tarafından kendi adına açılması mümkün değildir. Dava, anne tarafından küçük Ömüray Destan'a velayeten açılmıştır. Yargılama devam ederken, kayyım davaya dahil edildiğinden, o andan itibaren çocuğu temsil yetkisinin kayyıma geçtiği anlaşılmaktadır. Kayyım tarafından, anne vekiline verilmiş bir vekaletnamede bulunmamaktadır. Artık, anne davada davalı konumundadır. O halde mahkemece, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde aktif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

        G.. tarafından; davacının evlendiğinden beri kayınbiraderleri ile birlikte kaldığının, boşandıktan sonra da eski eşinin kendisi ve kardeşleri için ev bulana kadar eski eşin kardeşlerinin davacı ile birlikte kaldıklarının, 1,5-2 yıl önce eski eşin kardeşlerini kendi yanına aldığının ( 2015/Nisan tarihli ifade ) beyan edildiği, ancak zabıta tutanaklarında A.. G..'den hiç bahsedilmediği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak; " eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup kanun koyucu tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

          a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de ; 2-Konut dokunulmazlığının ihlali suçu açısından; 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve önceden hapis cezası ile mahkum edilmeyen suça sürüklenen çocuğa verilen kısa süreli hapis cezasının, aynı Yasanın 50/1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi, 3-Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 40/3-4. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgari Standart Kuralları'nın 16....

            takdirde ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir....

              Mahkemece çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarında re'sen araştırma ilkesinin de uygulanacağı gözetilerek taraf delillerinin sorulup toplanması, tanık isimleri bildirilmesi halinde dinlenmesi ve gerektiğinde uzman raporu da alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Ortak çocuk....28/04/2005 doğumludur ve idrak çağındadır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından çocuğun idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocuğa adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşünü ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarlarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir....

                tayin edilen günlerde ve daha da fazlasıyla annesine gönderildiğini, boşandıktan sonra müvekkilinin çocuğa hem annelik hemde babalık yaptığını, ona karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ortak çocuk ve üvey kardeşi Yusuf arasında iyi bir uyum ve güzel bir ilişki olduğunu, kavga etmediklerini, davacı annenin gün boyu çalıştığını bu yüzden müşterek çocukla ilgilenemeyeceğini, gelir düzeyinin ise ortak çocuğa bakmak için yeterli olmadığını, davacı annenin ortak çocuğa özel bir oda tahsis edemeyecek küçük bir konutta yakınları ile birlikte yaşadığını bildirerek davanın reddine hükmedilmesini istediği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Adana 4....

                Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmış olup süreç içerisindeki yasal değişiklikler karşısında davacının çift aylığa hak kazanamayacağının belirgin bulunmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.11.2016...

                  UYAP Entegrasyonu