nin sözleşmede müşterek ve müteselsil borçlu oldukları, buna göre TMK dışındaki kişi ve şirketlerin müşterek müteselsil kefil oldukları, sözleşmenin teminatı olarak alınan ipoteklerin asıl borçlu TMK şirketinin borcunu teminat altına almak için verildiği, kefillerin borcunu teminat için verilmediği, bu yönden itirazın yerinde olmadığı, ancak, BK'nın 584. maddesi gereğince müşterek müteselsil kefillere başvurmak için asıl borçluya ihtarname gönderilmesi gerektiği, banka tarafından asıl borçlu TMK şirketine çıkarılan ihtarnamenin şirket tarafından bankaya bildirilen ve ticaret siciline kayıtlı adrese gönderilmediği, ihtarnamenin gönderildiği adresin şirketle ilgilisinin kurulamadığı, bu nedenle ihtarın usule uygun olmadığı, usulsüz ihtar nedeniyle kefillere başvurulamayacağı ve bu nedenle İİK'nin 257/1. maddesinde şartların gerçekleşmediği gerekçesi ile ihtiyati haciz kararının itiraz edenler lehine kaldırılmasına karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/06/2021 NUMARASI: 2020/294 Esas - 2021/370 Karar DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR TARİHİ: 24/02/2022 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu olan, davalı ...Ticaret A.Ş.'den, bedeli tamamen ödenerek, müvekkili tarafından satın alınan ve adına tescilli İstanbul ili Esenyurt İlçesi ... Köyü ... ada ... parselde yer alan ... Blok ... :...D:... nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan, diğer davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileriyle birlikte terkin edilerek ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirimi ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar ... T.A.Ş. Ve ... A.Ş....
O halde mahkemece, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin mahiyeti, verilme nedenleri ve haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borçların ödenip ödenmedikleri, ipotek alacaklısı olan kurumlardan araştırılarak ve tapudan ipotek akit tablolarının onaylı örnekleri getirtilerek, ipoteklerin zorunlu ipoteklerden olup olmadıkları, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra ipoteğin meskeniyet şikayetine engel türden olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2- İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....
Sayılı icra dosyasından müvekkil şirkete gönderilen İİK. --- haciz ihbarnamesine istinaden müvekkil şirketin davalı şirkete karşı hiçbir borcu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya içerisinde mevcut dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının incelenmesinde konut niteliğindeki 17 bölüm nolu taşınmazın davacı adına 01/08/2018 tarihinde satış edinme sebebine istinaden tapuya tescil edildiği ve halen davacı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Somut olayda icra takip alacaklıları ve davacının maliki bulunduğu dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında lehine ipotek şerhi işlenen alacaklılar işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ipotekleri kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLER : Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Tapu senedi, Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satım sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Kamu düzenine aykırılık yönünden re'sen yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T6 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....
-TL borçlu olmadığının, 18.12.2007 dava tarihi itibariyle davacının toplam 8.271.93.-TL borçlu olduğunun 20.179.78.-TL borçlu olmadığının tespitine, davalı alacaklı icra takibinde kötüniyetli olmadığından davacı yararına kötüniyet tazminatına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden davacıdan alınmasına, 30.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada (birleşen davada) davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak, Tapu kaydında mevcut haciz şerhinin tespit edilen bedele yansıtılması ve vefa harçlarına ait şerhin korunması kararı yerine taşınmazın her türlü haciz,ipotek ve takyidatların terkin edilerek davacı idare adına tesciline karar verilmesi doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-2 nolu bendindeki (her türlü haciz,ipotek ve takyidatların terkin edilerek) kelimelerinin çıkartılmasına, b-1 nolu bendine ayrı bir cümle olarak (Tapu kaydında mevcut haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına, vefa hakkına ait şerhin tapu kaydında korunmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/80 E. sayılı dosyasının 11/09/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 05/02/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu senedi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin korunması hakkında kanundan kaynaklanan satıcının ayıptan ve zapttan sorumluluğu nedeniyle ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin terkini, kabul edilmediği taktirde taşınmazın güncel değerinin tahsili istemine ilişkindir....