Bu durumda anılan madde uygulanacağından hacizlerin kaldırılması yönündeki şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366 ve HMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda anılan madde uygulanacağından hacizlerin kaldırılması yönündeki şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366 ve HMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu aleyhinde ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03.04.2012 tarih ve 2010/625 Esas 2012/215 Karar sayılı ilamında hükmedilen kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığı, hacizler yapıldığı, borçlu vekilince 2942 ve 6111 sayılı Yasa hükümlerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği mahkemece hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. 30.06.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasanın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na...
Borçlu Belediyenin 6552 sayılı Kanun ile değişik 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca hacizlerin kaldırılması için borca yeter miktarda mallarını icra müdürlüğüne bildirmesi ve icra müdürlüğünce bu mallara haciz konulması gerekir. Borçlu Belediye, böyle bir bildirimde bulunmadığı halde, ilgili yasaya dayanarak, daha önce geçerli olarak konulan hacizlerin icra müdürlüğünce kaldırılması doğru değildir. O halde mahkemece alacaklının şikayetinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 07/12/2021 tarihli kararı ile dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Birim Arşiv Ayıklama ve İhya Komisyonu Başkanlığı'nın 17/12/2019 tarihli 2019/3255 Muh. sayılı imha kararı ile imha edildiği ve imha edilen dosyanın ihyası yapılmadan herhangi bir işlem yapılamayacağı gibi hacizlerin fek edilmesi mümkün olmadığı belirtilerek haczlerin fekki talebinin reddine karar verdiğini, hacizlerin devam ettiği dosyanın işlemden kaldırılmasının ve imhasının mümkün olmadığını, İİK'nın 106 ve 110 maddelerine göre tüm hacizlerin düşmüş olduğu ya da tahsil edilen dosyanın imhasına karar verilebileceğini, dosyanın imhasına karar verilmiş olmasının tek başına hacizlerin düşmüş olduğuna delil teşkil ettiğini belirterek İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca davacıların maliki bulunduğu şikayete konu taşınmazdaki 16/04/2004 tarihli haczin kaldırılması talebinin reddi işleminin iptali ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin haciz yolu ile takip yapıldığı, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin müdürlükçe kabulüne dair kararın usulsüz olduğunu ileri sürerek bu işlemin iptalini talep ettiği, mahkemece, takip kesinleşmeden ihtiyati haciz kararı alındığı ve ihtiyati haciz kararında belirtilen borç tutarı olan 78.413,00 TL karşılığı teminat mektubu teminat olarak yatırıldığından müdürlük kararının yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği, alacaklının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, takip konusu borcun tamamen ödenmeyip sadece takip tutarı yatırıldığından ihtiyati hacizlerin kaldırılamayacağı belirtilerek, istinaf talebinin kabulü ile icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/597 Esas sayılı dosyasında tedbir kararı verildiğini, iş bu tedbir kararında şirkete ait araçlar üzerindeki muhafaza işlemlerinin ve yakalama şerhlerinin kaldırılarak davacıya iadesine, banka hesapları üzerine konulan hacizlerin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, yeni takip yapılmamasına, hacizlerin kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verildiğini, bu nedenle karar gereğince işlem yapılarak müvekkili yönünden icra takibinin durdurulmasına, konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek takibe itiraz etmiş, itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce 04.09.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira parasının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu süresinde itiraz ettiği halde, davacı İcra Mahkemesinden yalnızca kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur....
DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkili ... hakkında Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2017/162130, 2017/162199 ve 2017/162120 Esas sayılı dosyalarıyla takip başlatıldığını, takiplerinin kesinleştiğini, zaman içinde tarafların anlaşmış olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, otomobil, sair menkuller ve gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin talep kaldırıldığı, ancak banka hesapları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek taleplerin reddine dair müdürlük işlemlerinin iptali ile banka hesapları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; şikayetin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 20/02/2018 düzenleme 22/03/2018 vade tarihli 400.000 TL bedelli senede dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmış, davacı borçluya ödeme emri 19/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu 12/09/2018 tarihinde açtığı dava ile taraflarınca imzaya itiraz edildiğini, imzanın müvekkiline ait olup olmadığının tespit edilemediğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, dosyada muhtelif hacizler bulunması nedeniyle dosya alacağının 35.454,08 TL fazlası ile birlikte nakit olarak icra dosyasına yatırıldığını ve hacizlerin kaldırılmasının istenildiğini, icra müdürlüğünün taleplerini reddettiğini belirterek, dosya borcunun nakit olarak ödenmesi nedeni ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kabulüne, İcra Müdürlüğünün 12/09/2019 tarihli işleminin iptaline karar verilmiştir. Davalı alacaklı tarafından Kayseri 1....
Yargılama aşamasında borçlu vekilince 6552 sayılı Yasa'ya göre haczin kaldırılması talebi bulunduğu için Mahkemece 6552 sayılı yasa değerlendirilmesi doğru ise de; Yasa hükümleri incelendiğinde 6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verilmekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....