herhangi bir bildirim yapılmadığından ve bankalar sisteminde haciz ve icra takibi açık göründüğünden borçlu açısından itibar kaybına yol açan görüntü oluştuğunu, İcra müdürlüğünce 3. şahıstan, haczin kaldırılması yönünde bir yazı talep edilmiş olup bu talebin borçlu aleyhine anılan hüküm yorumlanarak geri çevrilmesinin kanunun amacına aykırı olduğunu belirterek, müdürlük işleminin bozulmasını, düzeltilmesini ve yapılmayan işlemin yapılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Davacı, 17/01/2018 tarihinde icra müdürlüğüne sunduğu dilekçesinde; taşınmazlar üzerindeki hacizlerin İİK'nun 106 ve 110. Maddeleri gereğince düştüğünü ileri sürerek; hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş; icra müdürlüğü ise aynı günlü kararında, harç alınmaksızın hacizlerin kaldırılamayacağı gerekçesiyle talebi red etmiştir. Davacı taraf, icra müdürlüğünün 17.01.2018 tarihli kararının iptali ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebi ile mahkememizde dava açmış ise de; haczin tesis edildiği tarihte taşınmazların dava dışı borçlu şirket adına kayıtlı olması, yani geçerli şekilde tesis edilmiş bir haczin söz konusu olması ile icra takip dosyasının tarafı olmayan davacı tarafın İİK'nun 106 ve 110. Maddelerine dayanarak haczin kaldırılması talebinde bulunamayacağı hususlarını birlikte gözeten Mahkememizce, şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, müvekkili şirket hakkında iflas erteleme ve tedbir kararı bulunmasına rağmen taşınır ve taşınmaz malları üzerine haciz konulduğunu, bu hacizlerin kaldırılması için yaptıkları başvurunun 07.03.2014 tarihinde müdürlükçe reddedildiğini belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/640 Esas sayılı dosyasında, borçlu.... tarafından iflasın ertelenmesi davası açıldığı, bu dosyada mahkemece 02.01.2013 tarihinde “davacı şirket hakkında yapılmış ve yapılacak (İİK'nun 206.maddesi 1.sırasında yazılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetki itirazı ile birlikte ödeme emrinin diğer takip borçlusuna tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu bildirilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 01/.../2015 olarak düzeltilmesi ve konulan tüm hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazının ve hacizlerin kaldırılması talebinin...
İcra Mahkemesi'nin 2013/726 Esas sayılı dosyasında borçlu Belediye Başkanlığı tarafından 23.07.2013 tarihinde yapılan şikayette, Kamulaştırma Kanunu Geçici 6. maddesi nedeniyle Belediyenin hesaplarının haczedilemeyeceğinden bahisle haczin fekkine karar verilmesinin istendiği, ancak yapı denetim hesabına konulan hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece şikayetin esası incelenmesi gerekirken, derdestlik nedeni ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir....
Sayılı ilamı şöyledir; "Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince düzenlenen teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin ... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile onanmış, bu kez davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Tüketici Mahkemesinin 2021/249 esas sayılı dosyasından ihtiyati haczin dava süresince devamı konusunda bir karar verilmediğini, bu nedenle müvekkili aleyhine tesis olunan tüm ihtiyati hacizlerin kaldırılması gerektiğini, mahkemece bu taleplerinin kabul görmemesi halinde taşkın haciz iddialarının değerlendirilmesi gerektiğini, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2021/2882 esas sayılı dosyası incelendiğinde borç miktarını oldukça aşar bir biçimde haciz tatbik edildiğinin görüleceğini, söz konusu hacizlerin borç miktarını aşan kısmının kaldırılması gerektiğini, dosyada haczedilen İstanbul İli. Esenyurt İlçesi, 2070 ada, 18 parseldeki taşınmazın dosya borcunu karşılayacak ekonomik değerde olduğunu, bu nedenle müvekkiline ait 34 XX 455, 34 XX 446, 34 XX 238, 34 XX 856, 34 XX 377 plakalı araçlara konulan haczin taşkın haciz kapsamında olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, belirterek Bakırköy 3....
Borçlu vekili, mevcut hacizlerin kaldırılması için takip giderleri ve faizleri ile birlikte borcun tamamını karşılayacak miktarı takip dosyasına depo ettiğine göre, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılması gerekmektedir. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekili, mevcut hacizlerin kaldırılması için takip giderleri ve faizleri ile birlikte borcun tamamını karşılayacak miktarı takip dosyasına depo ettiğine göre, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılması gerekmektedir. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "2004 sayılı İ.İ.K.'nun 40/1 maddesi uyarınca; "Bir ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur." her ne kadar borçlu tarafça takibe konu edilen ilamın istinaf yasa yolunda kaldırılması üzerine hacizlerin kaldırılması talep edilmiş ise de İ.İ.K.'nun 40. Maddesi uyarınca takibin olduğu yerde duracağı, dolayısıyla daha önce konulan hacizlerin devam edeceği, anılan yasal düzenlemede hacizlerin kaldırılacağı yönünde hüküm bulunmadığı, mahkemesince yeniden bir karar verilmesi ve bu kararın önceki ilamla aynı mahiyette olması durumunda takibe kaldığı yerden devam edileceği, bu itibarla icra müdürlüğü kararının gerekçesi ile birlikte yerinde olduğu anlaşılmıştır....