Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin cevabi yazısı doğrultusunda borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılması talebinin kabulüne karar verildiği, alacaklı vekilinin bunun üzerine, bozma kararının borçlu tarafça 10/05/2022 tarihli haciz taleplerinden sonra takip dosyasına sunduğunu, İİK'nın 40/1. maddesi uyarınca icra takibinin bozma kararı ile duracağını, ancak bozma ilamı ibraz edildikten sonra duracağını, kararın ibrazından önce yapılan işlemlerin geçerli olacağını belirterek 31/05/2022 tarihli hacizlerin kaldırılması kararının iptalini talep ettiği, talebinin 01/06/2022 tarihli karar ile reddine karar verildiği, 31/05/2022 ve 01/06/2022 tarihli kararların alacaklı vekili tarafından şikayete konu edildiği, şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.03.2015 tarih ve 2014/15 Esas 2015/99 Karar sayılı kararı ile kabul edilerek, takibin 6.276,90 TL üzerinden devamına karar verildiği, alacaklının, icra dairesine ilamı ibraz ederek 09.04.2015 tarihli haciz talebi üzerine, icra müdürlüğünce hacizlerin uygulandığı, borçlunun ise itirazın iptali ilamını tehir-i icra talepli olarak temyiz ettiğine dair dilekçeyi ve 14291,94 TL bedelli teminat mektubunu icra dairesine sunması üzerine, 10.04.2015 tarihinde mehil vesikası düzenlendiği ve aynı tarihte borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak, malları hakkında uygulanan tüm hacizlerin kaldırılmasını istediği, müdürlükçe hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Alacaklı vekili şikayet dilekçesinde; takibin kesinleşmesinden önce borçlunun ihtiraz-i kayıt olmaksızın dosya borcunu ödemesinden ötürü, dosyaya giren paranın tarafına ödenmesi ve dosyanın kapatılması talebinin, borçlunun ödemeyi ihtiyati haciz konulan malvarlığı üzerindeki hacizlerin kaldırılması için yaptığı ve borçlunun borca itiraz etmesinden dolayı 18.01.2021 tarihli müdürlük işlemi ile reddedildiğini ileri sürerek hukuka aykırı müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II....

      Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Alacaklı şikayet dilekçesinde; borçlu aleyhine takip yapıldığını, takibin kesinleştiğini ve taşınmaz, taşıt vs sorgular yapılarak borçlu şirket adına olan taşınmaz ve araçlara haciz konulduğunu, hacizlerin kaldırılması için yapılan başvuruya istinaden hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, bu kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu cevap dilekçesinde; ... 2....

        Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığının 2019/254 Esas sayılı dosyası ile görüldüğü ve 26/02/2020 tarihinde konkordatonun tasdiki ile sonuçlandığı, konkordatonun tasdik ile bağlayıcı hale geleceği ve tasdikin ardından artık müvekkili hakkında haciz işlemi yapılamayacağı, İİK 308/ç maddesi uyarınca taraflar için bağlayıcı hale geldiği, İİK 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşüreceği, buna göre konkordatonun tasdiki ile birlikte tüm hacizlerin düştüğü beyanı ile dosyadan uygulanan tüm hacizlerin fekki istenilmiş, müdürlükçe 11/03/2020 tarihli karar ile konkordato kararında konulan hacizlerin kaldırılmasına dair bir ibare olmadığı, araçlarda yakalama var ise kaldırılabileceği, diğer hacizlerin olduğu yerde durması gerektiği, resen kaldırılamayacağı gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekilince bu kez İzmir 2....

        Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olduğundan, icra müdürünün haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas 2001/516 Karar sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu hususlara ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygun olup mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı verildiğinden bahisle müdürlük kararının kaldırılması gerektiğine ilişkin tespit ve gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, müdürlük işleminin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/709E-2012/1068K sayılı ilamı ile kısmi kabul kararıyla müvekkili adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin üzerine haciz konulduğunu, davacı tarafın davadan feragat ettiğini, feragat ile birlikte açılmış olan itirazın iptali davasının 2016/627E-2021/437K sayılı 19.03.2021 tarihli kararı ile reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkili adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünce haciz kaldırma harcının ikmali halinde işlem yapılabileceğine karar verildiğini, feragat nedeniyle ortadan kalkan ilam yok hükmünde olduğundan dolayı hacizlerin harçsız olarak kaldırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve açılan davanın kabulüyle icra takibinin ve hacizlerin harçsız olarak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              Mahkemece, İcra Müdürlüğü'nün 08.12.2014 tarihli kararında dosyanın infaz edildiği ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, bu durumda şikayete konu haczin kaldırılması isteminin konusunun kalmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayete konu icra takip dosyasında, .... Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü'ne gönderilen 16.05.2014 tarihli haciz yazısı ile .... Büyükşehir Belediyesi hudutları ve mücavir alan içerisinde bulunan ve Hazine'ye ait taşınmazların satışından 4706 sayılı Kanun uyarınca borçlu Belediyeye düşen paylar üzerine haciz konulduğu, .... Defterdarlığı ... Mal Müdürlüğü'nce dosyaya para gönderildiği, alacaklılara ödeme yapıldığı ve alacaklı vekilinin hacizlerin kaldırılması talebi üzerine İcra Müdürlüğü'nce haczin kaldırılmasına dair yazıların yazıldığı anlaşılmaktadır. Hacizli hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir....

                UYAP Entegrasyonu