"İçtihat Metni" Dava, Kuruma karşı borçlu olunmadığının tespiti ile Kurumca konulan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlular takip dayanağı ilamı istinaf etmiş ise de, tehiri icra süreci içerisinde yaşanan gecikme nedeniyle alacaklının borçluların malvarlığına haciz koydurduğu, ancak borçluların icra müdürlüğünce 01.06.2022 tarihinde hesaplanan 3.144.912,90 TL borcu karşılar 3.230.000,00TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubunu sunduğu, teminat mektubunun icra hakimliğince kabul edildiği ve mehil vesikası düzenlenerek tehiri icra kararı verildiği, böylelikle borçlu tarafından yatırılan teminat, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşıladığından, mevcut hacizlerin aşkın hale geldiği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nın 85/son maddesiyle de bağdaşmadığı, bu durumda ilgilinin talebi üzerine hacizlerin icra mahkemesince kaldırılması gerekmekte ve icra müdürlüğünce doğrudan hacizlerin kaldırılması doğru değil ise de, sonucu itibarıyla aşkın hale...
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu ve talebin icra müdürlüğünce reddedildiğini, yaklaşık 40 gün sonra yapılan şikayet başvurusunun süreden reddi gerektiğini, ilamda üç borçlu bulunduğunu, ancak borçlulardan sadece Sabahattin Uğur tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine sadece bu borçlu yönüyle icranın geri bırakılması kararı verildiğini, hacizlerin ise diğer borçlular yönünden uygulandığını, hacizlerin konulduğu tarih itibariyle ilamın henüz geçerli olduğunu, satış isteme sürelerinin dolmadığını, dayanak ilamın istinafı üzerine verilen kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, Aydın 4....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, çoğun içinde az da vardır mantığıyla takip yasağı varken haciz yapılamasının usule aykırı olduğunu, kesin mühlet kararı nedeniyle hacizlerin de kaldırılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca kesin mühlet kararı nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2017/1959 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından borçlu davacı aleyhine 16/02/2017 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, borçlu vekilinin 06/10/2020 tarihinde İzmir 2....
İtirazın iptali kararının kaldırılmasından sonra icra müdürlüğünce takibin doğrudan durdurulması ve takibin ilerlemesini sağlayacak hiçbir işlemin yapılmaması gerekir. Aksi hal, bu işlemlerin hükümsüzlüğü sonucunu doğurur. Ancak, icranın iadesi, hacizlerin kaldırılması gibi işlemler ise ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olup ilam kesinleşmeden hacizler kaldırılamaz ve icra iade edilemez. Somut olayda; itirazın iptaline dair ilamın istinaf mahkemesince kaldırılması üzerine takip yasa gereği kendiliğinden durmuş olup, icra müdürlüğünce gerek taraflardan birinin başvurusu gerekse re'sen takibin durdurulması gerekirken, alacaklının bu yöndeki talebinin kesinleşmiş ilamın ibraz edilmesi şartına bağlı tutulmasına dair 11.03.2022 tarihli kararı İİK'nın 40. maddesine açıkça aykırıdır. Ancak, davacı borçlu vekili ayrıca hacizlerin de kaldırılması isteminde bulunduğundan, icra müdürlüğünce ilamın kesinleşmesinin aranması, hacizlerin kaldırılması talebi yönünden yerinde ve isabetlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyiz dilekçesi kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu ...'ın temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu ..., ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi, hacizlerin kaldırılması istemi ve ayrıca meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde , borçlunun, icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 04.08.2015 tarihli kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine dair karar verildiği görülmüştür. Somut olayda şikayetçi borçlu tarafından, icraya konulan ......
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde ----- bedelli, senedin altında yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının senet borçlarından sorumlu olup olmadığı ve senetten dolayı davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 72/1. Maddesindeki " Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....