Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, davacı tarafından kendisine yapılan ödeme karşılığı mal veya hizmet teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini, bu tür bir kanıtın sunulmadığının anlaşıldığı, taraf defterlerindeki kayıtlara göre davacı şirketin talep konusu ödeme ve bonolar dışında davalı şirkete borcunun bulunmadığının sabit olduğu, bu durumda dava konusu ödemelerin dava dışı şirketin borcuna karşılık davacıdan alındığı kabul edilmesi gerektiği, gerekçesiyle davacıların davalıya bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, yersiz yapılan ödemenin istirdadına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava bonolara dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup, bu nedenle davacı bonoların avans karşılığı verildiğini ve bedelsiz olduğunu yazılı delillerle ispatlaması gerekir....

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu toplanan delillere göre davaya konu 1.000.000.000.TL. bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine ancak yargılama sırasında icra dosyasına 12.3.2002 tarihinde 3.478.050.000.TL. (çek bedelinin) davacı yanca yatırılmış olması nedeniyle davacı vekilince davanın istirdat davasına dönüştüğü ve istirdat olarak talepte bulunulduğu beyan edildiğinden yasa gereği istirdada dönüşen ve davalıca ihtirazi kayıtsız alınan toplam 3.478.050.000.TL: nin istirdaden davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve haksız takip neden ile takip çıkışının % 20 sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine, davacının-- davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve davalının haksız takip nedeni ile takip çıkışının % 20 sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine, davacının --- tanzim tarihli çeke teminat olarak verilen--- senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile senedin tarafına iadesini talep ve dava etmiştir....

        -TL. borçlu olmadığının tespiti ile Bakırköy 2.İcra Müdürlüğünün 2007/8234 Esas sayılı takip dosyasına ilişkin 2007 Temmuz ve Ağustos dönemi kira alacağı ile takip tarihinden itibaren % 29 oranındaki faiz alacağı borcunun, bu borca dayalı icra harcı gider ve vekalet ücreti toplamından mahsup edildiğinde 2.356.09.-TL.fazla ödenen meblağı talep etmekte haklı olduğu, davacının her iki takip dosyası ile davalıya ödemesi gereken toplam borcu mahsup edildiğinde dava tarihinde isteyebileceği istirdat alacağının 2.356.09.-TL.iken yargılamanın devamı sırasında 17.10.2008 tarihinde yapılan tahsilat nedeniyle istenebilecek istirdat alacağı meblağının 18.524.61....

          Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz. Yukarıda açıklandığı üzere takip konusu borcun itiraza konu 71.443,46 TL'lik kısmının davacı ... tarafından 23.09.2010 tarihinde ödendiği, eldeki davanın ise borcun icra dosyasına ödenmesinden sonra 02.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Borcun ödenmesi dava tarihinden sonra olmadığından davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi mümkün değildir....

            ın sahte olarak alacaklısı ..., Borçlusu ... olan 25/05/2017 tanzim ve 15/11/2017 vade tarihli 65.000-TL'lik bono senedi düzenlediğini, borçlu kısmına kendi isminin yazılarak iki tane de borçlu kısmına kendi imzasının taklit edildiğini belirterek bu senedin tahsili için davalının ... ......

              Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle son ödeme tarihinden itibaren istirdat davası açılması için gereken bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun ve borcun ödenmesi durumunda açılacak davanın menfi tespit davası olmayıp istirdat davası olacağının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, borçlu olmadığının tespiti, istirdat ve alacak istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı iş sahibi şirketin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı yüklenici şirketin temyiz itirazına gelince; davacı yüklenici şirket vekili istirdat davası yönünden dava dilekçesinde reeskont faiz isteminde bulunmuştur. Tarafların sıfatları, aralarındaki hukuki ilişki ve TTK'nın 12/III. maddesi dikkate alındığında bu istek yerindedir. Mahkemece istirdat davası yönünden yasal faiz uygulanarak tahsil karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  Emlak Şirketi arasında bağımsız bölüm tapusunun devri konusunda harici sözleşme düzenlendiği ve teminat olarak altı davacı tarafından imzalanmak sureti ile teminat senedi verildiği, yapılan görüşme sonrası müvekkilinin taşınmazı almaktan vazgeçtiğini ancak kanuna karşı hile yapılarak senedin icra takibine konulduğu ve taraflar arasındaki sözleşme geçersiz olduğu için senedin de geçersiz olduğu iddiası ile davacının borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, talep dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olduğu, senet üzerinde açıkça teminat senedi olduğuna dair ibare bulunmadığına göre ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....

                      UYAP Entegrasyonu