Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

    Şti. vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile İİK'nun 179/a ve b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınmak suretiyle davacı borçlu şirket aleyhindeki 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere açılmış ve açılacak icra takiplerinin, ... ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına,…” karar verildiği, bu karardan sonra takip tarihine kadar başkaca bir tedbir kararı verilmediği de anlaşılmaktadır. İcra takip dosyasının incelenmesinde, takibe 13.12.2012 tarihinde girişildiği, takip borçlusu ... Ltd. Şti. talebi üzerine, icra müdürlüğünce, iflasın ertelenmesi davası kapsamında takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, mahkemece, yanılgı ile takip tarihinin 21.10.2013 olduğu nazara alınarak borçlu ... Ltd. Şti. hakkında verilen 09.10.2013 tarihli tedbir kararı uyarınca karar verilmesi doğru olmadığı gibi takip tarihi öncesinde, borçlu ... Ltd. Şti. hakkında sadece ... 2....

      ve diğer üçüncü kişilere işbu dosya kapsamında verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin, davalıya işbu dava konusu nedeni ile borcu bulunmadığının tespitine, işbu davanın açılmasını zaruri kılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle İİK. md. 72 uyarınca davalı aleyhine dava bedelinin %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        E sayılı dosyasında red kararı erildiğini, dava konusu irca takibinde, takibe dayanak olarak herhangi bir belge sunulmadığını, davalının uğradığını iddia ettiği zarar ile ilgili hiçbir kanıt ortaya konmadığını, kural olarak menfi tespit davasında ispat yükünün davalı alacaklıya ait olduğunu, davacı alacaklının kötü niyetli olduğunu beyanla gecikmesine sakınca bulunan hallerin varlığı ve yaklaşık ispat sınırını aştığı nazarında evvela ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile takibin küllen durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise İİK.m.72/3 uyarınca icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne, müvekkilinin Bakırköy ..... İcra Müdürlüğü .... Esas Sayılı dosyasından ve takibe konu edilen alacak talebi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine takip çıkışının %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Birleşen...Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/151 Es. ve 2011/167 karar sayılı dosyasında davacı vekili, takibe konu çekteki imzanın sahte olduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalıların tazminata mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıların vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre çeklerdeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğu, ayrıca davacının sözkonusu çekler nedeni ile toplam 108.500,00 TL borçlu olduğunun belirlendiği, davacının sözkonusu çeklere yönelik iddiasını ispat edemediği, çekler nedeni ile borçlu olduğu, davacının talebi doğrultusunda tedbir kararı verildiği ve infaz edildiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece davacının borçlu bulunduğu asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının tespiti ile yetinilmesi gerektiği halde talep dışına çıkılarak faize faiz işletecek şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra İflas Kanunu’nun 72/4 maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısı ile alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde %40’dan aşağı tayin edilemez. Bu durumda kötü niyet şartı aranmaz. Somut olayda davalının yaptığı icra takibinin durdurulmasına, davacının aldığı ihtiyati tedbir kararı ile karar verilip, tedbir kararının da icra edildiği anlaşıldığından davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerekir....

              Temyize konu davada davacının dava dilekçesindeki talebi üzerine mahkemece tensip zaptı ile, "alacağın %15'i oranında teminat yatırıldığında İİK.nun 72. maddesi gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir konulmasına" şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmişse de, davacı tarafından söz konusu teminatın yatırıldığına ve verilen tedbir kararının infaz ettirildiğine ilişkin gerek dava, gerekse icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından, davacı borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, davacıdan reddedilen miktarın %40'ı oranında hesaplanan inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Dava, davalı alacaklı tarafından 6.650,00 TL üzerinden başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava değeri olan 6.650,00 TL üzerinden karar ve ilam harcı yatırılmıştır....

                BORÇLU OLMADIĞININ TESPITIKEFILIN SORUMLU OLACAĞI MIKTARIN KEFALET SENEDINDE AÇIKÇA GÖSTERILMEMESI NEDENIYLE KEFALET SENEDININ GEÇERSIZ OLMASIBORÇLAR KANUNU (818) Madde 484 "İçtihat Metni"Dava dilekçesinde eğitim ve öğretim giderinden kaynaklanan 46.728 YTL borcun 24.387,57 YTL.sinden sorumlu olmadıklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılardan S……. U…… S……..'...

                  Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının, temyiz itirazlarının incelenmesinde, dava, menfi tespit davasıdır. Davacının talebi üzerine mahkemece 13.10.2014 tarihli ara karar ile icradaki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiş; karar infaz edilmiştir. İİK. 72 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı ile alacağına geç kavuşan davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davalının icra inkar tazminatı talebi yönünde hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24.10.2014 tarih 2014/604 D.iş E., 2014/584 K. sayılı ihtiyati haciz kararına dayanarak 27.10.2014 tarihinde takibe başladığı, 03.11.2014 tarihinde alacaklı vekilinin talebi ile borçluya ait taşınmazlar üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır. Borçlu vekili, iflasın ertelenmesi davası kapsamında müvekkili olan şirket hakkında verilen tedbir kararını sunarak takibin durdurulmasını ve tedbir karar tarihi olan 27.10.2014 tarihinde sonra müvekkiline ait taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını icra müdürlüğünden talep etmiş, icra müdürlüğü şikayete konu 01.12.2015 tarihli kararı ile, "tedbir kararı gereği takibin durdurulmasına karar verildiği, ancak taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik bir tedbir kararı bulunmadığından" bahisle borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar vermiştir. Borçlu şirket hakkında ... 1....

                      UYAP Entegrasyonu