Davalı davacıya inşaat malzemesi satıp karşılığında senet aldıklarını, senedin protesto çekilmesi için bankaya verildiği sırada davacının kısmi ödeme yapmak istemesi nedeniyle bu paranın alındığına dair kartvizitin arkasına yazılarak davacıya verildiğini, geri kalan borcu ödeyince de senedin davacıya iade edildiğini, davacıdan borç almadıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava karz akdine dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı davalı şirketin kaşesi ve şirket yetkilisinin imzası bulunan ve “ 28.11.2002 de ...’dan 2.000.000.000 TL aldım.” yazısını içeren belgeye dayanarak davalı şirkete borç para verdiğini iddia ederek bu davayı açmıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı yanca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların borç gönderildiği iddiasına dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davacı takibe itirazın iptalini istemiş, davalı borç almadığını savunmuş mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde bu paranın borç olarak verildiğine dair bir bilgi yoktur. Somut olayda davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir....
Eldeki davada, geri çevirme kararı sonrasında kurum tarafından borç miktarı belirtilmişse de borç döneminin açıkça belirtilmediği, müfettiş raporunda da dönem belirtilmediği anlaşılmakla; yeniden bir geri çevirme yapılmasına mahal bırakılmaksızın, davalı Kurumdan sorularak borç döneminin açıkça belirtilerek, davacı Songül Meşe’nin hangi dönemden ve hangi alacaklarla ilgili borçtan sorumlu tutulduğu, borca ilişkin tüm belgeler ve ay be ay borç listesi eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacıya gönderilen borç bildirim belgesi ve hangi dönem/hangi alacaklar (aylık/tedavi vs) için borç çıkartıldığına dair belgeler, davacıya yapılan evlenme ödeneğinin borçtan düşürülüp düşürülmediği, davacıya aylığın hangi tarihte bağlandığı, davacıya ait seçmen bilgi kayıtları ile davacı ve boşandığı eşine ait medula kayıtlarının celbinden sonra gönderilmesi” gereğine işaret edilerek dosya geri çevrilmiş ise de geri çevirme gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacıya gönderilen borç bildirim belgesi ve hangi dönem/hangi alacaklar (aylık/tedavi vs) için borç çıkartıldığına dair belgeler, davacıya yapılan evlenme ödeneğinin borçtan düşürülüp düşürülmediği, davacıya aylığın hangi tarihte bağlandığı hususları davalı Kurumdan sorularak borç dönemine ilişkin tüm belgeler eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, arkadaşı olan davalıya banka havalesi ile 15.000 TL borç gönderdiği halde davalının bugüne kadar borcunu ödemediğini, bunun üzerine başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı davacıdan borç almadığını,aksine davacının kendisine olan borcu ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece havalenin bir ödeme aracı olduğu,davacının bunun aksini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Havale, üzerinde herhangi bir meşruhat yoksa ödeme aracı olarak kabul edilebilir....
Mahkemece, havaleler yazılı delil başlangıcı kabul edilerek, tanık beyanları ve GSM hattı üzerinden gönderilen yazılı mesaj kayıtları (SMS) ile borç sözleşmesinin kanıtlandığı, davalının davacıya 7.6.2011 tarihinde gönderdiği SMS kaydında da davacıya 36.000 TL borcu kabul ettiği, 12.000 TL ödemenin de borçtan düşüldüğünde bakiye 24.000 TL borcun kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalının takibe vaki itirazın kısmen iptali ile 24.000 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı yanca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların borç gönderildiği iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı takibe vaki itirazın iptalini istemiş, davalı, borcu inkar etmiş ve havalenin borca mahsuben gönderildiğini savunmuş; mahkemece ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzları, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir....
Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira, süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....
Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre; havale borç ödeme vasıtası, bir çeşit ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Ancak; davacının ibraz ettiği 49.850,00 TL bedelli havale dekontunda paranın borç olarak gönderildiğine dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Davalı davacının kendisine yaptığı havalenin borç ödemesi olduğunu belirttiğine göre, ispat yükü bunun aksini iddia eden davacı taraftadır. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir."...
İstinaf talebine karşı davalılar vekili yazılı beyanında; davacının murise borç para verdiğini dair iddiası havale makbuzuna dayandığı, paranın ne için havale edildiğine dair bir kayıt olmadığını davacının alacağın varlığını ispat edemediğini belirterek istinaf talebinin reddini talep etmiştir. Dava, ödünç sözleşmesi nedeni ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın mahiyetine göre ispat yükü davacı tarafa aittir. 6098.s.TBK.nun102.m.si"- Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. ...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO :2020/851 Esas KARAR NO: 2022/465 DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 13/11/2020 KARAR TARİHİ: 06/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalının, dava dışı ---- lehine borç beyanım ile borç ikrarını düzenleyen bir adet borç senedi imzaladığını, işbu borç senedi icra takibine dayanak oluşturmakla, söz konusu senetten de anlaşılacağı üzere işbu borcun sebebini tarafların ------alınan sermaye tamamlamasına ilişkin karar oluşturduğunu, İşbu karar gereği borçlu-davalı ----- ödemek durumunda olduğunu, söz konusu borcu ödeyemediğini, onun yerine ödemeyi dava dışı şirket hissedarı ----- yaptığını, söz konusu ödeme sebebiyle de davalı, icra takibine dayanan borç beyanı ve ikrarında bulunarak borç senedinin imzalandığını, dava dışı ---- işbu borç senedini ---- tarihinde müvekkiline...