"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz ve diğer şikayetlerini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemlerin reddine karar verildiği görülmüştür....
nun 168 vd. maddeleri gereği (yani takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı olarak) "borca itiraz" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu T1 İth. Tic. Ltd....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2022 NUMARASI : 2021/404 ESAS - 2022/129 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İcra Emrine İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı şirket yetkilisi 13/08/2021 havale günlü dava dilekçesinde; Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/58527 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İcra emrinin kendilerine 11.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklı tarafından takip talebinde gösterilen %54 işlemiş temerrüt faizine itiraz ettiklerini, 08.06.2021 05.08.2021 tarihleri arası için işlemiş faiz olarak gösterilen 15.098,47 TL. faiz çok fahiş olduğunu, ayrıca, alacaklı bahka tarafından daha önce gönderilen 176.447,31 TL. toplam borca da T1 Ve Ltd. Şti. hem de Mahmut Karahan, T3 Ltd....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin sübut bulmadığından reddine ve davacının borca itirazını takibin şekline göre icra dairesine yapması gerektiğinden, istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı vekili 10/07/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Takibin İİK 150/ı maddesi uyarınca ilamlı takip şeklinde açılmasının usul ve Yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline usulüne uygun olarak hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeyerek itiraz hakkının engellendiğini, bu nedenle ilamlı takip şeklinde açılan icra takibine itiraz ettiklerini, buradan hareketle, takibin ilamsız ipotek takibi şeklinde açılması gerektiğinden, yetki itirazlarını aynen tekrar ettiklerini, icra takibinin ilamsız ipotek takibi şeklinde açılması gerekliliği dikkate alındığında hem taşınmazların hem de genel yetki kuralı kapsamında borçlu müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Tekirdağ İcra Dairelerinde açılması gerektiğini, dava dilekçesinde açıkça talep ve beyan edildiği üzere takipte istenilen borç, faiz ve diğer ferilerine itiraz ettiklerini bu yönüyle davalı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borç ve faiz hesaplanmasını talep ettiklerini beyanla davanın kabulü ile öncelikle takibe ve borca...
İcra Müdürlüğünün, 2013/1619 E. sayılı icra takibi dosyasından icra takibi başlatılmış olup, T10’ın vefatı nedeniyle yasal mirasçı konumunda olmaları nedeni ile müvekkillerine de ödeme muhtırası tebliğ edildiğini, murisin vefat tarihinde 34 XX 563 plakalı bir aracı olup, bu araca ait taşıt vergisi borcu ve ayrıca kendi adına vergi dairesine borçları bulunduğunu, müvekkillerinin bu nedenle girişilen icra takibi sebebiyle borca batık olan terekenin borçlarını ödemek ile karşı karşıya kaldığını, mağdur olduklarını bildirerek mirasın borca batık olduğunun tespiti ile müvekkillerinin borca batık tereke sebebiyle mirasçı sıfatlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İmzaya ve borca itirazın birlikte ileri sürülmesi halinde borçlunun öncelikle imzaya itirazı incelenmelidir. İşbu davada davacının imzaya ve borca itirazı hakkında bir inceleme yapılmamış, tarafların haklılık durumu tespit edilmemiştir. Diğer taraftan bekletici mesele yapılan davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti olmasına rağmen, ilk derece mahkemesi bu talebi değerlendirmeden talep dışında takibin iptaline karar vermiş olup, işbu imzaya ve borca itirazın süresinde açılıp açılmadığı dahi tespit edilememiştir. Ne var ki bu karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda, takip iptal edildiğinden sırf yargılama giderleri bakımından imzaya ve borca itirazda haklılık durumunun tespiti için önce tebliğin usulüne uygun olup olmadığının araştırılması, ardından ıslak imzalı belgeler toplanıp yöntemine göre bilirkişi incelemesi yapılması ayrı bir masrafa baliğ olacağından usul ekonomisi hükümlerine uygun değildir....
Bunlardan biride ... senetlerine özgü icra takibi ile alacağına ulaşmak için özel nitelikli ( ....) icra takibi başlatabilmektir. Bu hakkın kullanılabilmesi için dayanak belgenin bono sayılması için ... da aranan nitelikleri taşıması gerekir....
Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının tarafların murisi T4 aleyhinde ev satım sözleşmesinden doğan alacağının tahsili amacıyla 22/07/2020 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattığı, murise 27/07/2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacıların 13/10/2020 tarihinde takibe itiraz ettikleri görülmüştür. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nın 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nın 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. HMK'nın ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmü yer almaktadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; icra dosyasında davacıya ödeme emri tebliğ edilmediği, davacının takibi haricen öğrenerek yetkiye imzaya ve borca itiraz ettiği, dava sırasında davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmesi nedeniyle takibi sürdürme iradesinin bulunduğu, buna göre davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacı tarafın yetki itirazı bulunmasına rağmen bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, istinafa gelenin niteliğine göre bu hususta aleyhe bozma yapılamayacağından bu konu eleştiri yapılmakla yetinilmiştir....