ya ölümünden önce 29.01.2013 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve adı geçenin usulsüz tebligat şikayeti ya da borca itirazda bulunmadığı, ancak borçlu mirasçılarının borçlu murise yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, senet üzerindeki parmak izlerinin murise ait olmadığını, kime ait olduğunun anlaşılamadığını, murisin okuma yazma bilmediğini, borçlandırıcı işlemin noter kanalıyla yapılmaması nedeniyle geçerli olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istedikleri anlaşılmaktadır. İcra takibi sırasında borçlunun ölmesinden ve mirasçılarının belirlenmesinden sonra alacaklı vekilinin, mirasçılara muhtıra tebliğ edilmesini istediği ve icra dairesince bu istemin kabul edildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 53. maddesi gereğince borçlunun ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol olup, bu yolların her ikisi de yeni bir takip olmayıp eski takibin devamı niteliğindedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/886 KARAR NO : 2021/263 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİVAS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2019 NUMARASI : 2018/662 ESAS - 2019/211 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Sivas 4. İcra Müdürlüğünün 2018/3734 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emri tebligatı adresin kapalı olduğundan bahisle TK 21 maddesine göre muhtara bırakılmış ise de yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, öğrenme tarihi olan 26/12/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü talep ettiklerini belirterek, borca, fer'ilerine, dayanak evrakın kambiyo vasfına ve tebligatın usülsüzlüğüne itiraz etmiştir....
Mahkemece, dava dışı Şuayip Yılmaz hakkında icra takibi yapıldığı, takibin halen devam ettiği, aynı borca ilişkin ... hakkında mükerrer takipte bulunduğu, aynı borç sebebiyle borçlu hakkında iki ayrı icra takibi yapılamayacağından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı şirket tarafından, davalı ...’na mıcır satışı ve nakliyesi işi yapıldığı, bedelin 4.000 TL'sinin ödendiği, bakiye borç için muhtar .... tarafından 20.687 TL bedelli senet düzenlendiği, tahsili için ... 4.İcra Müdürlüğünün 2010/1695 esas sayılı dosyası ile Şuayip Yılmaz hakkında icra takibi yapıldığı, takibin halen devam ettiği, aynı borca ilişkin ... hakkında ... 5.İcra Müdürlüğüne 2010/4286 esas sayılı dosyası ile “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” takipte bulunulduğu, bu takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR İcra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış olup, her ne kadar şikayetçi takipte haczedilen malların kendisine ait olduğu iddiası ile icra mahkemesine başvurmuş ise de, Mahkemece başvuru haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilerek hüküm buna göre kurulmuştur. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. Somut olayda, şikayete konu tebliğ işleminin, "Muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle kapıcıdan sorulmuş, muhatabın yazlığa gittiği sözlü/imzalı beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat mahalle muhtarı imzasına teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca kapıcıya haber verilmiştir" şerhi ile gerçekleştirildiği görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....
Böylece, aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasında yasal engel bulunmadığından yola çıkılarak, mevcut bir icra takibi devam ederken, alacaklının “tahsilde tekerrür etmeme kaydıyla” aynı alacak için, aynı borçluya, yeni bir icra takibi başlatmasında mükerrerliğin oluşmadığı görüşünün, söz konusu içtihadı birleştirme kararı karşısında uygulama kabiliyeti de kalmamıştır. Bu cümleden olmak üzere; icra takibinde derdestlik için takip türlerinin aynı olmasının gerekmediğinin de kabulü gerekir. Yargıtay 12....
Esas sayılı dosyasından 01/09/2016 tarihinde 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacı borçlu tarafından 18/12/2020 tarihinde istinafa konu ara kararın verildiği mahkemede takibe dayanak bonolarda hafriyat yapıldığı ileri sürülerek menfi tespit davası açıldığı ve davacı yanca yapılan sahtecilik şikayeti davalı aleyhinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019/81922 numarası ile soruşturma başlatıldığı anlaşılmaktadır.Davacının dava dilekçesindeki iddiaları; İİK’nın 168. maddesinin 5. fıkrası kapsamında borca itiraz niteliğindedir.Takip hukuku açısından HMK’ya göre özel Kanun olan İİK’da yer alan düzenlemeler karşısında somut olayda HMK’nın 209. maddesinin 1. fıkrasının uygulama olanağı bulunmamaktadır....
TEMYİZ EDEN: Davacı Piramit İnşaat AŞ. vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan icra takiplerinde borca ve imzaya itiraza ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafından davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, ancak, takibe konu bonodaki imzanın sahte olduğunu, müvekkillinin takip alacaklısına borcu bulunmadığını ileri sürerek, icra takibinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/15151 E. sayılı dosyasından alındığı, konulan haczin"nokta haczi" niteliğinde olduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, İstanbul 27. İcra Müdürlüğü'nce Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ne yazılan 08.06.2021 tarihli haciz talimatı ile, borçlunun borca yeter menkul mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi ile muhafaza altına alınmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olmadığı, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi haczi yapan talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu Diyarbakır 1. İcra Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....