Arasında 22/12/2009 tarihli bir suretinin dava dilekçesinin ekinde sundukları "akaryakıt alım ve tesis yapım sözleşmesi" imzalandığını, bahsi geçen sözleşmede takibe dayanak senedin teminat maksatlı verildiği sözleşmenin 11. Maddesinde açıkça ifade edildiği, sözleşme aslının Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/79 Esas sayılı dosyası arasında olduğunu, davalı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye dayanılarak müvekkilin üyesi bulunduğu kooperatif aleyhine Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesine sözleşmenin feshi ve tazminat davacı açtığı, feshi talep edilen dava konusu 22/12/2009 tarihli "Akaryakıt alım ve tesis yapım sözleşmesi" ile ilgili mahkemece herhangi bir hüküm verilmediği, davanın dayanağı senedin teminat senedi olduğu, davalının teminat senedi olduğu açık olan senetle kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, sözleşmenin teminatı ve cezai şart başlaklı 11....
Arasında 22/12/2009 tarihli bir suretinin dava dilekçesinin ekinde sundukları "akaryakıt alım ve tesis yapım sözleşmesi" imzalandığını, bahsi geçen sözleşmede takibe dayanak senedin teminat maksatlı verildiği sözleşmenin 11. Maddesinde açıkça ifade edildiği, sözleşme aslının Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/79 Esas sayılı dosyası arasında olduğunu, davalı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye dayanılarak müvekkilin üyesi bulunduğu kooperatif aleyhine Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesine sözleşmenin feshi ve tazminat davacı açtığı, feshi talep edilen dava konusu 22/12/2009 tarihli "Akaryakıt alım ve tesis yapım sözleşmesi" ile ilgili mahkemece herhangi bir hüküm verilmediği, davanın dayanağı senedin teminat senedi olduğu, davalının teminat senedi olduğu açık olan senetle kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, sözleşmenin teminatı ve cezai şart başlaklı 11....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı T2 açısından ödeme emri 05/07/2027 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen 5 günlük borca itiraz süresi aşılarak 14/07/2021 tarihinde itiraz edilmesi sebebiyle süre yönünden davasının reddedilmesi gerektiği; davacıların ilgili senedin taşınmaz satış vaadine teminat senedi olduğu iddiasına yönelik ise İİK gereği bu iddialarını ispat etmeleri gerektiği ve senedin üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığı sebebiyle iddialarının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Son olarak senet bedeli üzerinde tahrifat yapıldığı iddiası da gerçeği yansıtmamakta ve tüm bu sebeplerle davacıların davasının reddine, % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''......
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanması gerekmektedir (HGK'nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12- 768 E., 2013/312 K. ve 20.06.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararları). Bu konuda tanık veya yemin deliline başvurulamaz. Bono üzerinde "teminat" ibaresinin bulunması ayrıca açıklanmadığı sürece başlı başına teminat iddiasını ispatlamaz. Senet üzerinde hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılması halinde ise; senet, "kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini" içermediğinden TTK.nın 777. maddesi gereğince bono niteliğinde sayılamaz ve İİK.nın 170/a maddesi gereğince takibin iptali gerekir. Bu durumda teminat olgusu herkese karşı ileri sürülebilir....
Borçluların icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, mahkemenin hiçbir delili toplamadan ve hayati derecede önemli olan bilirkişi incelemesi de yaptırmadan haksız bir şekilde red kararı verdiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, alacaklı davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiası, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanmalıdır....
Senet üzerinde hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılması halinde ise; senet, "kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini" içermediğinden TTK.nın 777.maddesi gereğince bono niteliğinde sayılamaz ve İİK.nın 170/a maddesi gereğince takibin iptali gerekir. Bu durumda teminat olgusu herkese karşı ileri sürülebilir. Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir. Bu halde de teminat ilişkisi sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu böyle bir iddiada bulunamaz. Somut olayda, takip dayanağı senette teminat amacıyla verildiğine ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı borçlunun teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir ve anılan itiraz hakkında İİK.nın 169/a maddesinin uygulanması gerekir. Davacı tarafından senedin cari hesap ilişkisi kapsamında verildiği iddia olunmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; 1-Teminat senedi iddiası yönünden yapılan incelemede; borçlular tarafından itiraz nedeni olarak ileri sürülen kira sözleşmesi, senet keşidecisi ... ile lehtar ...arasında düzenlendiği, alacaklının sözleşmenin tarafı olmadığı, senedin cirosunun alacağın temliki hükümlerine göre ciro edildiği kabul edilip teminat senedi iddiası alacaklıya karşı ileri sürülse bile kira sözleşmesinde sadece 495.000 TL depozito senedi verildiği belirtilmiş olup senedin düzenleme ve vade tarihlerini de gösterir şekilde bir atıf yapılmadığı, alacaklının da bu iddiayı kabul etmediği gözetildiğinde teminat iddiasının yerinde olmadığı, 2- Kefil hakkında takip yapılamayacağı iddiası yönünden yapılan incelemede; itiraz eden borçlu ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mevzuat hükümleri gereği herhangi bir kat ihtarı yapılmadan kredinin tamamına yönelik talepte bulunulmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve bu konudaki şikayetin süresiz olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde bononun kredi borcunun ödenmesi maksadıyla alınmış bir bono olduğu yönündeki beyanı ile senedin teminat senedi olduğunun ikrar edildiğini, taraflar arasında sadece kredi ilişkisinin bulunduğunu, başkaca borç bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi gereğince takibe konu bononun teminat senedi olduğu iddiası ile borca itiraza ilişkindir. İzmir 6....
ayrı ayrı tahsilat talep edilmeyeceğinin beyan edildiği, senedin teminat olarak değil belirtilen icra takip dosyası borcuna mahsuben alındığı ve vadesinde ödenmediğinden takibe konulduğunun belirtildiği, sonuç itibari ile senedin Çorlu İcra Müdürlüğünün 2020/5395 Esas sayılı dosyasındaki borca karşılık ve ödeme aracı olarak verildiği, borçlu şirketin, teminat senedi iddiasını yazılı bir belge ile ispat edemediği ve alacaklı tarafından da takip dayanağı bononun teminat senedi olduğuna yönelik bir kabul beyanı bulunmadığı, dikkate alınarak mahkemece davanın reddine karar vermesi isabetlidir (Yargıtay 12 HD 2015/1399 Esas 2015/9708 Karar)....