Her ne kadar 05/07/2019 ve 12/11/2019 tarihlerinde alacaklı vekili yenileme talebinde bulunmuşsa da, davalı - alacaklı vekilinin haciz talebi içermeyen yenileme talepleri icra takip işlemi niteliği olmadığından zaman aşımını kesmez. (Yargıtay 12. H.D 23/11/2015 tarih 2015/18921- 29088 E.K sayılı içtihadı ve Yargıtay 12. H.D 27/09/2018 tarih 2017/4009- 2018/8788 E.K sayılı içtihadı ) Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davanın kabulüne ve icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davanın kabulü ile, icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına, oy birliğiyle karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/880 Esas, 2016/331 Karar sayılı kararı ile itiraz başvurusunun reddedildiğini, İcra Hukuk Mahkemelerinde yapılan takibe itiraz başvurusunun satış hariç hiçbir icra işlemini durdurmadığını ve zaman aşımını kesmediğini, müvekkiline ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle herhangi bir haciz talepli işlem bulunmaması nedeniyle icra takibinin işlemden kaldırıldığını, icra dosyasının 13/12/2019 tarihinde yenilendiğini, 19/12/2019 tarihinde haciz talep edildiğini, Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereği bonolarda zaman aşımının 3 yıl olduğunu ve icra dosyasının 22/07/2015 tebliğ tarihinden 19/12/2019 tarihine kadar işlemsiz kaldığını, bonoların zaman aşımına uğradığını ileri sürerek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece Mahkemesi; örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 21/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin tebliğ tarihine göre davacı borçlunun borca itirazda bulunmasının son gününün 27/02/2012 tarihi olduğu, davacının yasal 5 günlük sürede borca ve imzaya itiraz etmediği gerekçesiyle süresinde açılmayan borca ve imzaya itiraz davasının reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına, borçlu davacı yönünden icra takibinin kesinleştiği, alacaklının icra takip dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten yenilendiği tarih olan 17/12/2020 tarihi arasında zaman aşımını kesen alacağın tahsiline yönelik herhangi bir işlem yapmadığı ve takibin kesinleşmesinden sonra çekin 6 aylık zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle 6762 sayılı TTK'nın 662 ve 726. maddeleri ile İİK'nın 71/son maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermiştir....
ın icra mahkemesine başvurusunda, kendisinin ortak olduğu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi suretiyle satışının gerçekleşmesi için alacaklı tarafından yetki alındığı, satış işlemlerine başlandığı ancak dosyanın 23/12/2010 tarihinde takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın 02/04/2014 tarihinde yenilendiğini, bonoya ilişkin yapılan takipte zaman aşımı süresi olan 3 yılın geçtiğini ve icranın geri bırakılmasını talep etmiş; ilk derece mahkemesince sürenin geçmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; kararın borçlu tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf başvurusu kabul edilerek 3 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 38. maddesine göre icra kefaletleri mütesesil kefalet hükmünde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/698 Esas 2020/785 Karar sayılı kararıyla davacı şirketin takibe konu icra dosyası açısından ihyasına karar verildiği, kararda ayrıca tasfiye memuru olarak da şirketin son yetkilisi olan ........,'un seçildiği, ... tarafından davacı şirket adına davacı vekiline verilen vekaletnameye istinaden de iş bu davanın açıldığı görülmekle davalı tarafın iş bu iddiaları yerinde görülmemiş ve davanın esası incelendiği, şikayetçi borçlu takibe dayanak senette lehdar ciranta olduklarını, bu nedenle bir yıllık zaman aşımı süresinin bulunduğunu ve takip için zaman aşımının dolması nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiş ise de; şikayetçinin keşideci olduğu, takip içi zaman aşımı süresi 3 yıl olduğu, takip dosyasının 3 yıl boyunca işlemsiz bırakılmadığı, takip içi zaman aşımı dolmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, çeklerin hatır çeki olarak verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan davalarda 1 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, çekin zaman aşımı süresinin sona erdiği ve zaman aşımını kesen nedenler de dikkate alındığında davacının sebepsiz zenginleşme davasını zaman aşımı süresi içerisinde açmadığı gerekçesiyle, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresinde açılmadığını, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğunu, icra emrinin davacı vekiline 22/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, takip konusu ilamın menfi tespit davasına ilişkin olduğunu, kesinleşmeden takibe konulabileceğini, davacının derdestlik ile borca itirazının yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; Davanın süre aşımı nedeniyle reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı borçlu Hayri Kent istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kamu düzenine ilişkin olduğundan süre aşımı kararının doğru olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin 07.09.2009'da tebliğ edildiği, İİK 169/5 maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 14/11/2016 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, zaman aşımı yönünden yapılan incelemede, dosyada zaman aşımını kesen en son işlemin 04.03.2013 tarihinde yapıldığı, yasada belirtilen 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya itirazın süre yönünden reddine, zaman aşımı itirazının kabulüne, İstanbul 7. İcra Dairesinin 2016/31249 E sayılı dosyasında davacı yönünden İİK.33 /a/1 maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Temyiz Sebepleri Takip dosyasında alacaklı vekili olarak 18.08.2011, 17.10.2011, 28.03.2012, 23.02.2015, 07.09.2017, 19.06.2018, 25.03.2019, 07.10.2020, 05.02.2021 tarihlerinde borçlu adına kayıtlı banka hesapları, maaş kaydı ve araçlarına haczi talebinde bulunulduğu, bu tarihlerde alacaklı olarak haciz talep ettikleri, zaman aşımını kesen bir işlem yapıldığı için TTK'nın 661/1. maddesinde bono için öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin her haciz talebi ile kesildiği ve yeniden başladığı, bu işlemlerin takip işlemi olduğundan iddia edildiği gibi bonolar için geçerli üç yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri, 6102 sayılı TTK 778/h maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 749/2. maddesi ve 751. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....