Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda takip borçlusu davacı tarafın reddi miras talebi borca itiraz olarak kabulü gerekeceğinden takibin örnek no:7 genel haciz yolu ile takip olması nedeniyle bütün itirazlarını bu arada borca itirazlarının icra müdürlüğüne yapılması gerekir, borlunun borca itirazını icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup yanlış merciye yapılan işlem hukuki sonuç doğurmaz. O halde davacı borçlunun borca itirazları konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. İstinaf bu yönüyle kısmen yerinde olup, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. T.c.konyabölge Adliye Mahkemesi 7....

İlamsız takiplerde borçlunun ödeme emrini tebliğden itibaren 7 gün içerisinde itiraz etmiş olması gerekir. Süresi içerisinde yapılan itiraz ile icra takibi durur. İtiraz süresinde değil ise takip durmamış olacağından alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davasının itirazın tebliğden itibaren 1 yıl içerisinde açılmış olması da diğer bir şarttır. Yine itirazın icra mahkemesinde kaldırılmamış olması gerekmektedir....

    Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin müdürü tarafından ... tarihinde takibe itiraz edildiğini, borçlu şirketin borca itirazında "ödeme emrine, borcun tüm ferilerine itiraz ettiği" şeklinde itiraz sunulduğunu, asıl borca itiraz etmediğinin anlaşıldığını, İcra Müdürlüğünce itirazın geçerli bir itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulduğunu, takibin dayanağı olan, müvekkili tarafından borçlu şirketin mal teslimi (alüminyum doğrama profili ve cam malzeme) karşılığında kesilen faturanın, hem kendisinin hem de borçlu şirketin ticari defterlerine işlendiğini, Davalı şirket müdürünün, borca itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve borç ilişkisini ve bunun delili olan faturayı inkar etmediğini, haliyle ihtiyati haciz kararında ölçüt olarak kabul edilen "yaklaşık ispat kuralının" dosyamız açısından gerçekleştiğini, neticeten itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava: ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamı incelendiğinde; davacı kurumun davalı aleyhine Ankara İcra Müdürlüğü'nün 2020/6529 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında takip başlatıldığı, davalının ikamet adresinin Antalya olduğunu belirterek yetkili icra Dairesinin Antalya-Kepez İcra Dairesi olduğunu ve borcu olmadığını belirterek borca ve yetkiye itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, davacı kurum tarafından itirazın iptali istemi ile bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemece İİK.nın 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekir....

      Esas sayılı dosyası ile 08/03/2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekilinin, icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe ile borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, davalı/boçlunun, borca, faize ve borcun tüm ferilerine, yapmış olduğu itirazların kabul edilmeyerek iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalı /borçlu... ile müvekkili banka arasında akdedilen ve takibin dayanağı olan 01/12/2020 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca, ... nolu kredi kartı hesabı ve ... nolu kredi hesabı açıldığını, borçlu tarafından kullanılan bu kredi ve kredi kartı hesabının ... 1. Noterliğinin 20/01/2022 tarihli ... nolu yevmiye ve ... 1....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında borçlu olarak tüzel kişiliğe sahip T1 Şirketi'nin gösterildiğini, davacı T2'in takipte borçlu olarak yer almaması nedeni ile itiraz etme hakkının bulunmadığını, ayrıca borçlu şirkete 28/11/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davanın süresinde de açılmadığını söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava, İİK 168/5 maddesine göre borca itirazdır, dava dilekçesi başlığında T2 ismi yazılmış ise de şirket müdürü olarak davacı gösterildiği ve dava dilekçesi mündericatından davacı T1 şirketi yönünden borca itiraz sebepleri ileri sürüldüğünden davanın bu şirket adına açıldığı kanaatine varılmıştır. Dava açılışındaki vekaletname eksikliği bilahare ikmal edilmiştir. Borca itiraz davası takibin şekline göre ödeme emri tebliğ üzerine 5 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmelidir....

        HMK'nun 33.maddesi uyarınca yapılan nitelendirme sonucunda davacının takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacak tutarının ve faizin başlangıç tarihinin gösterilmemiş olduğuna ilişkin hususların şikayet niteliğinde olduğu, sair hususların borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı - borçlunun borca itirazlarının takibin niteliği gereği icra dairesine yapılması gerektiğinden icra hukuk mahkemesine bu konuda yapılan itiraz fuzuli olup reddi gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı olarak başlatılan icra takibinin icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

          İcra müdürlüğüne yazılan talimatta borç miktarının 1.559.649,08 TL gösterildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurarak; itirazın iptali ilamında hükmedilen inkar tazminatının talep edilebilmesi için icra emri düzenlenmesi gerektiğini ileri sürerek, icra emri tebliğ edilmesi için icra dosyasında yapılan işlemlerin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır.Bu nedenle alacaklı itirazın iptali kararını sunarak itiraz üzerine durmuş olan ilamsız icra takibinde borçlunun mallarının haczini isteyebilir....

            İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK. nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur.Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu