Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5 ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, takibe konu senedin, taraflar arasında 01/04/2015 tarihinde düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak teminat amacıyla verildiği gerekçesiyle borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlular hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......

      Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, takibe konu senedin, taraflar arasında 03.03.2010 tarihinde düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak teminat amacıyla verildiği gerekçesiyle borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Samsun 2....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Uyuşmazlık; mirasın reddi nedenine dayalı takibin iptali istemine yönelik şikayettir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın borca itiraz niteliğinde olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içerisinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de; bu ilke mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Mirasın reddine ilişkin ilamın takibin kesinleşmesinden sonra alındığı hallerde borçluların talebi borca itiraz olarak nitelendirilemez. Mirasçılar süresiz şikayet yolu ile şikayetlerini ileri sürebilirler (Yargıtay 12. H.D.'nin 2016/7861 E., 2016/26294 K. sayılı ilamı)....

        İnş.Malz.Ltd.Şti.ve ....’ın toplam 21.344,93 TL’ye, davalı ...’ın ise 12.550,48 TL’ye yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçluların 31.07.2009 tarihli itiraz dilekçesi ve Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1168 Esas-2009/1036 Karar sayılı ilamına göre borca ve ferilerinin tümüne itiraz ettikleri anlaşıldığı halde, mahkemece kısmi itirazda bulunulduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalılar aleyhine ------dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularının mahkememiz dosyasının davalıları olduğu, ---alacağına dayalı olarak toplam --- tutarlı ilamsız icra takibine davalılar borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın 5464 Sayılı Yasanın geçici 4. maddesi gereğince davalının yeniden yapılandırılan borçlarında davalı borçlunun yapılandırma öncesindeki dönemde borca vaki itirazlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi akdedildiğini, davalının kredi kartı borçlarını ödememesi üzerine aleyhine girişilen takibe itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İcra Dairesi ve Mahkemenin yetkisine itiraz ederek ......

              Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının ...’ın davacı bankadan aldığı krediye kefil olduğu, borç ödenmediğinden müşteri ve kefiller aleyhine icra takibine girişildiği, borç ödenmediği ve güvence altına alınmadığı halde davalının borca itiraz ederek takibin kendisi yönünden durmasına sebebiyet verdiği, söz konusu borcun hesap kat özetinin davalıya tebliği ve itiraz edilmemekle muaccel olduğu, davalının borcun tamamından müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu halde kötüniyetle borca itiraz ettiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile hüküm altına alınan 4.436,60 TL asıl alacağın %40’ı oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK’nun 484.maddesine göre, kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki...

                Maddesi uyarınca İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet yolu açık olmak üzere karar verildiği görülmüştür. 29/09/2021 Tarihli icra müdürlüğü kararı ile alacaklı vekilinin borçlu T3 yönünden takibin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılması talebinin reddine dair karar verildiği görülmüş, her ne kadar davacı borçlu T3 tebligatın 01.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğden önce 31.08.2021 tarihinde yapılmış olan borca itiraz dilekçesinin hukuken geçerli olmadığından takibin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiş ise de; borçlu takipten haberdar olduğu vakit takibe ilişkin itirazda bulunabilir tebliğ sadece sürenin sona ermesi anlamında esas alınabilir dolayısıyla borçluya 01.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğine göre borçlu tarafından 7 gün içerisinde borca itiraz edilebilir yani borçlu T3 08.09.2021 tarihine kadar borca itiraz edebilir dolayısıyla davaya konu icra dosyasında borçlu vekili tarafından bu süreden önce 31.08.2021 tarihinde borca itiraz edildiğine göre süresinde...

                İcra Müdürlüğünün ..... sayılı dosyası, 2-Kolluk tutanağı, Noterler Birliği cevabi yazısı, İtiraz Hakem Heyeti dosyası. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67 maddesi gereğince İtirazın İptaline ilişkindir. Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tesbit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir....

                  UYAP Entegrasyonu