WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/1737 ESAS 2021/1661 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında Büyükçekmece 1....

Zamanaşımı iddiası İİK m.71/2 de düzenlenmiş olup, somut olaydaki zamanaşımı takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımıdır.İİK 71/2. maddesi gereğince borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazları süreye tabi olmayıp her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı) Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, şikayete konu olayda takip dayanağı senedin tanzim itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661. ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 749. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür....

Borçlunun bu konudaki başvurusu ödeme emrine itiraz süresi içinde ileri sürülebilecek nedenlerdendir. Somut olayda borçlu vekilinin icra mahkemesindeki talebi takipten sonraki dönemde icra dosyasının işlemsiz bırakıldığı iddiasına dayalı olup, inceleme İİK'nun 71/2 ve 33/a-1. maddeleri kapsamında değerlendirilmelidir. Bir başka deyişle, TTK'nun 661. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde oluşması gerekli ve incelemenin bu kurallara göre yapılması zorunlu bulunmaktadır. O halde, icra dosyasının tetkikinde takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosyanın üç yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı tespit edilmekle istemin reddine karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle IİK. 366 ve HUMK.'...

    Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce de, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1077- 1482 E.K.sayılı 07/01/2020 kesinleşme tarihli ilamı ile kayıtsız ve şartsız reddedildiği, Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddia, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde borca itiraz olarak nitelendirilir. Takibin kesinleşmesinden önce mirasın reddi gerçekleştiğinden davacının borca itirazının kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğinde olduğundan, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiş olması sebebi ile Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi yerindedir....

    İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.). Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davalı alacaklı vekilince davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine İzmir 4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurarak; takibin kesinleşmesinden önceki dönemde çekin zamanaşımına uğradığını ileri sürdüğü, mahkemece istem yerinde görülerek takibin geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde çeke dayanan alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169/a-4. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir....

      Davacı borçlu borca itirazla birlikte senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığını belirtmişse de usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde şikayette bulunmadığından borca itirazının süresinde olmadığı anlaşılmıştır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, borçlu şirket yetkilisi sıfatıyla gemi kaptanı tarafında icra dosyasına 26.04.2018 tarihinde sunulan dilekçe ile icra takibinin öğrenildiğini, buna rağmen, herhangi bir ödeme yapılmadığını ve 7 gün içinde takibe itiraz edilmediğini, takibin kesinleşmesinden sonra yapılan itirazın hükümsüz olduğunu, gemi kapanı tarafından ihtirazi kayıtla dosya borcunun ödenmesi talebini içerir 26.04.2018 tarihli dilekçesinden borca itiraz iradesinin bulunmadığını, gemi kaptanı tarafından ihtirazi kayıtla dosya borcunun ödenmesi ve hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce dosyada taraf olmadığından bahisle reddedildiğini, aynı kaptan tarafından verilen vekaletnameye istinaden yapılan itirazın ise kabul edildiğini, TTK.nun 1104. Maddesi hükmü uyarınca gemi kaptanının geminin sahibi olan donatanı adına işlem yapma ve temsil yetkisi bulunduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

      Temyiz Sebepleri Alacaklı, ibranamenin zorla imzalatıldığını, İİK'nın 68. maddesindeki belgelerden olmadığını, tahsilat söz konusu olmadığını, ibranamenin imzalanmasında suç unsuru oluşmadığından değil yeterli delil bulunamadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, İİK'nın 169/a maddesinin borca itirazın incelenmesine ilişkin bir madde olduğunu, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması iddiasının bu madde hükmü kapsamı dışında olduğundan somut olayda uygulanamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 71/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1. Borçlu tarafından sunulan ibranamenin İİK'nın 71/1 maddesinde sayılan belgelerden olduğu anlaşılmıştır. 2....

        UYAP Entegrasyonu