Noterliğinin 02.03.2017 tarih ve 4415 yevmiye numaralı evrakı ile 8 günlük yasal süre içinde itiraz edildiği, davacı borçluların dava dilekçesinde; borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, faizin yasalara uygun olmadığını belirttikleri görülmektedir....
Somut olayda, her ne kadar davacı borçlu tarafından dava dilekçesinde ödeme emrinin 13/10/2022 tarihinde tebellüğ edildiği belirtilmişse de, takip dosyasının incelenmesinde imzaya ve borca ve ferilerine itiraz eden borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 18/10/2022 tarihinde icra mahkemesine imzaya ve borca itirazını bildirdiği, dava dilekçesinde borçlu muhataba bizzat tebliğ edilen ödeme emri tebligatındaki imzanın borçlu tarafça inkar edilmediği görülmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının bulunmaması nedeni ile 21.02.2019 tarihinde borca itiraz edildiğini, dava dilekçesinde müvekkiline ait ... ve ... plakalı araçlar ile 12/10/2018 - 10.01.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin 222 adet ihlalli geçiş yapıldığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, borca itiraz dilekçesinde tüm takibe borca ve ferilerine itiraz edildiğinden geçiş ihlallerinin kabul edilmesinin de söz konusu olmadığını, müvekkili tarafından 222 adet ihlalli geçiş yapılmasının mümkün olmadığını, dava konusu borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve sair tüm ferilere itiraz ettiklerini, iddiaların yerinde olup olmadığının tespiti ancak yargılama yapılarak mümkün olduğundan ve talep olunan alacağın likit olmaması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını, ihtiyati haciz talebinin de reddi gerektiğini, alacağın bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarının ne olduğu ancak yapılacak...
Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu süresinde yaptığı itirazında '' Tarafına gönderilen 2014/22210 nolu icra dosyasına ve içindeki tarafına gönderilen tüm masraflara itiraz ettiğini '' belirtmiştir. Mahkemece davalının geçerli bir itirazı bulunmadığı, itirazda ifade edilmek istenenin icra memur muamelesine karşı şikayet olarak da yorumlanabileceği bu nedenle itiraz geçersiz kabul edildiğinden itirazın kaldırılması talebinin reddine, davalının tahliyesine karar verilmiş ise de; davalının itirazında icra dosyasındaki asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu niteliği ile davalının itirazı borca itiraz niteliğinde olup icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İcra takibine itiraz varsa itiraz kaldırılmadan tahliye kararı verilemez. Bu nedenle davalının itirazı incelenip sonucuna göre karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Davalı borçlular vekili süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,öncelikle yetki itirazında bulunmuş,ayrıca alacaklıya böyle bir borcun bulunmadığını,borca ve ferilerine itiraz ettiklerini bildirmiştir. Bu durumda kira akdi,kiracılık ilişkisi,kira miktarı ve ödeme zamanının davalılarca itiraza uğramaması nedeniyle kesinleştiğinin kabulü gerekir. Borçlu, kira akdine, kira miktarına ve ödeme zamanına itiraz etmediğine göre kiranın ödendiğini İİK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlaması gerekir....
İcra İflas Kanununun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itiraz sebeplerini açıkça bildirmek ve ödeme konusundaki itirazını noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur. Somut olayda; davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde; kira ilişkisine ve kira sözleşmesinin düzenlenmesine, kira miktarına, kiracılık sıfatına itiraz etmemiş, sadece borca ve ferilerine ödeme iddiasına dayalı olarak itiraz ettiğini bildirmiştir. Borçlunun kira sözleşmesine, kiracılık sıfatına ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK.nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin, kiracılık sıfatının ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu taraf, borçlu olmadığı savunmasını İİK’nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlamalıdır....
----dosyası ile ihtiyati haciz --------- dosya ile davalı borçlular hakkında genel haciz yolu ile esas icra takibi başlatıldığını, davalının dava dışı----------- -------------- borcu bulunmadığını, davalı bahsi geçen kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlu kefil hakkında da yapılan takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, borçlu ile her ne kadar ---- görüşmesi gerçekleştirilse de bir uzlaşmaya varılamadığını, davalı ---------krediyi ---------- olarak imzaladığını, bu sebeple sorumluluğu ------------- --------- kapsamadığını, icra takibine konu borç gerçek bir borç olduğunu, borç sona ermediği gibi muaccel hale geldiğini, bu sebeple kefilin sorumluluğu tüm borcu kapsamadığını, kefilin ---------- yönünden asıl borca bağlı olduğunu, kefalet bir sözleşme olduğunu, bununla kefil, bir başka kişinin alacaklısına karşı, asıl borcun ifasından sorumlu olmayı taahhüt ettiğini, davalı ---------- sayılı dosyaya verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini, ancak itirazı...
vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2014/8120 esas ve 2014/11782 karar sayılı ve 26.06.2014 tarihli bozma ilamı ile hüküm ve gerekçe arasında çelişki olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, borca ve ferilerine itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair itiraz nedenlerinin yanı sıra ödeme emrinin henüz tebliğ edilmediğini, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, çekin keşide yeri olan ......
Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 12.359,40-TL'nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 10/03/2022 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür....