Davalı borçlu İcra Dairesine yasal süresi içerisinde itirazda bulunduğu 27.08.2013 tarihli dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz etmiş, 05.11.2013 tarihli dilekçesinde ise “Yukarıda numarası yazılı müdürlüğünüz dosyasına her ne kadar itiraz etmişsem de bu itirazımı, banka eksperi tarafımı yanıltığı bu nedenle zararıma neden olanlara gerekli işlemin yapılması koşuluyla itirazımı geri çekiyorum'' şeklinde beyanda bulunmuş olup, bu beyanında açıkça icra takibine yapmış olduğu itirazdan vazgeçtiğini belirtmeyerek koşullu olarak itirazdan vazgeçebileceğini belirttiğinden koşula bağlı itirazdan vazgeçme mümkün olmadığından, aynı doğrultuda (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/920 esas ve 2019/125 karar sayılı ve 12.02.2019 tarihli ilamı) mahkemece usule uygun, geçerli bir itirazdan vazgeçme beyanı bulunmadığından işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru...
ilişkin konşimento örneğinin de sunulmuş olduğunu, davalı tarafa verilen hizmet neticesinde, faturalardan oluşan borcun ödenmemesi üzerine, davacı şirketçe takibe konu faturaların ödenmesi için ihtarname gönderilmiş olduğunu, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına ve TTK. 2l/2.maddesine göre tebliğden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayılacağını ve borç tutarının kesinleşeceği bu sebeple, takip tarihinden önce talep edilen işlemiş faiz tutarından feragat ederek, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu 4.473,33 TL tutarındaki asıl alacakla ilgili borca, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Ltd.Şti. ile ...... arasında olduğunu, bu sebeple borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, tek bir borca karşılık iki ayrı kişi hakkında iki ayrı icra takibi başlatıldığını ve itiraz ettiklerini, davanın reddini, haksız ve kötü niyetli davacı hakkında dava konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Bakırköy ..... İcra Müdürlüğünün ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 34.436,11 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....
, borcun fer'isi olarak istenen faize, icra giderleri ve icra vekalet ücretine itiraz etmekte oluşu bağlamında icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Hesap kat ihtarnamesindeki miktarlar gerçeği yansıtmadığından hesap kat ihtarına itiraz edildiğini, alacaklının takip dosyasına sunduğu belgelerin kayıtsız şartsız para borcunu ihtiva etmediğini, alacağın muaccel olmadığını, İİK.nın 149 ve 150/ı maddeleri gereğince müvekkiline icra emri gönderilemeyeceğini, anapara, faiz, faiz oranı ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek Adana 3.İcra Dairesinin 2019/298 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlulardan otomatik dönem tahakkuku, işlemiş faiz ve KDV olarak toplamda 265.740,76-TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde sunulan 29/07/2023 tarihli dilekçe ile ile takibe, borca, işlemiş faize, yetkiye, faiz oranı ve KDV talebine, tüm ferilerine itiraz edildiği ve takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının şartlarından biri de geçerli bir icra takibinin bulunmasıdır. Davalı tarafça, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, yetkili icra dairesinin Uzunköprü icra daireleri olduğu savunulmuştur. İİK'da yetkili icra dairesinin neresi olduğu belirtilmemiş, İİK'nın 50....
işlemiş faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, itiraz edildiğini, itirazın 1.860.981,00 TL alacak üzerinden iptalini, takibin devamını, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava olunmuştur....
Somut olayda, borca itiraz dilekçesinde davalının yerleşim yeri adresinin ... olduğu belirtilerek ... icra dairelerinin yetkili olduğu iddia edilmiş ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesine rağmen cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itirazda bulunulmamıştır. Bu nedenle borca ve ferilerine ilişkin itirazın incelenebilmesi için öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itiraz ön inceleme duruşmasında incelenmiş ve karara bağlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, senedin teminat senedi olduğu ve borcun ödendiği iddiası ile borca itiraz ve ferilerine itiraza ilişkindir. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının; hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanmasının gerektiği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu hususu açıktır. Ancak takibe konu senet metninde senedin teminat niteliğinde olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığı gibi, davacı tarafça teminat senedi iddiasını ispatlar nitelikte, İİK'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgelerden herhangi biri ibraz edilememiş, davalı alacaklı tarafça da senedin teminat senedi niteliğinde olduğu kabul edilmemiştir....
Davalılar vekili, icra takibine kısmi olarak itiraz ettiklerini ancak davacının talebin tümüne ve borcun aslına itiraz edilmiş gibi işlem yaparak dava açtıklarını, borcun esasına itiraz edilmediğini, itirazın faiz oranına, faiz hesabına ve diğer ferilerine ilişkin olduğunu, talep edilen yıllık %90 oranındaki temerrüt faizinin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....