Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı 28.653,41 TL asıl alacak 4.618,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.272,30 TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatmış, davalı borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Davacı, eldeki itirazın iptali davasında ise açıkça davalının asıl borca yaptığı itiraz ile işlemiş faize yaptığı itirazın yalnızca 3.346,59 TL'lik kısmının iptalini istediğini dava dilekçesinde açıkça belirtmiştir. Şu halde dava değeri toplam 32.000 TL iken mahkemece talep aşılarak 32.090,72 TL üzerinden karar verilmesi, HMK'nın emredici 26.maddesine aykırı olup, bu husus aynı zamanda kamu düzenini ilgilendirdiğinden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

    Elektrik A.Ş" şeklinde yazılmış ise de ciro kısmında unvanının açıkça yazılı olduğu, çekte herhangi kayıt ve şartın bulunmadığı, çekin zorunlu unsurlarının tam olduğu ve alacaklının takip hakkının bulunduğu, faiz oranına ve faize itiraz edilmiş ise de 28.06.2021 tarihli ön inceleme tahkikat zaptının 9 nolu ara kararı uyarınca kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından dosyanın bilirkişiye tevdii edilemediği, işletilecek faize ilişkin faiz oranının usul ve yasaya uygun olduğu, borcun ödendiğinin yazılı delil ile ispatlanamadığı gerekçesi ile imzaya, borca, faize itirazın ve şikayetin reddine, yargılama aşamasında takip durdurulmadığından borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur....

      Davalı tarafça, icra takibinde, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş ise de; dosyamızda alınan ve karar vermeye uygun bulunan uzman bilirkişi raporuna göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından icra takibine dayanak yapılan faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 21.240 TL alacağının mevcut olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacının davalıdan 17.700 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından icra takibinde davalıdan 17,700 TL talep edildiği, bu talebin davalı kayıtlarındaki miktar ile aynı olduğu, 6100 sayılı HMK'nun 222. maddesi de göz önüne alındığında davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 17.700 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Bu sebepler ile davacının icra takibine vaki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....

        Temyiz Sebepleri 1) Davacı borçlunun borca itiraz dilekçesinde açıkça ... İcra Dairesi üzerinden başlatılan takipte, dayanak belgenin taraflar arasında imzalanan sözleşme olduğunu bildiğini ikrar etmiş ve ödeme emrinde de dayanak belgenin taraflar arasında imzalanan 22.07.2020 tarihli sözleşme olduğu yazılı olduğu, 2) 23.10.2020 tarihinde ... İcra Dairesindeki dosyaya UYAP sistemi üzerinden tarafların vekil kaydının yapıldığı, UYAP sisteminde yer alan 23.10.2020 tarihli-dosya açıldıktan sonra sisteme katılan takip talebi ve ekleri-başlıklı belgede ilk açılan dosyadan düzenlenen takip talebi ve ödeme emrinin dosyaya eklendiği, dosyaya vekil kaydı yapılan ve dosyaya girerek borca itiraz eden davacı borçlunun, dosyadaki tüm evrakları görüntüleyebileceği ve takibin içeriğinden ve takibin ... 25. İcra Dairesindeki takibin devamı olduğundan haberdar olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

          Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 01/06/2019 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; takip konusu bonoya açıkça atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklının da takip konusu bononun söz konusu sözleşmenin teminatı için alındığı yönünde bir kabul beyanı yoktur. Bu durumda borçlunun borca itirazını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamamış olması karşısında, mahkemece davacının faize itiraz dışındaki isteminin reddine karar verilmesi yerindedir....

          Hukuk Dairesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların yetkiye, borca, faize itiraz ile takibin iptali istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye, borca, faize itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

            tespit ettiklerini, bu kişi ve muvazaalı işlemler yapan diğer kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve tazminat davası açtıklarını, takibe konu çekin bedelsiz kalan çek olduğunu ve müvekkili şirketin çalışanları korkutulmak suretiyle alınan çek olduğunu, yine aynı şekilde korkutulan çalışanlara protokol imzalattırıldığını, borca itiraz ile birlikte tüm fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

            CEVAP : Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaksız şekilde yapılan icra takibine, borca, faize, ferilerine, imzaya itiraz içerikli davayı kabul etmediklerini, davacının her ne kadar imzaya itiraz etmiş ise de dava dilekçesinin sonuç kısmında ödemiş olduğu borca istinaden başlatılan takipte borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu şekilde zımni olarak borcu kabul ettiğini, alacağın tahsiline engel olmak için dava açıldığını, icra dosyasında davacı borçlu T1'e ve borçlu eşi Özden Döğer'e usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini ancak Özden Döğer'in takibe itiraz etmediğini, davacının, eşinin imza atmış olabileceğini ileri sürüp, bu hukuki ilişkiden haberdar olmadığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödemeden kaçınmak için bu yola başvurduğunu, zira ilgili icra dosyasında UYAP sorgusunda borçlu Özden Döğer'in üzerinde kayıtlı malvarlığı görünmezken, borçlu T1'in üzerinde 8 gayrimenkul ve 2 araç kaydı bulunduğunu, üzerinde malvarlığı...

            GEREKÇE : Uyuşmazlık borçlu tarafından maddi hata ile ibraz edilen borca itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığı noktasında memur muamelesini şikayet mahiyetindedir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 39.096,27 TL asıl alacak ve ferilerin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.01.2020 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin başlığında Adana 8. İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere İcra Müdürlüğüne Besni yazıldığı, aynı tarihte Besni İcra Müdürlüğünün 20.01.2020 tarih ve 2020/90 Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesinin Adana 8....

            Dava dilekçesinde faize ve faiz oranına da itirazda bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece faiz hususunda inceleme ve değerlendirmede bulunulmadığından, dairemizce vade tarihinden takip tarihine kadar talep edilebilecek işlemiş faiz hesabı yapılmış toplam talep edilebilecek işlemiş faizin 27.287,67 olduğu ve fazla faiz talep edilmediği anlaşılmakla işlemiş faiz ve faiz oranının yasaya uygun olması nedeni ile bu hususlardaki itiraz yerinde görülmemiştir. Aynı şekilde takip talebinde ve ödeme emrinde sadece asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olduğu için bu husustaki istinaf nedenleri de yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu