Somut olayda, davalı/borçlu ... borca ve yetkiye itiraz etmiş yetkili icra dairesinin haksız fiilin vuku bulduğu Görele İcra Daireleri olduğunu belirtmiştir. Diğer davalı/borçlu ...ise sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davalı sigorta şirketi yönünden yetki itirazı bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden dava tefrik edilerek davanın esası hakkında inceleme yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde davanın dinlenme olanağı bulunmadığından tümden reddine karar verilmesi isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı yanca başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tüm borca, faize ve faiz oranları ile ferilerine itiraz ettiği ve senette tanzim tarihinde tahrifat olduğunu ileri sürerek hakkındaki takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece esastan inceleme yapılarak; itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 6.12.2007 Nosu : 102-345 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı banka vekili, müvekkili banka ile davalılardan ... arasında yapılan kredi sözleşmesini, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin 1.862.00.-YTL.lık işlemiş faiz kısmına davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar vreilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... duruşmada asıl borca itirazının olmadığını, işleyen faiz oranına itiraz ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....
-TL.alacağı bulunduğunu, ihtara rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine başlatılan takipte davalının yetkiye, faize ve borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, yasal faiz oranı % 9 iken davacının % 48 talep ettiğini, bu nedenle faiz oranına yönelik itirazın haklı olduğunu, faizin başlangıç tarihinin gösterilmediğini, itirazın niteliğine göre icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının asıl alacağa itirazı bulunmadığı, birikmiş faiz alacağı ve faiz oranına yönelik itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, icra takibine konu birikmiş faiz alacağının miktarına ve faiz oranına itiraz etmiştir....
TL'lik ödeme takipten düşülmesine rağmen 25.03.2016 tarihinde yapılan 30.000,00 TL'lik ödeme düşülmeksizin takip başlatıldığını ileri sürerek borca ve faize itiraz ettikleri, mahkemece, takibe dayanak senedin 130.000,00 TL'lik senet olduğu, ancak takibin 65.000,00 TL üzerinden başlatıldığı, başlatılan takibin kısmi ödemeye karine teşkil ettiği gerekçesi ile takibin, borçluların kabul ettiği 40.000,00 TL üzerinden devamına, kalan kısım açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....
İcra İflas Kanunu'nun 269/2.maddesi uyarınca; Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır. Aynı yasanın 63. maddesinde; "itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez." düzenlemesi yer almaktadır. Davalı borçlu ödeme emrine yaptığı itirazda sözleşmedeki imzasına açıkça itiraz etmediğinden takip hukuku bakımından kira ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir. Bu durumda yapılan itiraz "borca itiraz" niteliğindedir. Davalı iddiasını İİK. 269/c maddesine göre ispatlaması gerekir. Bu açıklamalar ışığında yapılacak değerlendirme ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Somut olayda; istinafa konu kararın örnek 13 takip sonrası süresinde yapılan itiraz üzerine itirazın kaldırılması ve tahliyeye ilişkin olduğu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren borçlu tarafından yapılan itirazın Gaziantep İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığı ve borca faize ve fer'ilerine itiraza dair olduğu, kira sözleşmesi ve itiraz olmadığı nedenle sözleşme ilişkisinin kabul edildiği gibi kira miktarına itiraz olmadığı süresinde açılan dava üzerine HMK'nun 25....
ile yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiğini, müteakiben-----tensip kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini ve takip durdurulduğunu, bu nedenlerle davalıların borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, yetkiye ve borcun tüm ferilere ilişkin itirazlarının iptaline, takip tarihi itibarıyla --- alacağın üzerinden takip talebinde yazılı şartlarla ----üzerinden takibin devamına, haksız itiraz eden davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
borca karşı öncelikle ipoteğin/rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişmesi, şayet rehin açığı veya ipotek bedelinin borcu karşılamaya yetmemesi hali ortaya çıkar ise bu durumda aynı alacağa istinaden fakat kalan bakiye üzerinden ilamsız takip yoluna başvurabildiğini, davalı tarafından beyaza imzanın kötüye kullanılmasına sebep olacak şekilde ve ayrıca resmi belgede sahtecilik olacak şekilde doldurulup icraya konulduğunu, kefalete dayalı olarak imza edildiği iddia olunan bononun da geçersiz olduğunu, icraya konulan senet metnine de itiraz ettiklerini, icra takibinde yasaya aykırı fazlaca oranda faiz işletildiğini, bono komisyonuna da itiraz ettiklerini belirterek, mükerrer takip nedeniyle takibin iptaline, borca, faize ve faiz oranına itirazın kabulü ile takibin tamamen iptaline, davalının, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 01.09.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 02.12.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 4.500,00 USD üzerinden 2014 yılı Eylül, Ekim, Kasım ayları kira bedeli 13.500,00 USD kira alacağının 1.350,24 USD gecikme tazminatı ve 405,00 USD gecikme zammı ile birlikte tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 04.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 08.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklıya borcu bulunmadığını ileri sürerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir....