İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2022 NUMARASI : 2022/129 ESAS 2022/618 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
AŞ tarafından davalı ... aleyhine, ... no.lu kredi, 1.600.00-TL Asıl alacak temerrüt faiz oranı % 6, 18.49-TL İşlemiş akdi faiz %32 (14.09.2018-26.12.2018, 0.92-TL %5 BSMV 210.72-TL İhtarname masrafı olmak üzere toplam 1.830.13-TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa yukarıda belirtilen oranlarda temerrüt faizi ve faizin % 5 bsmv.si, icra masraf ve vekalet ücretinin tahsili talebinde bulunulduğu, Örnek 7 ödeme emrinin davalıya 02/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu vekili tarafından 03.01.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile müvekkilinin borcunun bulunmadığını, bu nedenle borcun tamamına, faiz ve ferilere itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, İcra Müdürlüğünün 03.01.2019 tarihli kararıyla takibin durduğu görülmüştür....
Maddesinde " takip talebine itiraz eden alacaklının itirazının tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itiraz eptalini dava edebilir " hükmü gereğince öncelikle davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığının tespitinin gerektiğini, dava dilekçesinde sözü edilen kazaya karışan ---- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde---------olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kusur oranının %30 olduğunu, tazminat oranının %30'una tekabül eden---- tazminat, faiz ve ferileri olmak üzere toplamda ---- yapıldığını, araç sürücüsünün kusuruna tekabül eden tazminat tutarının icra dosyasına ödendiğini, bu nedenlerle zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden faiz ve ferilere ilişkin davacı taleplerinin reddine, davacının talebinin mesnedi anlaşılmadığından tüm delillerin taraflarına tebliğine dek cevap...
Sayılı dosyasında davacının davalı aleyhine 1.728,90- TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalının 29.11.2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve ferilere itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür. Bilirkişi Raporu : Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 31.08.2021 tarihli raporda özetle ; Davacı .........Sağ. ve Özel Sağ.Hizm....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabuülne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava icra takibine vaki itirazın kaldılması ve tahliye talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile tahliyeye karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili 13.10.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.05.1988 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesine dayanarak aylık 275-TL üzerinden 2015 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim ayları kira bedellerinin tahsili ile tahliye talebinde bulunmuştur. Ödeme emri borçluya 16.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili süresi içinde vekil edeninin herhangi bir borcu olmadığından bahisle takip konusu borca ve tüm ferilere itiraz etmiştir....
, davalı yanın yetkiye, asıl borca, işlemiş faize ve fer'ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin sürüncemede bırakmaya yönelik olarak itiraz edildiğini beyan ederek hukuka aykırı itirazın ----- alacak üzerinden iptaline, takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı borçlu Bülent'e ödeme emri 20/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı yasal sürede 22/03/2021 tarihli dilekçe ile böyle bir borcu olmadığını beyanla, borca, faiz ve tüm ferilere itiraz ettiği, davalı T5'ya ödeme emrinin 03/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının bu tarihten önce 30/03/2021 tarihinde borcu olmadığını, bu nedenle borca, faiz ve tüm ferilerine itirazı olduğunu beyanla takibe itiraz ettiği, 07/05/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından takibe yapılan itirazlarda aylık kira miktarına ve taraflar arasındaki kira ilişkisine ve dayanak kira sözlemesine itiraz edilmemiş olup bu hususlar yönünden takip kesinleşmiştir....
Davalılar T3 ve T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından başlatılan icra takibine ödeme emrinde belirtilen akdi faiz miktarına, akdi faiz oranına, işlemiş temerrüt faiz miktarına, temerrüt faiz oranına ve bu miktarlara isabet edecek tüm vekalet ücreti, masraf ve fer'ilerine takip dosyası üzerinden 13.10.2016 tarihli dilekçe ile itiraz ettiklerini, ancak icra müdürlüğünce, takibin sadece itiraz ettikleri kısım üzerinden durdurulması gerekirken bütün alacak yönünden durdurulmasına karar verildiğini, sonrasında davacı banka vekili tarafından işbu itirazın iptali davası açıldığını, dava ve takip süreci boyunca hiç bir şekilde itiraz etmedikleri aksine ikrar ettikleri takip konusu asıl alacak üzerinden vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerine hükmedildiğini, ancak defalarca belirttikleri üzere taraflarınca yapılan itirazlara vaki kısımlar sadece akdi faiz miktarı, akdi faiz oranı, işlemiş temerrüt faiz miktarı, temerrüt faiz oranı ve bu miktarlara isabet edecek tüm vekalet...
olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi 14-14.8- 33.1-33.2 v.b maddeleri gereğince ve davacı banka tarafından TCMB iletilen faiz bildirimi ve eki kredi işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları tablosu kapsamında temerrüt faizi uygulandığını, davalının borcun ferilerine yani masraf ve yargılama giderlerine, vekalet ücretine ve sair tüm ferilere ilişkin itirazın da haksız ve yersiz olduğunu, Konya ....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde, borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu, takipten itibaren işleyecek faiz oranına itiraz ederek borca itirazda bulunmuş olup, ödeme emrinin 20/06/2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinden sonra 15/03/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu ve tebligat usulsüzlüğü yönünde bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borca itirazın süre yönünden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....