Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine başlanmasından sonra alınan ihtiyati haciz kararına istinaden davacının malvarlığına ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin tebliğinden önce takipten haberdar olan davacının 26/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesinin 11/10/2020 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı tarafça 7 günlük yasal süre içinde itirazın iptali veya itirazın kaldırılması istemi ile dava açılmadığı tartışmasızdır. Davacının yurt dışı adresine gönderilen ödeme emri borca itiraz dilekçesinin verilmesinden sonra TK'nın 25/a maddesine göre 14/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacının borca itirazı ile takibin durduğu açıktır. Bu nedenle, davalı tarafından İİK'nın 264/2 maddesi uyarınca yasal süresinde itirazın iptali veya kaldırılması davası açılmadığından, ihtiyati haciz hükümsüz hale gelmiş olup, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
Mahkemece, takibe ve davaya konu zamanaşımına uğramış çeklerin keşidecisi davalı olup, davacının yetkili hamil olduğu, davalının davacıya çek bedelleri miktarınca borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece, öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Dava konusu icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı şirket borca itirazlarının yanında yetkili icra müdürlüğünün Darıca/Kocaeli adresi itibariyle Gebze icra müdürlüğü olduğunu, diğer davalılar ise borca itirazlarının yanında yetkili icra müdürlüğünün Pendik icra müdürlüğü olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiş, davacı yan davalıların icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazının iptali için iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunması itirazın iptali davasının dava şartlarından biridir. Bu itibarla icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde itirazın iptali icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalının işyerinde kaçak su kullandığı iddiasıyla icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiştir. Davacı İdare hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davasını açmak yolunu seçmiştir. Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde itirazın iptali icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalının işyerinde kaçak su kullandığı iddiasıyla icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiştir. Davacı İdare hem yetkiye hem de borca itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davasını açmak yolunu seçmiştir. Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu ......
E. sayılı takip dosyasına sunulan 25/09/2019 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, her ne kadar borca itiraz dilekçesi alacaklı (eldeki davada davacı) tarafa tebliğ edilmemiş ise de davacının Ankara ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında aynı takibe ilişkin 03/02/2020 tarihinde itirazın iptali davası açtığı eldeki davanın ise borca itirazın üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra 12/04/2022 tarihinde açıldığı sabittir. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler ve ilgili yasa hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde eldeki davanın yasal süresi içerisinde açılmadığı anlaşıldığından, davalının da hak düşürücü süre itirazında bulunduğu göz önünde bulundurularak yasal koşulları oluşmayan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, --- Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Davacı tarafça---sözleşmesine dayanarak davalılar hakkında tahsilde tekerrür olmamak şartıyla --- tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, borcun dayanağı çekin keşidecisinin davalı --- tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılabileceği, davalı --- tarihinde borca ve--yetkisine itiraz ettiği, davalı --- tarihli borca ve ---yetkisine itiraz ettiği, davacı vekili tarafından yetki itirazın kabulü üzerine dosyanın ---Esasına kaydedildiği,----ödeme emrinin tebliğ edildiği ve davalı --- tarihinde borca itiraz edildiği,--- çıkarılan ödeme emri tebligatın ise iade olduğu, akabinde davacı tarafça itirazın iptali davasının açıldığı, Davalı --- yönünden yönünden dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından başlatılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, davacının yerleşim yerinin--- davalıların yerleşim yerinin --- bulunmadığı...
Davalı istinaf dilekçesinde; imza incelemesinin bir bilirkişi tarafından incelendiğini ancak bilirkişi heyetinden ya da Adli Tıp Kurumu'ndan incelenmesi halinde iddiasının ispat edilecek olduğunu belirtmiş ise de bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından yeniden bilirkişi incelmesine yer olmadığı anlaşılmış kaldı ki, itirazın iptali davasında davalı borca itirazındaki sebeblerle bağlıdır ve borca itirazında sözleşmedeki imzaya da itiraz etmemiştir . Bununla birlikte dava konusu alacak kredi borcu olup, muayyen ve likit olduğundan davalı borca itirazında haksız olduğundan icra inkar tazminat şartları oluşmuştur. Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davalı istinaf talebinde haklı değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağına yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili aylığı 10.000 TL üzerinden 2008 yılı Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin olarak 18.09.2008 tarihinde başlattığı icra takibinde 20.000 TL asıl alacak ve 263,84 TL işlemiş faizin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı tarafından kiralananın 30.06.2008 tarihinde tahliye edildiği bu nedenle kira borcu bulunmadığından bahisle borca itiraz edilmiştir....
Mahkemece davacı-alacaklı tarafından yapılan icra takibi üzerine davalı borçlunun borca itiraz ederek takibin durmasını sağladığı, açılan itirazın iptali davasında tensip ara kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının infazı sırasında davalı şirket temsilcisinin borca itirazdan vazgeçerek borcu kabul ettiği, her ne kadar yargılama sırasında icra baskısı altında borcun kabul edildiği belirtilmiş ise de bunun yerinde olmadığı, icra takibinden sonra yargılama sırasında itirazdan vazgeçildiği için davanın konusuz kaldığı, ancak borca itiraz ederek davalı takibin durmasını sağladığı için icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiği gerekçeleri ile itirazın iptali davasının konusu kalmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,% 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin...