WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2015/13899 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun 07/10/2016'de vefat etmesi üzerinde halihazırdaki takibin mirasçılarına yönlendirilmiş olduğu, ödeme emrinin mirasçılara gönderildiği, ancak mirasçıların borca itiraz ederek takibin durduğu, bu itirazın kötü niyetli olduğu, aradan üç aydan fazla süre geçmesine rağmen reddi miras durumu olmadığı, miras bırakanın borca batık değilse mirası reddetmemiş mirasçının tüm borçtan sorumlu olduğu, borçluların itirazlarında terekenin borca batık olduğunu bildirdikleri, mirasçıların terekenin borca batık olduğunun tespitine yönelik bir başvurularının olmadığını bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine dosya İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Dosyanın gönderildiği yetkili ... 32.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle borçluya yeni ödeme emri çıkartılmamıştır. Yetkili icra dairesinde borca yapılmış bir itirazda bulunmamaktadır. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartı olup itiraz borca itiraz bulunmadığı halde devam eden takipte itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiği, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyanla, haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; itirazın iptali davasının, 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmaması nedeni ile reddinin gerektiği, dava konusu tutanak ile ilgili tahakkuk edilen kaçak elektrik ve kaçak ek tahakkuk ile ilgili, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/939 Esas sayılı dosya ile açtıkları menfi tespit dava dosyasının yetkisizlikle İstanbul 7....

      Davacı keşideci 25.2.2008 tarihinde İcra Mahkemesinde açtığı davada borca itiraz ederek takibin iptalini istemiş, yine aynı tarihte ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı bu davada borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İcra Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Mahkemece, davacının daha önce borca itiraz ederek İcra Mahkemesinde takibin iptalini daha sonra menfi tespit davası açtığı, menfi tespit davasında ileri sürülen iddiaların borca itiraz ve takibin iptali davasında da ileri sürülebileceğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece (borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmiş ise, alacaklı yalnız yetki itirazının iptali için mahkemede dava açamaz. Çünkü, yetki itirazını incelemek görevi yalnız tetkik merciine aittir. Alacaklı, esasa ilişkin itirazın iptali davasını mahkemede açarsa, itirazın iptali davasına bakan mahkeme, İİK.’nun 67. maddesine göre, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazını inceleyemez). ilamsız icra takibine borçlunun süresinde, hem yetki itirazında bulunduğu, hem de borca itiraz ettiği, yetki itirazının takip hukuku ile ilgili olarak İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca, İcra Tetkik Mercii’nce çözümlenmesi gerektiği, bu husus çözümlenmeden borca itirazın incelenmeyeceği, itirazın iptali ile bu davaya karşılık açılan alacak davasının incelenemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Böylece teminat amacıyla borca katılma neticesinde, alacaklıya karşı bir şahsi teminat sağlanmakta ve onun hukuki durumu güçlendirilmektedir. Borca katılmanın temel şartı, borca katılmanın gerçekleştiği anda hukuken geçerli bir borcun varlığıdır. İlk borcun mevcut ve geçerli olmaması halinde borca katılan için de herhangi borç doğmaz. Borca katılma sözleşmesinin geçerliliği kanununda herhangi bir şekil şartına bağlanmamıştır. TBK’nun 603. maddesinden hareketle, kefalet sözleşmesi hakkında öngörülen şekil kurallarının borca katılma sözleşmelerinin kefalet sözleşmesi hakkında öngörülen şekil kurallarına tabidir. Ancak belirtmek gerekir ki, borca katılma her ne kadar kuruluş bakımından fer’i nitelik taşıyor ise de, katılma gerçekleştikten sonraki aşamada bağımsızlık söz konusudur. Şu halde, borca katılma yoluyla ortaya çıkan borcun ilk borca bağımlılığı yalnızca katılma anıyla sınırlı olduğundan, borca katılma fer’i nitelikte bir borç doğurmaz....

            Borçlu ve borca katılan alacaklının her ikisinden de, borcun ifasını serbestçe talep edebileceğini aralarında kararlaştırmaktadırlar. Yasa, alacaklıya karşı borçlu ile borca katılanın müteselsilen sorumlu olacağını kabul etmiştir.18 Böylece alacaklı, sadece borçluya karşı ileri sürebileceği talep hakkını, borçluyla birlikte aynı zamanda borca katılana karşı da ileri sürebilme hakkını kazanmaktadır. Borca katılma ile birlikte, alacaklı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkiye tamamen yabancı bir üçüncü kişi, borçlunun yanında ikinci bir borçlu olarak ve asıl borçlu sıfatıyla borç ilişkisine dâhil olmaktadır. Borca katılmanın düzenlendiği TBK’nun 201. maddesinde borca katılma sözleşmesi hakkında herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir....

              İcra Dairesi'nin 2009/3954 takip sayılı dosyasında, borçlular tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, davalı- borçlu şirketin itirazı üzerine 13.05.2009 tarihinde, davalı-borçlu ...' in itirazı üzerine 14.04.2009 tarihinde takibin her iki borçlu açısından durdurulduğu, alacaklı tarafından Kayseri 2....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/883 Esas KARAR NO: 2023/573 DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 21/11/2022 KARAR TARİHİ: 19/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı (borçlu) firma aleyhine------- İcra Müdürlüğü ------- E. sayılı dosyasında cari hesap kaynaklı borca ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı ve ödeme emri 07/09/2022 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olduğunu, davalı (borçlu) 15/09/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, işbu sebeple söz konusu itirazın iptali ve takibin devamı için huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, yapılan görüşmeler neticesinde...

                  UYAP Entegrasyonu