Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/532 E. sayılı dosyasında 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, İ.İ.K.'nun 169 maddesine göre açılan bu davanın satış işlemini durduracağı, ödenen paranın da satıştan sonraki aşamada bulunduğu, henüz takibin de kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; borçlu aleyhine 22.07.2014 tarihinde takibe geçildiği, borçlunun 25.07.2014 tarihinde tüm dosya borcunu ödediği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 04.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169. maddesi uyarınca; "Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz." Ancak bununla birlikte aynı Kanun'un 169/a son maddesi ile de "İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz....

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı itirazının yenileme dilekçesinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiğini, davacının süresi içinde açıkça zamanaşımı itirazında bulunmadığını, dava dilekçesinde icra takibinin 3 yıl takipsiz bırakıldığından bahsedilmesinin zamanaşımı itirazı olarak kabulünün mümkün olmadığını beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken İİK'nun 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki evrede zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması ve takibin dayanağı senedin teminat amaçlı imzalatıldığına ilişkindir....

    nin 2016/7861 E-2016/26294 K, 2016/368 E-2018/3210 K. sayılı ilamlarına göre; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın borca itiraz niteliğinde olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içerisinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de; bu ilke mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Mirasın reddine ilişkin ilamın takibin kesinleşmesinden sonra alındığı hallerde borçluların talebi borca itiraz olarak nitelendirilemez. Somut olayda İstanbul 3....

    DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali sebebi ile şikayet talebinde bulunduğunu, borçlunun İ.İ.K nun 170/a maddesine göre kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İ.İ.K 'nun 168/3 fıkrasına tabi olup buradaki şikayet süresinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün olduğunu, borçluya ödeme emrinin 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet tarihinin ise 05.04.2021 tarihi olması sebebi ile 5 günlük süre içerisinde yapılmadığını, bu sebeple şikayetin süresinde yapılmamış olması sebebi ile reddini talep ettiklerini, borçlunun cezai şarta itirazının ise borca itiraz niteliğinde olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, Cezai şarta ilişkin itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itirazının da borca itiraz niteliğinde...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1054 KARAR NO : 2020/1053 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/271 ESAS 2020/288 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibin yapıldığı Niğde İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, takibin genel yetkili icra dairesi olan borçlunun ikametgah adresindeki icra dairesinde başlatılması gerektiğini, müvekkilinin halen Dörtyol'da ikamet etmekte olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Dörtyol İcra Müdürlüğü olup, takip konusu senetteki imza müvekkiline ait olmadığını, borca, ferilerine, faize itiraz ettiklerini belirterek...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2021/503 ESAS - 2021/668 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

    Mirasın reddi kararına dayanan takibin iptali talebinin borçlu sıfatına itiraz olarak nitelendirilip borca itiraz müessesesi kapsamında değerlendirilmesi başvurunun borca itiraz süreleri ile sınırlandırılması takip hukukunun bütünlüğü ile uyum sağlamaz. İcra hukuku ilâmlı icrayı da bünyesinde bulundurmaktadır. İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilamlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin İlâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir....

      Davalı vekili, müvekkilinin davacı hakkında senetlere dayalı olarak yaptığı icra takibinde davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine Bartın İcra Hukuk Mahkemesi' nce alacak ve faiz miktarlarının hesaplatılarak karar verildiğini, yine davacının icra muamelesini şikayette de bulunmuş olduğunu, takip talebindeki işlemiş faize karşı takibin kesinleşmesinden sonra menfi tespit talebinde bulunulamayacağını, kaldı ki bahsİ geçen diğer davalarda faiz hesabının yapıldığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Dairesi 2018/8057 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe borçlu tarafından 17/08/2018 tarihinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, borçlunun bu itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, somut olayda ... tarafından müvekkilinin 4.227,71 TL bedel karşılığında muhtelif mal satın alındığını, 09/03/2018 tarihinde alım satım bedeline ilişkin fatura düzenlendiğini, düzenlenmiş olan fatura; aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğunu ispatlar niteliktedir, davalının müvekkili şirketten satın aldığını, malın bedelini borçlanmış ancak mezkur borcu ödemediğini, söz konusu borca ilişkin yapılan takibe de davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, müvekkili firmanın, taraflar arasındaki anlaşmadan doğan borcunu eksiksiz şekilde ifa etmesine rağmen davalının kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, davalının borca itiraz ederek borcu ödemeyi geciktirdiğini belirterek, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamı ve haksız...

          UYAP Entegrasyonu