Somut olayda, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası söz konusu olduğundan, icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilemez ise de, İİK 72/3 maddesi kapsamında, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir....
de bulunan hissesine ek tedbir konulmasına yönelik karara, çek ve kredi ödemelerinin yapıldığı ve vadeli işlemlerin takip edildiği hesap üzerine konulan tedbirin müvekkilinin ticari itibarını zedeleyeceğini ileri sürerek, itiraz etmiştir. Mahkemece, tedbir değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, itiraz eden vekili temyiz etmiştir. Davacı tarafından açılan dava, diğer taleplerle birlikte şirketten haklı nedenle çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesine yöneliktir. Davacının 20.06.2012 tarihli geçici talebi ise davalı şirketin banka hesabı ve başka bir şirketteki payı üzerine ek ihtiyati tedbir konulmasına ilişkindir. HMK'nın 389. maddesinde hangi hallerde ihtiyati tebdir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Açılan davanın niteliği itibariyle somut uyuşmazlıkta söz konusu koşullar mevcut olmayıp tedbir kararı da şirketin hayatiyetini devam ettirmesinde sakınca doğuracak mahiyettedir....
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 29/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının yazı ve imza örneklerinin alınarak, dava konusu çek üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, kötüniyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkûmiyetine, tedbir kararı müvekkilinin takip haklarını zedelediğinden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davacının tek taraflı beyanlarına ilişkin beyanlarına itibar edilerek verilen tedbir kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy ...... İcra Müdürlüğü'nün...... takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde; davalı tarafından davacı aleyhine 31/07/2010 keşide tarihli, 3.450-TL 'lik çeke istinaden ilamsız icra takibi yaptığı ve takibin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından davacı aleyhine Bakırköy ..........
M.89 gereğince de borçlu olmadığının tespiti ile borçlu sıfatının iptaline karar verilmesi gerektiğini beyan ederek öncelikle ...m.72/3 gereğince icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini talep edebileceği düzenlendiğinden ihtiyati tedbir kararı verilerek İzmir ...İcra Müdürlüğü’nün ... Esas Sayılı dosyasından icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmesini, müvekkili şirketin davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile İzmir ...İcra dairesi ... E.sayılı dosyasından da tüm davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile müvekkili ile ilgili İzmir ...İcra dairesi ... E.sayılı dosyasından İİK. M.89 gereğince de borçlu olmadığının tespiti ile borçlu sıfatının iptalini, yargılama gideri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1) (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
numaralı 18.000 TL çekten borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. ** Davaya konu olan ve tedbir konulması talep edilen husus, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemli olup davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulması istemidir. Menfi Tespit ve İstirdat davalarında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 s. İİK Madde 72- (Değişik madde: 18/02/1965- 538/43 md.)...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/1019 Esas sayılı dosyası ile borçlu tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasında, borçlu vekilinin talebi üzerine ilgili mahkemece 05/09/2012 tarihinde "davacı borçlu şirket aleyhinde 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, İİK'nun 206. maddesine göre 1. sırada yer alan alacaklar için ihtiyati tedbir uygulanmamasına..." yönelik tedbir ara kararı verildiği, takibin ise tedbir kararından sonra 19/12/2012 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar ... 3....
Bilirkişi raporunda özetle "...Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, belirlenen gün ve saatte incelemeye katılmayan davalı tarafın, dosyaya intikal etmiş yerinde inceleme talebi de bulunmadığından ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, dava konusu menfi tespit talebinin dayanağ--- şirket tarafından düzenlenen------ tutarlı fatura, davacı şirket yevmiye defterinde kayıtlıyken davalıya borçlu olunmadığının tespiti talep edilen toplam 100.000,00 TL tutarındaki 4 adet çekin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, çeklerin teslimine ilişkin herhangi bir belge düzenlenmediği, davacı şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacının davalıya 25.075,00 TL borçlu göründüğü, davalıya borçlu olunmadığının tespiti talep edilen toplam ---- tutarındaki kısmı için davacının davalıya borçlu olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı..." yönünde görüşüne varılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun...
Fakat bu halde borçlu kiracı icra dairesine ödemiş olduğu paranın kiralayana ödenmesine muvafakat etmediğinden ve böylece temerrüde düşmüş olacağından icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verir. Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez....