CEVAP: Davalı vekili cevabında; müvekkilinin dava konusu çekte meşru ve iyi niyetli hamil olduğunu, TTK.nun 687.maddesi ile 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/3.maddesi gereğince senet borçlusunun, senet lehdarı ile aralarında var olan ilişkiye dayanan def'i leri müvekkili şirkete karşı ileri süremeyeceğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, imza incelemesi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava; icra takibine dayanak çekteki imzanın sahte olduğu iddiasına dayanarak, borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır. 2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Davalının ... 36....
Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından başlatılan takibin işçilik alacaklarına ilişkin bir icra takibi olduğunu, borçlu tarafın şirket yetkilileri, işçilik alacaklarını ödememek için bir çok şirket kurmuş olduklarını, borçlu şirket ile huzurdaki davacı şirketin organik bağ ile birbirlerine bağlı olduğunu, ortaklarının ve faaliyet konusunun aynı olduğunu, hem bu şirket hem de borçlu şirketin aynı vekil tarafından temsil edilmekte olduğunu, davacı tarafa usulünce birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, İkinci haciz ihbarnamesine de cevap/ ya da itiraz edilmemesi üzerine üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, davanın açılmasına müvekkilinin sebep olmadığı gibi davanın açılmasında kendisine izafe edilecek bir kusurun da bulunmadığını, davacının talep sonucunu kabul ettiklerini, davacının borçlu şirket ile organik bağı olduğunu tekrar etmekle birlikte, davacının kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri sebebi ile...
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, Bakırköy ...... İcra Müdürlüğü'nün ...... Esas sayılı dosyasına dayanak senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bakırköy ...... İcra Müdürlüğü'nün ...... E. Sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ..., borçlusunun ... olduğu, 20.000,00-TL bedelli 30/06/2021 vadeli bonoya dayalı olarak toplam 20.250,00-TL üzerinden başlatılan icra takibi olduğu anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6). İcra takibine dayanak gösterilen bononun incelenmesinde; senedin ön yüzünde dava dışı ..... İthalat ve İhracat Ltd....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/673 esas sayılı dava dosyasının taraflarından ikame edildiğin, bu dava dosyasındaki ihtiyati tedbir taleplerinin yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiği gerekçesi ile kabul edildiğini ve teminat mektuplarının nakide çevrilmesinin ihtiyati tedbir kararıyla durdurulmasına karar verildiğini, huzurdaki davadaki taleplerinin de teminat mektupları yanında, alınan kesin teminat senetlerinden mütevellit de borçlu olmadıklarına ilişkin olduğunu, bu dosyadaki ihtiyati tedbir taleplerinin HMK'nın 389. Maddesi ve devamı maddelerine göre değil, İİK madde 72 uyarınca ihtiyati tedbir talebi olarak yöneltildiğini, ancak ihtiyati tedbir taleplerinin bu hüküm ve beyanları çerçevesinde değerlendirilmediğini, davalının sözleşmenin 45....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra dosyasında ve buna dayanak 31/08/2021 keşide tarihli, ... seri numaralı, 120.000,00TL bedelli çek nedeni ile davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacı adına başlatılan takibin iptaline, b) Davacının ... 13....
A.Ş tarafından bankaya verilen çekle ilgili olarak borçlu olmadığını ve çek altında keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti için dava açıldığını, dava konusu .... şubesine ait 001959 numaralı 248.750,00 TL bedelli, 04.02.2019 tarihli çeki nedeni ile icra takibi yapılmasını ve başlatılacak icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile dava konusu çek hakkında borçlu olmadıklarının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 20.03.2019 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinde sehven ileri sürülmeyen kötüniyet tazminatı taleplerinin kabul edilerek, takip miktarının %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/39 Esas sayılı dosyasında görülen iflasın ertelenmesi davasında; "İİK.nun 206 maddesinde 1. sıradaki alacaklar hariç olmak üzere 6183 sayılı kanunla yapılan takipler de dahil olmak üzere davacı hakkında her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemi de dahil olmak üzere hiçbir takip işlemi yapılmamasına, yapılmış olan takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına" dair verilen 04/02/2013 tarihli tedbir ara kararının, borçlu şirket tarafından, ... 9....
iflas tarihinden önce ---- tutarındaki miktarların kredi sözleşmesinden kaynaklanan rehin-takas-mahsup haklarına ve İİK, TBK, TMK'nın amir hükümlerine istinaden 07/04/2016 tarihinde risklere mahsup edilmiş olup yapılan işlemin yasa ve usule uygun olduğu hususunda------ ---- davacı ------ altına alınan rehin, takas, mahsup haklarından oluşan mülkiyet haklarını bertaraf edecek şekilde yasanın amir hükümlerine, kamu güvenine ve HMK mad. 2 de yer alan iyi niyet kurallarına aykırı söz konusu talebi davacı bankaya ait olan bir hakkın kullanılmasının engellenmesi niteliğinde olup--- davacı bankaya ait bir hakkında özüne ilişkin karar ve müdahale yetkisinin bulunmadığını, davacı bankanın --- borçlu olmadığını, davacı bankanın --- hesaplarında bulunan---- ilişkin kullandığı takas ve mahsup hakkı İİK 200/1 ve Borçlar Kanunun 142....
Yargılama sırasında sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile, ihtiyati tedbir kararı alınmasına kadarki süreç olan 8 Mart ile 14 Nisan tarihleri arasında eczane ekranının kapatıldığını ve bu esnada karşılanan ve davalıdan tahsili gereken reçete bedelleri toplamının 31.146,37 TL olduğunu, bunun dışında cezai şartın 184,47 TL dışında kalan kısmının davalı tarafça iade edildiğini beyan ederek 184,47 TL + 31.146,37 TL reçete bedelinin tarafına iadesine karar verilmesine yönelik olarak davasını ıslah etmiştir. Islah üzerine mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmış ve ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacının dava dilekçesindeki talebi reçete bedeli ve cezai şart toplamı olan 6.031,62 TL'den borçlu olmadığının tespiti ile bunun tahsili ve haksız işlem sebebi ile davalı kurumdan tahsil edemediği ilaç bedelinin tahsilinin gerektiğinin tespitidir....