Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ".... davacının toplam 144.000 TL ödeme yapıldığı, davacının temel ilişkide davalıya borcunun ise 90.000 TL olduğu, bu durumda 54.000 TL'nin fazla ödendiği ve iadesi gerektiği, 6963864 nolu çekten de borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği, gerekçesiyle davacının davalıya toplamda 270.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, buna göre; borç karşılığı verdiği çekler ile ilgili 6963868, 6963870 ve 6963871 nolu çekler bankaya iade edildiğinden bu çekler ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, 6963865 ve 6963867 nolu çekler ile ilgili tedbir kararı olmakla, bu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, 6963863, 6963864,6963866,6963869 ve 6963872 nolu çeklerden dolayı 180.000,00 TL ödeme yapıldığı, 90.000,00 TL ödemenin tenzili ile toplam 90.000,00 TL çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine..." karar verildiği anlaşılmıştır....

talebi bakmından; 0535 103 90 15, 0535 103 90 17, 0537 983 35 04, 0536 363 13 55, 0535 711 07 30 ve 0532 46 08 63 numaralı hatlar zaten davalı tarafından iptai edilmiş olup ve davacının bu hatlar yönünden borçlu olduğunu ispat yükünün davalı tarafta olduğu, mahkeme tarafından müvekkili şirketten davacının borçlu olduğunu ispat etmesinin beklenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, Mahkeme tarafından eksik inceleme yapılarak hüküm tesis edildiği,zira 15/02/2019 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından "diğer 4 hat İçin atınmış bir bilirkişi raporu yoktur; Abonelik sözleşmeleri celp edilerek dosyanın bilirkişi incelemesini talep ederiz, müvekkilimiz bazı hatiar yönünden ceza dosyasındaki şikayetten vazgeçmiştir." şeklinde beyanda bulunulmasına rağmen, Mahkeme tarafından celb edilen abonelik sözleşmeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan ve davacının sahte abonelik sözleşmesi iddiasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı tespit edilmeden davacının borçlu olmadığının tespitine karar...

Ancak, davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takip dosyası ile 25.01.2005-01.01.2007 tarihleri arasındaki 24 aylık iştirak ve tedbir nafakası toplamı ....600 TL ile devam edecek iştirak ve tedbir nafakalarının talep edildiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece, davacının davalıya ... .... İcra Müdürlüğünün 2008/8789 Esas (eski 2007/477 E.) sayılı takip dosyasından takip tarihi itibariyle ....300 TL borçlu olmadığının tespiti ile takibin bu miktar dışında devamına şeklinde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline hüküm tesisi doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının .... ve ....bendlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ''davacının davalıya ... ....İcra Müdürlüğünün 2008/8789 Esas (eski 2007/477 E.)...

    E. sayılı icra dosyasında davacı borçlunun davalı bankaya takip tarihi itibariyle 115.345,27 TL borçlu olduğu, icra dosyasında talep edilen miktar göz önüne alındığında 11.851,16 TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE ve takibin toplam 115.345,27 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile; 1- .... İcra Müdürlüğünün 2014/... E. sayılı icra dosyasında davacının davalıya İİK 72....

      Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

      ve dava açmasını engellemek için boş senede T3 adında müvekkilinin hiç tanımadığı ve kendisine karşı borçlu olmadığı bir şahsın adı yazılarak müvekkili aleyhine Elazığ İcra Müdürlüğünün 2022/50139 E. sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, senedin geçersiz olduğunu, davacının Elazığ İcra Müdürlüğünün 2022/50139 E. sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile hakkında devam eden icra takibinin teminat karşılığı durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      ve dava açmasını engellemek için boş senede T3 adında müvekkilinin hiç tanımadığı ve kendisine karşı borçlu olmadığı bir şahsın adı yazılarak müvekkili aleyhine Elazığ İcra Müdürlüğünün 2022/50139 E. sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, senedin geçersiz olduğunu, davacının Elazığ İcra Müdürlüğünün 2022/50139 E. sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile hakkında devam eden icra takibinin teminat karşılığı durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      E. sayılı dosyası ile icra takibine girilmiştir, İstanbul Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığının 19/01/2023 tarihli raporunda; İnceleme konusu senette yer alan borçlu imzaları ile ...'ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla ...'ün eli ürünü olmadığı görülmüştür. Alınan bu rapor hüküm kurmaya ve karar vermeye elverişli kabul edilmiştir. İcra İflas Kanunu 72/5. Maddesinde "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir....

        Buna göre mahkemece kiranın uyarlanması talebi ile açılan davada ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilerek halen 4.640,64 TL olan kiranın dava tarihinden itibaren arttırılarak 6.000,00 TL olarak ödenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi hatalı olup, davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden dairemizce istinaf talebinin kabulü ve mahkemenin 14.07.2023 tarihli itirazın reddine ilişkin kararı kaldırılarak itirazın kabulüne, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

        Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

        UYAP Entegrasyonu