Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bundan başka davacı borçlu faiz talep etmiş ise davalı alacaklı ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi ödemeye de mahkum edilir ----- Sonuç olarak davacı istirdat davasına dönüşen işbu davada ------- tarihli dilekçeleri ile ticari faiz talep ettiği hususu nazara alınarak talep gibi faize hükmedilmiştir....

    Davacının dava dilekçesinin sonuç kısmında “tedbiren takibin durdurulması, takip dayanağı sözleşmedeki haksız şartların ve bononun davacı aleyhine olan şartlarının geçersizliğinin tespiti, dava tarihine kadar 2.321,00 TL ödeme yapıldığının tespiti, icra dosyasından hesaplanan şekilde 5.638,45 TL borçlu olmadığının tespiti, gerçek borç miktarının hesaplanarak fazladan yapılan ödemelerin istirdadı” şeklinde taleplerinin olduğu ve dava değeri olarak 5.638,45 TL gösterildiği anlaşılmakla, davacının talepleri ve dava değeri gözönünde bulundurulduğunda, Tüketici Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacılar vekili 05/03/2014 havale tarihli dilekçesi ile, takibe konu çek bedelinin ödendiğini belirterek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini, dava konusu çekin 14.500,00 TL'lik kısmından borçlu olmadıklarının tespiti ile 14.500,00 TL fazla ödemenin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalı ....vekili, çek keşidecisi davacı ...'nın taraf sıfatının olmadığını, zira müvekkili ile davacı arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, davacı şirkete teslim edilen ürünlerde eksiklik olmadığı gibi davacının daha sonra müvekkilinden 13.924,00 TL bedelli başka mallar da aldığını, bu malların bedelinin de ödenmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacılar vekili, davalı ... asıl dava konusu çeki aynı ailenin şirketi olan davalı ...'...

        Davacı tarafından 10.107.35 TL borçlu olmadığının tespiti talep edilmişsede talep edilen bu miktar üzerinden harç da yatırılmış değildir. Takip ve istirdat miktarına göre dava değeri belirli olup görevde bu miktar gözetilerek belirlendiğinden kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine nispi vekalet ücretinin bu miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hükmedilmesi gerekir....

          Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davası görülmekte iken borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder.Somut olayda, dava menfi tespit davası olarak açılmış, yargılama sırasında davaya konu çek davalının cirosu ile dava dışı 3. Kişiye geçmiş ve 3. Kişinin bankaya ibrazı üzerine çek bedeli 3. Kişiye ödenmiştir. Davacı da 30/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde çek bedelinin ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirtmiş olup, mahkeme gerekçesinde de bu husus belirtilmiştir....

            Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davası görülmekte iken borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Somut olayda, dava menfi tespit davası olarak açılmış, yargılama sırasında davaya konu çek davalının cirosu ile dava dışı 3. Kişiye geçmiş ve 3. Kişinin bankaya ibrazı üzerine çek bedeli 3. Kişiye ödenmiştir. Davacı da 30/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde çek bedelinin ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirtmiş olup, mahkeme gerekçesinde de bu husus belirtilmiştir....

            DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacının meşru hamili olduğu ileri sürülen çekin rızası dışında davacının elinden çıktığı iddiasına dayalı istirdat ve çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu çekin incelenmesinde, Keşidecisi .... Giyim Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan ...... şubesine ait ....... numaralı, 29/12/2017 tarihli, 180.000,00TL bedelli çekin ciro silsilesi ile cirantaların davalılar olduğu, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacının imzaya itirazı nedeniyle çekin davacı tarafından imzalanıp imzalanmadığının tespiti ile davalının iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Muhatabın çeki ibraz eden kişiye geçerli bir ödeme yapabilmesi için bu kişinin çek bedelini tahsil konusunda talep hakkına sahip olması zorunludur. Emre yazılı çeklerde düzgün bir ciro zinciri ile hak sahibi olduğu anlaşılan kişi (yetkili hamil) olması gerekir....

              Bu maddeye göre; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

              Esas sayılı takip dosyasına konu 150.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalı yana BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ İLE icra dosyasına 07/12/2020 tarihinde ödenen 140.621,24 TL ' nin 07/12/2020 tarihinden itibaren, 16/12/2020 tarihinde ödenen 72.560,77 TL ' nin 16/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, 2-Alınması gerekli 10.246,50-TL karar ve ilam harcından 2.561,63-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 7.684,87....

                İstirdat davasının açılmasının ikinci şartı ise, maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır. (İİK.m.72/VII) Burada BK.m.62’dekinin (TBK'nun 77) aksine, davacı (borçlu) yalnız borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını ispat etmekle yükümlü olup, bu parayı hataen, kendisini borçlu sanıp ödemiş olduğunu ispat etmek zorunda değildir. İstirdat davasının borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Dolayısıyla, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar. Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir....

                  UYAP Entegrasyonu