WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacının, yersiz ödendiği iddiası ile Kurumca aleyhine tahakkuk ettirilen 46.202,86 TL tutarındaki borçtan sorumlu olmadığının tespiti ile aksine kurum işleminin iptalini talep ettiği, borçlu olmadığını iddia ettiği miktar üzerinden nispi harç yatırmak suretiyle eldeki menfi tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davacı lehine nisbi vekalet ücreti tayini gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Ne var ki; bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: ... Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılması ile Balıkesir 2....

    Mahkemece verilen kesin süreye rağmen davacı yanca borçlu olmadığının tespiti istenen, miktar üzerinden nisbi harç yatırılmadığı , rapor alınmak üzere yükümlülüklerin yerine getirilmediği, bu kapsamda başkaca deliller bildirilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Yasasının 28/a maddesi karar ve ilam harcının dörtte birinin peşin ödeneceğini düzenlemiştir. Yine aynı yasanın 30.maddesi "... noksan değer üzeirnden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz....

      Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        . - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili ile aynı adı taşıyan başka bir kişiye ait kredi kartı alacağı için ...9.İcra Müdürlüğü'nün 2010/6039 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, davalı bankanın bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın kaldırılması ve alacak davası açmadığını, müvekkilinin halen bankada takipli gözüktüğünü, başka bir bankaya kredi almak için başvurduğunda hakkında yasal takip olduğu, bu nedenle kredi verilemeyeceğinin söylendiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve mağdur olması sebebi ile davalının 10.000,00-TL manevi tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan tarım ilacı satın aldığını ve bu ilaçları babasının adına olan hesaptan aldığını, borcunu yine aynı hesaptan ödediğini, icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek icra takip dosyasına konu senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının icra takip dosyasına yaptığı senetteki imzaya itirazın icra hukuk mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davasında alınan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen bilrikiş raporu ile reddedildiğini, zira senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiğini, davacıdan alınan senet karşılığında fatura düzenlendiğini ve bu borcun ödendiğine dair ödeme belgesi verilmediğini ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

            Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.Eldeki davada ise, öncelikle davacının kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemi yönünden hangi ödeme emri veya ödeme emirleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği hususunda açıklama istenilmeli, sonucuna göre davacı hakkında araç ve tapu haczi yönünden ödeme emri tebliği varsa bu tebliğe göre ve 6183 Sayılı Yasa kapsamında haczin usulüne uygun olup olmadığı belirlenmeli, yok ise borçlu olmadığının tespiti istemi hakkında belirtilen yasal düzenlemelere göre borçlu olup olmadığı hususunda irdeleme yapılmalı ve sonucuna göre davanın konusunun kalıp kalmadığı hususu irdelenmeli, aylık haczi bakımından ise, davacının maaşının haczine dayanak olan kurum işlemi ve varsa ödeme emri belirlenmeli, kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer...

              Sayılı takip dosyasına borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 13.09.2017 tarih ve 2017/2211 E. - 2017/11902 K. Sayılı ilamı ile, " ...Somut olayda kiraya veren davalı ... sözleşmenin devri istemini onaylamamış, fesih talebi doğrultusunda sözleşmeyi feshetmiştir....

                ATK Fizik İhtisas dairesinden gelen raporda, çekteki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi nedeni ile davacının muhatap olduğu takip dayanağı çekten dolayı davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespit edildiği, çekteki imzanın banka kayıtları ile örtüşmediğinin çek arkasına şerh verildiği halde takip yapıldığı anlaşılmasına göre kötüniyet tazminatı talebinin de yerinde olduğu anlaşılmasına göre, davanın aşağıdaki gibi kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KABULÜ ile, İzmir ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasına dayanak çekteki imzanın davacı borçlu ...'a ait olmaması nedeniyle davacının bu takibe çekten dolayı takip alacaklısı ......'...

                  ATK Fizik İhtisas dairesinden gelen raporda, çekteki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi nedeni ile davacının muhatap olduğu takip dayanağı çekten dolayı davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespit edildiği, çekteki imzanın banka kayıtları ile örtüşmediğinin çek arkasına şerh verildiği halde takip yapıldığı anlaşılmasına göre kötüniyet tazminatı talebinin de yerinde olduğu anlaşılmasına göre, davanın aşağıdaki gibi kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KABULÜ ile, İzmir ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasına dayanak çekteki imzanın davacı borçlu ...'a ait olmaması nedeniyle davacının bu takibe çekten dolayı takip alacaklısı ......'...

                    görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, bu durumda hacizlerin kaldırılması için yeniden yapılacak yargılama sonucunda borçlunun hiç borcunun olmadığının kesin bir ilam ile tahakkuk etmesinin gerektiği, bu aşamada hacizlerin kaldırılması ve icranın eski hale iadesi şartlarının oluşmadığı, borçlunun dosyanın kapatılması ve hacizlerin kaldırılmasına dair talebinin reddi ile İİK'nın 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına dair 11/10/2019 tarihli icra memurluğu kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar vermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu