Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL üzerinden kambiyo senedine dayalı takip başlattığı anlaşılmıştır. Dava; imza inkarına dayalı takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Taraflar arasında takibe dayanak senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaflı husus davalının davadan önce icra müdürlüğüne senetlerdeki imzanın takip borçlusuna ait olmadığını belirterek takipten vazgeçilmesine rağmen icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmamasına, davalının sebebiyet verip vermediği takibin başlatılmasında davalının kötü niyetli olup olmadığı noktasındadır. Söz konusu senetlerin incelenmesinde davacının ... olduğu sabit olup davalı senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda ise de eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle davalının takipten vazgeçmiş olması karşısında bu hususun önem arz etmediği anlaşılmıştır....

    Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmuş ise de kararın gerekleri yerine getirilmemiştir zira menfi tespit davasında dava tarihindeki borçluluk durumu tespit edilerek hüküm kurulur. Davacı 975.000.-TL'yi harçlandırmak suretiyle bu bedel üzerinden davayı açmıştır. Yargılama sonucunda ise dava tarihi itibariyle davacının borçlu olduğu miktar 281.110,90 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda tespit edilen borç miktarının dava değerinden mahsup edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir." gereğine işaret edilerek bozulmuştur. C....

      DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak yapılan ilamsız takipten sonra İİK.72/3. Maddesi gereğince 1 yıllak süreden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak yapılan ilamsız takip nedeniyle açılan itirazın iptali davasında, Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 14/06/2016 gün, 2016/1807 Esas, 2016/10611 Karar sayılı emsal içtihadında "...Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, zamanaşımına uğramış bono ile ilgili TTK hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerektiğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir....

        Mahkemece, "...davacı takipten sonra açmış olduğu menfi tespit istemli davada ihtiyati tedbir talep etmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72/3. maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmeyecek olması, mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veyahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olması, ihtiyati tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunluluğu bulunması; talep eden tarafından ortaya konulan delillerle geçici hukuki koruma için yaklaşık ispata yeter mahiyette olması, muhtemel menfi tespit davası kazanılsa dahi sonuçsuz kalmasının önlenmesi amacıyla...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/532 Esas KARAR NO : 2022/652 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/06/2022 KARAR TARİHİ : 14/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket aleyhine alacaklı tarafından 75.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ......

            ın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi çeke dayalı takipten sonuç alınamaması üzerine bu çekin teminatı olarak verilen bonoya dayalı takibe geçildiğini, bu takipte yapılan tahsilata rağmen müvekkili şirketin halen alacaklı bulunduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın tarafını oluşturan şirketler arasında düzenlenen 7.000 TL tutarlı çekin karşılıksız çıkması üzerine aynı tutarda davacı ... tarafından keşide edilen bononun teminat amacıyla davalı tarafa verildiği, bu hususun tahsilat makbuzundan da anlaşılmakta olup bonoya dayalı olarak başlatılan takip sırasında dosya borcunun davacı yanca ödendiğinin saptandığı ve böylece BK.'nun 114.maddesi uyarınca çek borcunun senetle ödendiğinin kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu çek nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              İİK 72/5. maddesi gereğince, takipten sonra açılan menfi tespit davasının davalısı olan takip alacaklısının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir.Takdir edilecek zararın, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı alacaklının 4.000 TL’yi icra takibinde talep ettiği, nevarki, davacı borçlunun icra takip tarihine kadar yaptığı ödemeler toplamının 3.998 TL ve yargılama sonucunda davalının 2 TL alacaklı olduğunun anlaşılması karşısında, davalı alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun kabulü ile davacı yararına %40 tazminata karar verilmesi gerekirken, talebin reddi doğru görülmemiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davaya konu olan icra takibi bonoya dayalı bir takip ise de; taraflar arasında bono düzenlenmiş olsa dâhi, asıl ilişkiye bakılması ve bonodaki hukukî ihtilafın asıl ilişkiye göre çözümlenmesi gerekmekte olduğu doktrinde ve ------ benimsenmiştir. Bonoya dayalı menfi tespit davalarında ----bazı dairelerinin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu, bazı kararlarında ise işin niteliğine göre İş Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilmektedir. Özellikle burada değinilmesi gereken husus bonodan kaynaklanan her davanın ticari dava sayılıp sayılamayacağı hususudur. Hemen belirtmek gerekir ki; bononun varlığı, unsurları, imzanın borçluya ait olup olmadığı vs. gibi hususlarda değerlendirme yapılması gerekiyor ise bu durumda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                    Mahkemece, davanın menfi tespit davası olduğu, davalı yanca takibin dava dışı muris mirasçılarına yönlendirildiği, herbir mirasçının menfi tespit davası açabileceğinden bahisle davalı yanın husumet itirazı ara kararıyla reddedilerek, toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanları da birlikte değerlendirilmek suretiyle davaya konu bononun murisin kandırılmak suretiyle düzenlendiği, davalı yanın borç para vermek suretiyle muristen bu bonoyu aldığını kanıtlayamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacılar ve dava dışı muris Kezban Petek'in icra dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin durdurulmasına, karar kesinleştiğinde iptaline, asıl alacağın % 20'si oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava muris ..'in keşideci olarak yer aldığı bonoya dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu