Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şeyh Şamil Sokak No:11 İç Kapı no:2 Toprakkale/Osmaniye" adresinde ikamet ettiğini, davacıya ödeme emrinin Osmaniye adresinde tebliğ edildiğini, takibe konu bononun keşide yerinin Osmaniye olduğunu, dolayısı ile davacı hakkında başlatılan takipte yetkili icra dairelerinin Osmaniye İcra Müdürlükleri olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, takip dayanağı bonoda davacının şeklen borçlu olarak gösterilmediğini, bononun sonradan doldurulduğunu, davacının kefil olarak belirtildiğini, rızası alınması gereken bono olduğu iddia edilen ama aslında sözleşme olan evrakta rızasının net olarak alınmadığını, davacının borçlu olmadığını, yetki itirazının kabulü ile Adana 14. İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

şikayete konu bonoda tanzim yeri yer almasada davacı borçlunun adının yazılı olan yerde Beylikdüzü/İstanbul ibaresinin yer aldığı görüldüğünden senedin tanzim yeri ve diğer unsurlar yönünden kambiyo senedi vasfı taşıdığı görülmüştür. Yine Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 05/06/2020 tarih 2019/6143 E 2020/3903 K sayılı ilamında açıklandığı üzere protesto lehtar ve cirantaya müracaat için gerekli olup şikayete konu bonoda davacı bono keşidecisi olduğundan protesto olmaksızın takip yapılamasında hukuka aykırılık görülmemiştir. dosya bilirkişiye tevdii edilerek faiz hesabı yapılması istenmiş, denetime elverişli ve gerekçeli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere bono asıl alacağı kaleminin 287.395,00 TL; işlemiş faiz alacağı kaleminin 21.493,58 TL olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. aval için rızası aranması gerekli olmadığından davacı borçlunun bu yöndeki itirazı da yerinde görülmemiş olup, davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİYLE ; Büyükçekmece 3....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/792 Esas KARAR NO : 2022/215 DAVA : BONO İPTALİ DAVA TARİHİ : 22/12/2021 KARAR TARİHİ : 04/04/2022 YAZIM TARİHİ : 07/04/2022 Mahkememizde ileri sürülen bono iptali talebi ile ilgili yargılama sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : Talep eden vekili ; ... tarafından 05/03/2021 düzenleme, 31/12/2021 ödeme tarihli olarak ve alacaklısı ... Yayıncılık ve Eğitim Malzemeleri Sanayi Ticaret AŞ olan, 25.000,00 TL bedelli bononun tahsili amacı ile kendilerine verildikten sonra zayi olduğunun belirtip, iptaline karar verilmesini istemiştir. DELİLLER : -Talebin dayanağı bono örneği, -Ticaret sicil ilan gazeteleri, -Bononun kaybına ilişkin tutanak, -Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talebin konusu, tahsil için talep edene teslim edilen bononun talep edenin elinden rızası dışında çıktığı iddiasına dayalı bono iptali kararı verilmesi istemine ilişkindir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/620 Esas KARAR NO : 2022/72 TALEP : BONO İPTALİ TALEP TARİHİ : 18/10/2021 KARAR TARİHİ : 07/02/2022 YAZIM TARİHİ : 17/02/2022 Mahkememizde ileri sürülen bono iptali talebi ile ilgili yargılama sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : Talep eden vekili ; ... ve ... tarafından lehtarı ... olarak düzenlenen 28/03/2016 düzenleme tarihli ve 100.000,00 TL bedelli bononun borcun tasfiyesi amacı ile kendilerine verildikten sonra zayi olduğunun belirtip, iptaline karar verilmesini istemiştir. DELİLLER : -Talebin dayanağı bono örneği, -Ticaret sicil ilan gazeteleri, -Bononun kaybına ilişkin tutanak, -Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talebin konusu, tahsil için talep edene teslim edilen bononun talep edenin elinden rızası dışında çıktığı iddiasına dayalı bono iptali kararı verilmesi istemine ilişkindir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/190 Esas KARAR NO:2022/649 DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ:18/03/2022 KARAR TARİHİ:27/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın rızası olmaksızın Keşidecisi--- vade tarihli, --- bedelli bononun kaybolduğunu bu sebeple, kötü niyetli 3. Kişilerin eline geçip tahsil edilebilme olanağı mevcut olduğundan öncelikle ödeme yasağı kararı verilerek borçluya bu konuda muhtarı gönderilmesini ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı ve davacı tarafın beyanlarına göre davanın hukuki niteliği itibariyle TTK. 818/s. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 757-765. maddelerine göre açılmış bir zayi nedeniyle bono iptali davası olduğu anlaşılmıştır....

        Davacı malik olmayan , aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı şirket lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi karar verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu “emsal davalarda" gerekçesi aşağıya “aynen” alman 2013/2- 2056 esas, 2015/1201 karar ve 15.04.2015 günlü kararı ile “yeni bir uygulamaya” geçmiştir. Hukuk Genel Kurulunun benzer davalarda da sürdürülen yeni uygulaması Dairemiz tarafından da benimsenmiş olup Dairemiz emsal bütün davalarda Hukuk Genel Kurulunun aşağıdaki görüşlerine aynen katılmaktadır....

          Diğer bir anlatımla, aile konutu ile ilgili malik olmayan yararına getirilen koruma malik sağ iken başlayıp (TMK m. 194), malik eşin ölümünden sonra (TMK m.240,652) da devam etmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, 4721 Sayılı TMK'da aile konutu ile ilgili olarak malik olmayan yararına adeta bir koruma zinciri oluşturulmuştur. Açıktır ki, sağlanan korumanın malik olan eşin ölümü ile birlikte ortadan kalktığının düşünülmesi durumunda, sağ kalan eşin TMK'nın ilgili maddelerinde düzenlenen haklardan yararlanması olanağı da ortadan kalkacaktır. Sağ kalan eşin, bu düzenlemelerde yer alan haklarını kullanması için, varsa diğer mirasçılara karşı dava açması zorunlu değildir. Çünkü sağ kalan ve diğer mirasçılar, dava açılmadan, yasal düzenlemeye uygun şekilde mirası taksim edebilirler. Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan , haklarını (TMK m.240,652) kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı da ayrı bir dava açabilecektir....

            Dava dilekçesinde bono üzerindeki davacı ... ...'...

              Maddesi uyarınca somut olayda rızası alınması gerektiği, rızasının 25.000,00 TL'lik kısmı için bulunduğu, 125.000,00 TL'lik kısmı için bulunmadığı, bu durumda rızası alınmayan 125.000,00 TL’lik kısım üzerinden davalının kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, bu miktar üzerinden kefalet sorumluluğunun bulunmadığı dolayısıyla davalının sadece 25.000,00 TL’lik kısmında kefillik sıfatı nedeniyle sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, Ankara 24.icra Müdürlüğünün 2018/6889 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 25.000,00 TL asıl alacak üzerinden aynı şartlarda devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                Senedin ön yüzünde yer alan ve “müteselsil kefil” ibaresi ile birlikte ... AŞ'nin kaşesi altında yönetim kurulu üyesi ... tarafından atılan imzanın, ... AŞ'yi temsilen verilmiş bir “aval” beyanı niteliğinde olduğu tereddütsüzdür. Zira TTK 701/2'de belirtildiği üzere, "aval içindir ” veya somut bonoda olduğu gibi “müteselsil kefil” şeklinde avalle anlamlı başka bir ibare, bono bedelinin ödenmesinin aval yoluyla teminat altına alınması anlamına gelmektedir (TTK 700/1). Kimin için verildiği ayrıca belirtilmeyen avalin düzenleyen lehine verilmiş sayılacağını öngören TTK 701/4 hükmü nazara alındığında, somut bonoda “müteselsil kefil” ibaresi ile ... AŞ'yi temsilen atılan imzanın, ... AŞ tarafından düzenleyen ... lehine aval verilmesi niteliği taşıdığı, uyuşmazlığa konu bonoda düzenleyen konumundaki ...'nın, münferiden temsile yetkili yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı ......

                  UYAP Entegrasyonu