AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/12 ESAS - 2021/516 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, davalı tarafından istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması istenmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nin 353. maddesi gereğince tahkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 2006 tarihinde evlendiklerini ancak 2012 yılında tarafların boşandığını, bu evliliklerinden Sueda isimli çocuklarının olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin davacı annede olduğunu, müşterek çocuğun bakımının müvekkili ve müvekkilinin ailesi tarafından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan tazminat ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan tazminat davasının reddine dair Bakırköy 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Küçük hakkında velayet ve vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk; Büyükçekmece 2.Aile ve Göle Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerinde ayrı ayrı yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesi nedeni yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlilik dışı doğan ve tanıma yoluyla nüfusa tescil edilen küçükle ilgili olarak annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle TMK.nun 337.maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması istemine ilişkindir. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti yasa uyarınca (TMK 337/1 maddesi) anada ise de annenin yaşının küçük olması nedeniyle TMK.nun 337/2 maddesi uyarınca işlem yapılması için nüfus müdürlüğü tarafından ihbarda bulunulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde mahalleden tanıdığı olan mağduru dışarıda gördüğü, annesinin kendisini evden kovduğunu bir arkadaşına ulaşması gerektiğini söyleyerek cep telefonunu istediği, cep telefonunu alan suça sürüklenen çocuk ile mağdurun birlikte yürüdükleri, daha sonra suça sürüklenen çocuğun, mağduru belirttiği adreste Hasan isminde birine ulaşması için gönderdiği, mağdurun uzaklaşmasını fırsat bilen suça sürüklenen çocuğun telefon ile uzaklaşması şeklinde gerçekleşen eylemine uyan TCK’nun 141/1, 31/3. maddesinde tanımlanan suçun gerektirdiği cezanın üst sınırına göre, aynı Yasa'nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresinin, 25/02/2016 olan karar tarihinden, incelemenin yapıldığı tarihe kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çoçuk müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde...
Aile mahkemesi ise, küçüğün annesinin reşit olmaması ve küçüğe veli olarak atanabilecek başka bir kimsenin bulunmaması nedeniyle, Medenî Kanununun 404. maddesi uyarınca küçüğe vasi atanmasının gerektiği, davanın Medenî Kanunun ikinci kitabında sayılan aile mahkemesinin görevi kapsamına giren davalardan olmadığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun uyarınca (TMK. 337/1 md.) annede olacağı belirtilmiş ise de, bu husus annenin fiil ehliyetine sahip olması durumu ile sınırlıdır. Çocuk, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmediği gibi tanınmaması nedeniyle de babası ile soybağı kurulamamıştır. Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır....
Babası boşanmadan önce aynı evde yaşarlardı. Ancak boşanmadan sonra annesinin yanında kalmaya başladı ancak sürekli gidip gelirdi bu nedenle babasının kızına maddi açıdan destek olduğunu düşünüyorum.------ ile ----- aynı evde yaşıyorlardı. Bu nedenle illaki ekonomik anlamda -----destekçisiydi. ----- başka herhangi bir işte çalışmıyordu. Geçimini ------ sağlıyordu" şeklinde, -Davacı tanığı ---- beyanında;-----köylüm olması sebebi ile tanırım babası ----arkadaşımız olurdu. ----- ise ---- eşi olur. Ben bildim bileli -----evlidir. Ölene kadarda braber yaşadılar. ----- hayattayken çalışmazdı. Yalnızca ara sıra ekmek yapmaya giderdi.-----bakardı, ----- dışında bakan birisi yoktur. ----- ve iki çocuğu ile beraber aynı evde yaşardı. Çocuklarına da bakardı. Kaza olduğunda ----- çocukları küçüktü o yüzden çalışmazlardı. -----inşaat işiyle uğraşırdı. Ölmeden önce aylık 3 - 4 bin TL kazanırdı....
Çocuğun annesinin yanında mutlu ve huzurlu olduğu, annesiyle arasında olumlu duygusal bağ geliştiği, babasıyla duygusal iletişiminin bulunmadığı uzman tarafından bildirilmiştir. Böyle olmakla birlikte uzman, raporunda, babanın, bakım ve eğitim yönünden şartlarının anneye göre daha iyi olduğunu, babayla duygusal bağ geliştirebilmesi için çocuğun velayetinin babaya bırakılmasının uygun olacağı yönünde görüş bildirmiş, mahkemece de uzmanın görüşü esas alınarak velayet babaya bırakılmıştır. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocukların üstün yararıdır. Üstün yarar belirlenirken de çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi esas alınır. Ana ve babanın istek ve tercihlerine çocukların üstün yararı ile bağdaştığı ölçüde değer verilir. Çocuğun, annesinin yanında mutlu ve huzurlu olduğu, anneyle arasında olumlu duygusal bağ geliştiği görülmektedir. Babanın koşullarının daha iyi olması, velayeti ona bırakılması için tek başına yeterli bir sebep değildir....
ın çocuğu olarak nüfusa tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, "çocuğun soybağının ... tarafından reddedilmediği, ... vefat ettiğine göre mirasçılarının usulüne uygun soybağının reddi davası açmaları gerektiği, çocuğun koca üzerindeki kaydı düşüldükten sonra babalığın tespiti davası açılabileceği veya babası tarafından tanınabileceği" gerekçesiyle dava reddedilmiş, kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyaya alınan nüfus kayıtlarından; çocuğun annesi ...'nin, ... ile evliyken 11.07.2007 tarihinde kesinleşen kararla kocasından boşandığı, daha sonra 31.10.2007 tarihinde davacı ...’la evlendiği, küçük ...'in 24.01.2005 tarihinde doğduğu ve ...'nin boşandığı kocasının hanesine 28.12.2007 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar bu çocuğu kendi evlilikleri hanesine aldırmak istemektedirler. Çocuk, annesinin ... ile evliliği sırasında doğmuştur. Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır....
Ancak; Suç tarihinde nüfus kaydına göre 11 yaşında olan suça sürüklenen çocuğun, alınan 14/06/2013 tarihli ... Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporuna göre yaşının 17 olduğunun tespit edilmesine rağmen, suça sürüklenen çocuğun yaşının düzeltilmesi halinde annesi ile arasında 12 yıldan az bir süre olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun annesinin yaşının düzeltilmesi için mahalli Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması, bu hususun bekletici mesele yapılması ve annesinin yaşı düzeltildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun yaşının CMK'nın 218/2. maddesi uyarınca yaşı usulüne uygun düzeltilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan mal rejimi ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan mal rejimi davasının reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 02.11.2010 gün ve 463/769 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....