Noterliğinden keşide ettiği 29 Aralık 2015 tarih ve 13129 yevmiye numaralı bildirimle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davacı işçiye Kasım ve Aralık aylarına ilişkm prim alacaklarının da ödenmediğin ; halbuki davacı işçinin çalıştığı mağazanın Kasım ayında 93.750.00.-TL. Aralık ayında ise yaklaşık 138.000.00....
Davalı T8 Enerji Endüstrisi San. ve Tic....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/186 Esas KARAR NO : 2021/19 DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/06/2018 KARAR TARİHİ : 12/02/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin Hindistan'da kurulu olduğu ve 40 yılı aşkın bir zamandır kına imalat ve satışı alanında faaliyet gösterdiğini, distribütörlük veya bayilik yoluyla uzunca bir zamandır başka ülkelerde ve Türkiye'de de "....... ve Şekil" markaları ile faaliyet gösterdiğini, ...... markasının ilk defa müvekkili tarafından kullanılıp, tescil ve meşhur edildiğini, tamamlayıcı nitelikte bulunan kadın görseli ile birlikte ......- ...... ve Şekil markalarının Hindistan resmi makamlarınca ...... yılında müvekkili adına tescil edildiği, halen tescilli olduğunu ve ürünlerinin dünya genelinde satılmakta...
Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.06.2021 tarihli ve 2020/481 Esas, 2021/250 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrası, 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 55 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl 5 ay hapis ve 20.820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24....
SCM'nin 05/07/2011 tarihli, 2011/123-796 esas-karar sayılı ilamı ile "mağdurun duyu veya organlarından birinin işlevini yitirmesine neden olduğu" gerekçesiyle ceza aldığını, bu nedenle asaleten ve velayeten dava açarak davalıların aile reisi sıfatları ve düğün sahibi konumları da nazara alınarak, müvekkillerinden ... için 20.000 TL manevi, .... için 20.000 TL manevi, ... için 40.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile fonksiyon ve işgücü kaybından dolayı da 120.000 TL maddi tazminatın suç tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini talep etmiştir....
olmadığını, nikahtan bir yıl sonra gerçekleştirilen düğünde davalının ailesinin gelenek ve ananelere uymayan aşağılayıcı tavırlar sergilediğini, düğün ve kına ile ilgili herşeyin sorun olduğunu, davalının ailesinden gelen telefonlarda davacıdan uzaklaşarak onun duymayacağı şekilde konuştuğu bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 3.000,00- TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına , 150.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Davacı dava dilekçesinde özetle; eşi ... ile 27.08.2017 tarihinde evlendiklerini, düğün merasimi öncesinde ...'da kına gecesi arkasından da ...'da düğün yapıldığını, ...'...
Evlilik sürecinin başından gelinen aşamaya kadar davalının haksız ve hukuka aykırı davranış ve kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliği çekilemez bir hal almıştır Müvekkil ile davalı düğünlerini 14.07.2011 tarihinde davalının ailesinin Van ili'nde ikamet etmeleri sebebiyle yapmışlardı. Bu düğün aşamasında herhangi bir sorun çıkmamıştır. Daha sonra 17.07.2011 tarihinde müvekkilin ailesinin Diyarbakır' da ikamet etmesi sebebiyle orada da haklı olarak düğün yapılmak istenmiştir. 16.07.2011 tarihinde Diyarbakır'da kına gecesi yapıldıktan sonra düğünden bir gün önce davalının ve davalının ailesinin davranışları sebebiyle tatsız olaylar yaşanmaya başlanmıştır. Daha kına gecesinin olduğu o akşam davalının annesi ve ablası herkesin içinde; ”Zeynep bizim için ölmüştür ” gibi tabirler kullanarak düğünü bırakıp Van'a dönmek istediler. Araya müvekkillin ailesi,akrabaları ve arkadaşları girmesine rağmen davalının ailesini ikna edemediler....
SAVUNMANIN ÖZETİ :Davalı T10 vekili 17.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı sendikanın Genel İşkolu tespiti talebinin ve işkolu itirazının hiçbir somut ve yasal delili bulunmadığını, 2 numaralı davalı şirket işyerinin 18 numaralı işkoluna bağlı olması kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, 1 numaralı davalı bakanlığının da 2 numaralı davalı şirket işyerindeki faaliyetinin düğün, nişan, kına, sünnet, toplu yemek, davet ve organizasyonlara, gemide yapılan organizasyonlara ve Üsküdar Belediyesi personeline yemek pişirme, servis edilme işi olduğuna, dolayısıyla 18 numaralı işkolundaki yemek pişirme ve servis etme işi olduğuna kanaat getirdiğini ve yönetmeliğe uygun bir tespitte bulunduğunu beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
akışına aykırı olduğunu bildirerek haksız ve hukuka aykırı olarak kesilen cezai işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....