olan kaftanla dalga geçtiğini, '' hürrem sultan mı olacaksın'' diyerek müvekkilinin kına gecesi için alması gereken kaftanı almadığını, tarafların düğün merasimlerine 3 hafta kalmış olmasına rağmen davacının isteksiz davranışlarının devam ettiğini, müvekkilinin ve ailesinin gerekli düğün hazırlıklarını yaptığını, örf ve adetlerine uygun davetiyeyi bastırdıklarını ve dağıttıklarını, ancak bu olanlara rağmen davacı tarafın isteksiz ve heyecanının olmadığını, düğünün yaklaşmasıyla davalının vaat ettiği ziynet eşyaların için '' ......
Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hindistan'da kurulu bulunan ve 40 yılı aşkın bir zamandan bu yana özellikle kına imalat ve satışı alanında faaliyet gösteren müvekkili şirketin, distribütörlük veya bayilik yoluyla yine uzunca bir zamandan bu yana diğer bölge ülkelerle birlikte ülkemizde de "... ve şekil" markaları ile de faaliyet gösterdiğini, "..." markasını ilk kullanan ve tescil ve meşhur ettirenin müvekkili şirket olduğunu, tamamlayıcı nitelikte bulunan kadın görseli ile birlikte markalarının tescilinin Hindistan resmi makamlarınca 14/08/1989 yılında müvekkili şirket adına yapıldığını, müvekkili şirketin ürünlerinin dünyanın her tarafına dağıtıldığını ve satıldığını, davalı tarafından "..." markasının ... tescil numarası ile, "..." markasının ... tescil numarası ile, "..." markasının ... tescil numarası ile, "..." markasının ... tescil numarası...
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından davalı davacı kadına yoksulluk nafakası hükmetmesinin ve hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden davacı davalı erkeğin yoksulluk nafakası takdiri ve tarafların yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davalarında vekalet ücreti ve yargılama giderleri davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde de bunlar için ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, kadının bu yöndeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Noterliğinin 03.04.2012 gün ve 12702 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 100.000 TL bedel karşılığında ve bedeli nakden teslim alarak tapuda ferağ vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak ferağ taleplerinin geçiştirilerek taşınmazdaki hissesinin tamamını 21.10.2016 tarih ve 25605 yevmiye numaralı işlem ile Hülya Yıldız Kına isimli kişiye satarak devrettiğini, davaya konu sözleşmenin noterde yapıldığını, şeklen geçerli olduğunu, davalının kusurlu davranışları nedeniyle ifanın imkansız hale geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 100.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 343.125 TL olarak yükseltmiştir. II. CEVAP Davalı, davaya cevap vermemiştir. III....
bulunan bir gelinlikçiden hiç beğenmediği halde üzerine uyması sebebiyle kötü bir gelinlik aldığını ve bu gelinliğe normalin iki katı kadar para ödediğini, müvekkilinin 26 yaşında olduğunu, ekseriyetin ünlülerden, sanat ve moda camiasından oluşan bir müşteri portföyüne hitap eden bir güzellik merkez işlettiğini, bu sebeple giydiği gelinliğin kusursuz olması ve düğüne katılan tüm misafirler tarafından beğenilmesi gerektiğini, müvekkilinin yapmış olduğu iş sebebiyle estetik değerinin çok yüksek olması gerektiğini, ancak ayıplı ifa sebebiyle mağduriyet yaşadığını, kabus gibi bir düğün geçirdiğini ve misafirlerine mahcup olduğunu, beyanla 5.228,00 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının adresinin Zonguldak ili Devrek İlçesi hudutlarında olduğundan öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin Devrek Mahkemeleri olduğunu, nişanın bozulmasında ve düğünden vazgeçilmesinde davalıdan kaynaklanan bir kusur bulunmadığını, davacının sürekli başkalarıyla yemeğe çıkması ve eğlencelere katılmasının ayrılmalarında etkili olduğunu, nişan ve düğüne ilişkin tüm planların davacının istekleri doğrultusunda geliştiğini, davacının davalıya ağır sözler söylediğini ve ilgisiz davrandığını, davalının yurt dışında olması nedeniyle davacının rahat davrandığını ve sürekli dışarda başkalarıyla zaman geçirdiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın imar durumu ve konumuna göre belirlenen bedelin uygun olduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun olarak yapılmış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı gibi kamulaştırma bedelinin ödendiğinin de ispatlanamadığı, dosya kapsamına göre taşınmaza 1983 sonrası el atıldığından mahkemece nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca kısmen reddine karar verilen birleşen davada takdir edilen vekalet ücretinde bir isabetsizlik bulunmadığı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden...
Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik için hiçbir masraftan kaçınmayacağını taahhüt ettiğini, yurt dışında yaptığı önceki evliliğini gizlediğini, düğün salonu ve kına masraflarını ailesinin üstlendiğini, bu masrafların davacı tarafından yerine getirilmesi gerektiğini söylemesi üzerine davacının "seni burada aç bırakırım" diyerek tehdit ettiğini, resmi olarak nikah yapıldıktan sonra "ben daha burada boşanmadım. İstediklerimi yapmazsan senden de boşanmayacağım." dediğini, başka kadınlarla aldattığını, maddi anlamda ihtiyaçları karşılamadığını belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddi- 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
vekâlet ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Bu bağlamda; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret farkı zammı ve kıdemlilik alacağı, aile yardımı alacağı, çocuk yardımı alacağı, tahsil yardımı alacağı, giyim yardımı alacağı, ilave tediye alacağı ile izin ücreti alacağı taleplerini kabul etmiş, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarını ise reddetmiştir....