Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nafaka istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş olup bu karardan sonra davalının nafaka hükümlerinin ortadan kaldırılması ve yargı giderlerinin davacıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmekle istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf istemine konu edilen/dava konusu nafaka tutarların ihtiyari dava arkadaşlığı gereği ayrı ayrı 12 aylık tutarlarının sırasıyla; 4800, 6000 TL olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesinde öngörülen “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Ek Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle 2023 yılı için 14.800 TL'dir....

Hüküm, 24/06/2022 dava tarihi ile küçük çocuğun davalı baba tarafından davacı kurumdan teslim alındığı 11/08/2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere reddedilen nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352). Yukarıda açıklanan nedenlerle; reddedilen nafaka miktarı (farkı) itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davacı kurumun istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Mahkemece, davacının şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak açtığı boşanma davasında, nafaka talebinde bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, davacının aralarında görülen şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davasında nafaka talebinde bulunmadığı, geleceğe yönelik nafaka talebinden vazgeçmediği, bu nedenle davacının ayrıca açacağı bir dava ile nafaka talebinde bulunmasına yasal bir engelin olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, aylık 300 TL.yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'nun 175.maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla diğer taraftan nafaka isteyebileceği düzenlenmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2020/205 ESAS 2022/284 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    İcra Dairesinin 2014/947 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka borcunu ödemediğinden dolayı şikâyette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu sebeple atılı suçun unsurlarının oluşmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararının kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Simav İcra Dairesi'nin 2014/947 sayılı şikayetçinin nafaka alacağına ilişkin icra takip dosyasında bulunan 30.04.2014 tarihli örnek 4-5 icra emrinde, 20.11.2013 tarihinden itibaren birikmiş nafaka alacakları ile birlikte “her ay aylık ...için 200 TL küçük çocuklar... için ayrı ayrı 125 TL tedbir nafakası” istenilmiş olup, sözkonusu istemin cari nafaka alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Hükmü temyiz eden davalı ... 22.12.2011 tarihli dilekçesiyle nafaka haricinde kalan hususlara yönelik olarak temyiz talebinden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin nafaka dışında kalan yönlerden reddine, 2-Davacı ... Dereli 22.12.2011 tarihli dilekçesiyle nafaka talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün nafakaya ilişkin olarak bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun yerinde olmadığını, dayanak ilamın dava tarihinin 06/11/2014, karar tarihinin 26/04/2016 tarihi olduğunu, kararda nafaka artış tarihi olarak dava tarihinin esas alındığını, ilk artış tarihinin 06/11/2016 tarihi olması gerektiğini, bilirkişi tarafından dava tarihinden itibaren artış yapılarak hesaplama yapıldığını, dava devam ederken mahkemenin hükmetmediği bir hesaplama ile artış yapılamayacağını, kesinleşme tarihinden sonra artışın hesaplanması gerektiğini, dava tarihinin esas alınmasının yanlış olduğunu, nafaka miktarı 700 TL ise de bu miktarın 400 TL'ye düşürüldüğünü belirterek bilirkişiden yeni rapor alınmasına artış tarihi olarak kararın kesinleşme tarihi esas alınmak üzere karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki (asıl dava)nafakanın kaldırılması - (karşı dava)nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı -karşı davalı vekili dilekçesinde;......

          TMK'nın 329. maddesine göre, "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir." TMK'nın 330. maddesine göre; "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. TMK'nın 331. maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....

          TMK'nın 329. maddesine göre, "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir." TMK'nın 330. maddesine göre; "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. TMK'nın 331. maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....

          UYAP Entegrasyonu