Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusuz kalmadığını, her ne kadar anlaşma boşanma davasında 34 XX 139 plaka sayılı taksinin davacıya devredileceği kararlaştırılmış ise de karardan sonra davalı tarafın aracın mülkiyetini geçirmeyi reddettiği gibi, araç üzerindeki haciz ve rehinler nedeniyle tescil işleminin de yapılamadığını, yine ticari taksi çalışma ruhsatının da evlilik birliğinden sonra 08/04/2013 tarihinde edinildiğini ve edinilmiş mal statüsünde bulunduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Eşler 03.02.1983 tarihinde evlenmişler, 27.07.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 26.05.2006 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Temyize konu dava 26.05.2014 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir....

    Davalı-davacı asıl ..., birleşen davasında mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 29.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, asıl davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl dava yönünden 17/12/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda 12.000,00 TL olarak takdir edilen aracın yarı bedeli olan 6.000,00 TL'nin davalı-davacıdan alınıp davacı-davalıya ödenmesine, davacı-davalının diğer taleplerinin reddine; davalı-davacının birleşen davasının reddine karar verilmiştir....

      Sayılı ilamı ile boşanmışlar ve boşanma kararı 11.11.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma davasının açıldığı 13.09.2013 günü itibariyle taraflar arasındaki mal rejimi sona ermiştir. Dosya kapsamında tarafların aralarında bir mal rejimi uygulanmasına karar verdiklerine dair belge yada beyan bulunmamaktadır. Buna göre taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002'ye kadar mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002'den sonra ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu kabul edilmiştir. Dava; kadın tarafından yasal süre içinde açılmış olup, mal rejiminin tasfiyesine yöneliktir....

      Aile Mahkemesinin 2019/435 Esas sayılı davasında, bağışlamadan rücu edilen aynı altın ve ziynet eşyalarının mal ortaklığına konu arabanın alımı için satıldığı iddia edilmekte olup bedelinin mahsubu talep edildiğini, bu şekilde dava konusu altın ve ziynet eşyalarının bu davada iadesi diğer davada ise mahsubu talebinin açıkça mükerrer bir talep oluşturduğunu, zaten Konya BAM 2. H.D sinin 2019/191 E. 2019/183 K....

      GEREKÇE : Dava, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin alacak istemli açılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davalıya vasi tayin edilmiş olmakla, davanın vasiye yönlendirilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, kısıtlı davalı üzerinden davanın yürütüldüğünü, yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde kabul edilerek vasi üzerinden davanın yeniden görülmesi gerektiğini, aksi takdirde davacı adına kayıtlı otomobil ve motosikletin de mal rejiminin tasfiyesine dahil edilerek karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinafında, müvekkilinin kısıtlandığını, vasi atandığını belirtmiş ise de, buna ilişkin karar ilamını istinaf dilekçesine eklemediği, tarafların boşanma dosyaları incelendiğinde boşanma kararının istinafı üzerine İstanbul 10. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin 2017/3198 E.- 2019/632 K. Sayılı ilamında gerekçesinde davacı kadının hukuki ehliyeti yönünden SHM'ye ihbarda bulunulduğu, Gebze 1. SHM 2015/992 E.- 2016/400 K....

      Dosyanın incelenmesinde, ... vekili tarafından 27.4.2007 tarihinde açılan boşanma dava dilekçesinde aynı zamanda evlilik içinde edinilen menkul ve gayrimenkul mallarla ilgili mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunulmuş, maktu harç yatırılarak açılan bu dava ... 2.Aile Mahkemesi'nin 2007/404 Esas numarasında kayıtlı iken Mahkemenin 6.3.2008 tarihli kararı ile mal rejiminin tasfiyesine (değer artış payına) yönelik alacak davasının ayrılmasına karar verilmiş ve tefrik edilen bu dosya aynı Mahkemenin 2008/285 Esasına kaydedilmiştir. ... vekili harcını tamamladığı 27.7.2010 tarihli dilekçe ile taleplerini 20.000 TL. olarak ıslah etmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Tapu İptali Tescil-Mümkün Olmaması Halinde Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....

          Aile Mahkemesinin 2020/39- 133 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın temyiz incelemesinde olduğunu, davalının mehir senedi ile 250 gram altının müvekkiline verileceğini taahhüt ettiğini ancak edimini yerine getirmediğini, 250 gram altının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istediklerini, müvekkiline nişan ve düğünde ziynet eşyası takıldığını, ziynet eşyalarından 5 adet çeyrek altın ve 125,86 gram ağırlığında 5 adet 22 ayar bileziğin 24/12/2018, tarihinde 22 ayar zincirin 01/01/2019 tarihinde davalı tarafından bozdurulduğunu, 14 adet çeyrek altının da davalı tarafından bozdurulduğunu, davalının 24/12/2018 tarihinde bozdurduğu ziynet eşyaları ile aynı gün 34 XX 847 plaka sayılı aracı satın aldığını, diğer ziynet eşyalarından elde ettiği kazançla bedelli askerlik borcunu ve düğün salonu borcunu ödediğini, ziynet eşyalarından araç alınan kısma ilişkin değer artış payı talepleri olduğunu, geriye kalan zincir ve 14 adet çeyrek altının aynen iadesine, mümkün...

          Davacı tarafından maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açılırken mal rejiminin tasfiyesine dair 5.000.00 TL değer gösterilmek sureti ile de dava açılmış, davacı tarafından dava açılırken 31,40 TL başvurma harcı ile 85.30 TL peşin harç yatırılmıştır. Yatırılan peşin harç 5.000,00 TL değer üzerinden açılan mal rejiminin tasfiyesine dair davaya aittir. Ayrıca mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava bu dosyadan tefrik edilmiştir. Dava açılırken yatırılan başvuru harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. Davacının mal rejiminin tasfiyesi ile boşanma davasının fer'isi olan maddi ve manevi tazminata ilişkin talepler ayrı ayrı nispi harca tabidir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin nispi harç yatırılmıştır. Açılan bu davada, davacı tarafından talep edilen maddi tazminat miktarı 20.000,00 TL, manevi tazminat miktarı 100.000,00 TL olup, yatırılması gereken peşin nispi harç miktarı 2.049,30 TL'dir....

          UYAP Entegrasyonu