Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairece, davacı kadının, dava dilekçesinde boşanmanın yanında ziynet alacağı talebinde de bulunduğunu, başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsadığını, ziynet alacağı talebi, boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olmayıp nispi harca tabi ise de, davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verildiğine göre, ziynet alacağına ilişkin davada işin esasına girilmesi gerekirken ziynet alacağının boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olduğu boşanma davasının reddedilmesi nedeniyle ziynet alacağı talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca davacı kadın, katılma alacağının tahsilini de istediği, katılma alacağına ilişkin talebin, mal rejiminin sona ermesi halinde görüleceği, rejim sona ermedikçe bu talebin incelenmesinin ve tasfiyeye gidilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında açılan boşanma davası...
CEVAP 1.Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde ziynetlerin nelerden ibaret olduğunun ayrı ayrı gösterilmediğini, kadının ortak konutu eşyalarını da yanına almak suretiyle terk ettiğini, ziynet eşyalarının ortak konutta kalmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı erkek vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; cevaba cevap dilekçesi ile talep edilen mal rejiminin tasfiyesine ilişkin istemin işbu dava dosyasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki boşanma davasının da henüz derdest olduğunu ve kesinleşmesi gerektiğini, boşanma davası dosyasının kadının bu talebi yönünden bekletici mesele yapılması gerektiğini, ayrıca kadın tarafından mal rejiminin tasfiyesine ilişkin iki bağımsız davanın açıldığını ve kadının cevaba cevap dilekçesindeki talebi ile ilgili derdestlik sebebiyle ret kararı verilmesi gerektiğini, her ne kadar...
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK md.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM md.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa md.10 ve TMK md.202/1). Tasfiyeye konu 588 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın, eşler arasında mal ayrılığının rejiminin geçerli olduğu 31.05.2001 tarihinde satın alınarak davalı adına tapuda tescil edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede; davacı kadının, evin alımında kullanıldığını iddia ettiği ziynet eşyalarının, Elazığ 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacı tarafından mal rejiminin tasfiyesi konusunda harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın, davacı-karşı davalı erkeğin açtığı zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davasında verilen boşanma kararı yönünden temyiz talebinden vazgeçtiğini 25.11.2016 tarihinde gönderdiği dilekçe ile bildirdiğinden bu yöne ilişkin olarak temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Davalı-karşı davacı kadın...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2020 NUMARASI : 2017/283 ESAS, 2020/305 KARAR DAVA KONUSU : MAL REJİMİNİNİN TASFİYESİ - KATILMA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 22 Nisan 1995 yılında evlendikleri, Sakarya 2.Aile Mahkemesinde 2016 yılında boşandıklarını, tarafların evlilik tarihi 22/04/1995 tarihinden kanunun yürürlük tarihi olan 01/01/202 tarihine kadar 743 sayılı eski Medeni Kanun'un yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejimi, 01/01/2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar ise yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi talebi ile; davalının İstiklal Mah. Zambak Sk....
Toplanan delillerden tarafların 08.10.2000 tarihinde evlendikleri, 11.06.2003 tarihinde açılan boşanma davasının boşanma ile sonuçlandığı, kararın 04.04.2005 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanma dava tarihi olan 11.06.2003 tarihinde sona erdiği (TMK m. 225) anlaşılmaktadır. Davacının ziynetleri satılmak suretiyle davaya konu aracın edinilmesine katkıda bulunduğu kanıtlanmıştır (TMK m. 227/1). Araç, evlilik birliği sırasında taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK m. 218-241) geçerli bulunduğu 05.07.2002 tarihinde edinilmiştir. Mahkemece, araç ve ziynetlerin katkı tarihindeki değerleri belirlenip davacının katkı oranının tespiti, daha sonra aracın tasfiye tarihindeki değeri esas alınarak değer artış payının belirlenmesi gerekir. Katılma alacağı isteğinde ise, edinilmiş mal her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir (TMK m. 219/1)....
Demirkılıç vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte davalı tarafından evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı yönünden mal rejiminin tasfiyesi hükümleri gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edilecek katılma alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, tefrik edilen talepleri hakkında harcını yatırdıkları 10.03.2015 tarihli dilekçe ile evlilik birliği içinde edinilen davalı adına kayıtlı taşınmaz yönünden 322.554,00 TL talep ettiklerini bildirmiştir. Davalı ... vekili, davaya konu edilen taşınmazın babası tarafından kendisine bağışlandığını, kişisel mal olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 322.554,00 TL'nin karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m)....
Somut olaya gelince; eşler, 24.05.2008 tarihinde evlenmiş, 09.07.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Tasfiyeye konu 6 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 20.02.2009 tarihinde kısmen kredi ile satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m)....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yan mal rejimi tasfiyesi istemişse de mal rejimi tasfiyesi için harç yatırılmadığını, mal rejiminin tasfiyesi talep edilmişse de davacı yan 2.000,00 TL tazminat talebi ile harçlandırma yaptığını, mal rejimi tasfiyesi kapsamında tazminat talebi olamayacağından ve de davacı tarafça herhangi bir alacak talebi bulunmadığından usulüne uygun olarak açılmış ve harçlandırılmış bir mal rejimi davası bulunmadığını, mal rejimine ilişkin tefrik kararı verilmesine rağmen boşanma davası içinde tedbir tesis edildiğini, mal rejimi, boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan, ayrı bir tahkikat gerektiren alacak davası konusu olduğunu, mahkemece usulüne uygun açılmış bir dava olmamasına rağmen, mal rejimi bakımından tefrik kararı verilmişse de yeni esas dosyası üzerinden değil hala boşanma dava dosyası üzerinden tedbir tesis edildiğini, boşanma davasının fer'i niteiğinde olmadığı halde mal rejimindeki tedbire ilişkin kararın boşanma dava dosyası esası üzerinden...