Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, davalı-davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi davalarının iş bu dosyadan tefrikine karar verildiği, dosya istinaf aşamasında iken taraflarca açılan boşanma davalarından ayrı ayrı feragat edildiği ve davacı-davalı tarafça yargılama gideri talebinden de feragat edildiği anlaşılmaktadır. Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md:307). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md:310). Feragat, kesin hüküm sonuçlarını doğurur (HMK md:311)....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın, davacı-karşı davalı erkeğin açtığı zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davasında verilen boşanma kararı yönünden temyiz talebinden vazgeçtiğini 25.11.2016 tarihinde gönderdiği dilekçe ile bildirdiğinden bu yöne ilişkin olarak temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Davalı-karşı davacı kadın...

    Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairece, davacı kadının, dava dilekçesinde boşanmanın yanında ziynet alacağı talebinde de bulunduğunu, başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsadığını, ziynet alacağı talebi, boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olmayıp nispi harca tabi ise de, davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verildiğine göre, ziynet alacağına ilişkin davada işin esasına girilmesi gerekirken ziynet alacağının boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olduğu boşanma davasının reddedilmesi nedeniyle ziynet alacağı talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca davacı kadın, katılma alacağının tahsilini de istediği, katılma alacağına ilişkin talebin, mal rejiminin sona ermesi halinde görüleceği, rejim sona ermedikçe bu talebin incelenmesinin ve tasfiyeye gidilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında açılan boşanma davası...

      Demirkılıç vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte davalı tarafından evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı yönünden mal rejiminin tasfiyesi hükümleri gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edilecek katılma alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, tefrik edilen talepleri hakkında harcını yatırdıkları 10.03.2015 tarihli dilekçe ile evlilik birliği içinde edinilen davalı adına kayıtlı taşınmaz yönünden 322.554,00 TL talep ettiklerini bildirmiştir. Davalı ... vekili, davaya konu edilen taşınmazın babası tarafından kendisine bağışlandığını, kişisel mal olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 322.554,00 TL'nin karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : EŞYA ALACAĞI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mal rejiminden kaynaklanamaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1593 KARAR NO : 2022/1851 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2021/92 ESAS, 2021/525 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 tarihinde evlendiklerini, daha sonra karşılıklı boşanma davası açtıklarını, düğün merasimi sırasında sadece müvekkiline 2 adet Adana burması bilezik, ortalama tanesi 20 gram 9 adet bilezik, 25 adet çeyrek altın takıldığını, söz konusu takıların düğün merasiminin ardından borçların ödeneceği söylenerek...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejimi tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejimi tasfiyesi davasının reddine dair ... 7....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yan mal rejimi tasfiyesi istemişse de mal rejimi tasfiyesi için harç yatırılmadığını, mal rejiminin tasfiyesi talep edilmişse de davacı yan 2.000,00 TL tazminat talebi ile harçlandırma yaptığını, mal rejimi tasfiyesi kapsamında tazminat talebi olamayacağından ve de davacı tarafça herhangi bir alacak talebi bulunmadığından usulüne uygun olarak açılmış ve harçlandırılmış bir mal rejimi davası bulunmadığını, mal rejimine ilişkin tefrik kararı verilmesine rağmen boşanma davası içinde tedbir tesis edildiğini, mal rejimi, boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan, ayrı bir tahkikat gerektiren alacak davası konusu olduğunu, mahkemece usulüne uygun açılmış bir dava olmamasına rağmen, mal rejimi bakımından tefrik kararı verilmişse de yeni esas dosyası üzerinden değil hala boşanma dava dosyası üzerinden tedbir tesis edildiğini, boşanma davasının fer'i niteiğinde olmadığı halde mal rejimindeki tedbire ilişkin kararın boşanma dava dosyası esası üzerinden...

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının her ne kadar kendini haklı gösterse ise de iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin hiç bir şekilde davacının rızası dışında ziynet eşyasını almadığını, davacının müvekkiline ziynet eşyalarının borç niteliğinde vermediğini, davacının isteyerek evi terk ettiğini her hangi bir zorlama olmadığını, davacının dava dilekçesinde somut bir şekilde açıkladığını, davacının kişisel eşyalarını, ziynet eşyalarını evi terk ettiğinde yanında götürdüğünü, davacının evde kalan bir kaç giysisini de halasına elden verdiğini, müvekkilinin davacı adına ev almasından kısa bir süre sonra davacının boşanma davası açtığı gibi evdeki bütün ziynet eşyalarını da kötü niyetli olarak yanında götürdüğünü, müvekkilinin rızaen aldığı ziynetleri özel günlerde davacıya misli ile hediye vasfı ile geri verdiğini, düğün bitiminde ziynet eşyalarının davacıya bizzat elden teslim edildiğini, davacıya dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının takılmadığını, bu sebeplerden...

            Davalı vekili ek temyiz dilekçesinde, taraflar arasında protokol düzenlendiğini, mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaştıklarını, protokolün 4.maddesi uyarınca davacı tarafın davadan feragat edeceğini, protokol içeriğinin uygulanabilmesi için hükmün bozulmasını istemiştir. Temyiz dilekçesine ekli protokolün incelenmesinde; tarafların mal rejimine tabi bir kısım mal varlığı konusunda anlaştıkları, hükümden sonra düzenlenen 17.11.2011 tarihli protokolde tarafların, vekillerinin ismi ve imzalarının yer aldığı protokolün açıkça mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükümden sonra, temyiz incelemesi aşamasında davalı vekili, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi konusunda protokol düzenlendiğini ve tarafların sulh olduklarını ileri sürmüştür. Sulh, tarafların talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK.nun 314. maddesine göre sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....

              UYAP Entegrasyonu