Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar, 28.01.1991 tarihinde evlenmiş; 20.08.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 20.08.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sonra ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10. TMK 202/1.m)....

    açılan 2014/496 Esas sayılı dosyanın mal rejiminin tasfiyesi davasının sonucunu beklediği görülmüştür....

    Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; davacı ile davalı ...'ün boşanmalarına ilişkin, ... Başlangıç Mahkemesi'nin kararı, ......

      Kabule göre de; her ne kadar eşya alacağı hakkında davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı erkeğin talebinin evlilik birliği içinde alındığını iddia ettiği eşyalara ilişkin olması sebebi ile işbu talebin mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değerlendirilmesi, bunun içinde boşanma kararının kesinleşmesinin gerektiğinin gözardı edilmesi de hatalı olmuş ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edimiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- ) Davacı erkek vekilinin, eşya alacağı davasına yönelik sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-4- 6 maddesi gereğince Aksaray 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi ve Tasfiyesi, Eşya ve Ziynet Alacağı K A R A R Tarafların boşanmasına ilişkin.... Asliye (Aile) Mahkemesi'nin 2006/205 Esas, 2006/536 Karar sayılı dava dosyanın incelenip iade edilmek üzere dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için dava dosyasının Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        nin boşanma protokolündeki ve protokolü doğruladığı 03.12.2013 tarihli oturumdaki boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma dava dosyasındaki beyandan ve mahkeme içi ikrardan hareketle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

          Diğer yandan Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Hukuk Mahakemeleri Kanunundaki birçok düzenlemelerden de mal ve eşya tabirlerinden taşınır ve taşınmaz varlıkları amaçlanmıştır. Yukarıda sözü edilen kanunlar ile bölüm başlıkları ve kanun maddeleri bir bütün olarak ele alıp değerlendirildiğinde; "mal" veya "eşya" tabirinden, eşlerin sahip oldukları ve mal rejiminin tasfiyesi davalarında konu edilebilecek, ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamının anlaşılması gerekmektedir. Bu açıklamalara göre somut olayda; tarafların boşanma davasında sözünü ettikleri "mal" ve "eşya" tabirlerinden, sadece boşanma davasının feri niteliğindeki nafaka, maddi-manevi tazminat istekleri ile ev ve çeyiz eşyaları anlaşılmamalıdır....

            (HMK md. 389) Yapılan incelemede; davanın boşanma ve fer'ileri, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemi ile açıldığı, mal rejimine yönelik davanın 17/11/2022 tarihli tensip tutanağı ile tefrikine karar verildiği, eldeki davanın boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu dosyada tedbir konulması talep edilen taşınmaz ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığından taşınmaz uyuşmazlık konusu değildir. Bu sebeplerle ilk derece mahkemesinin 30/03/2022 tarihli ara kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir husus bulunmadığı sonucuna varıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

            Aile Mahkemesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talepli dava açmış, davacı erkek 04.10.2017 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece 05.10.2017 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir, hüküm, tarafların istinaf etmemesi üzerine 17.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler, 22.12.2015 tarihinde evlenmiş, 01.11.2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 15.01.2019 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. 24.07.2017 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talepli açılan dava dosyasında davacı erkek tarafından feragat edildiği tarihte boşanma davasının devam ettiği, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma davası olmadığı anlaşılmakla, evlilik birliği devam etmektedir, diğer bir deyimle davadan feragat edildiği tarihte eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....

              Tarafların 22.10.1998 tarihinde evlendikleri, 02.02.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği, 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 02.02.2005 tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejiminin TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin 01.01.2002 tarihinden sonra edindiği bütün malların aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği...

                UYAP Entegrasyonu