Taraflar, 28.01.1991 tarihinde evlenmiş; 20.08.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 20.08.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sonra ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10. TMK 202/1.m)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı, Konya 2.Aile Mahkemesinin 2016/683 sayılı dosyasında açılan boşanma davasına verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde, mehir olarak verilen altınların satılarak evin ortak giderlerine harcandığını iddia ederek hem bu altınların bedelini hem de dosyamız davasına konu taşınmaz için tasfiye talep etmiş ise de, bu dosyadan tefrik edilen bu talepler konusunda Konya 2. Aile Mahkemesinin 2017/92 ve 93 Esas sayılı dosyalarında davaların açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacının bu kez açtığı mal rejimi tasfiyesi davasında mehir altınlarının dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığını ileri sürdüğü, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde daha sonra yeni açılan davada ilk davadan farklı olarak yeni iddiaların ileri sürülebileceği gibi ilk davada ileri sürülen iddianın da değiştirilmesinin hukuken mümkün olduğu gözetilerek davacının işbu dosyadaki iddiası çerçevesinde değerlendirme yapılmıştır....
(HMK md. 389) Yapılan incelemede; davanın boşanma ve fer'ileri, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemi ile açıldığı, mal rejimine yönelik davanın 17/11/2022 tarihli tensip tutanağı ile tefrikine karar verildiği, eldeki davanın boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu dosyada tedbir konulması talep edilen taşınmaz ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığından taşınmaz uyuşmazlık konusu değildir. Bu sebeplerle ilk derece mahkemesinin 30/03/2022 tarihli ara kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir husus bulunmadığı sonucuna varıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Diğer yandan Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Hukuk Mahakemeleri Kanunundaki birçok düzenlemelerden de mal ve eşya tabirlerinden taşınır ve taşınmaz varlıkları amaçlanmıştır. Yukarıda sözü edilen kanunlar ile bölüm başlıkları ve kanun maddeleri bir bütün olarak ele alıp değerlendirildiğinde; "mal" veya "eşya" tabirinden, eşlerin sahip oldukları ve mal rejiminin tasfiyesi davalarında konu edilebilecek, ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamının anlaşılması gerekmektedir. Bu açıklamalara göre somut olayda; tarafların boşanma davasında sözünü ettikleri "mal" ve "eşya" tabirlerinden, sadece boşanma davasının feri niteliğindeki nafaka, maddi-manevi tazminat istekleri ile ev ve çeyiz eşyaları anlaşılmamalıdır....
Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır....
Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesinde ayın (mülkiyet) istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde çalışarak elde ettiği gelirler ile ziynet eşyalarının bozdurulmasından elde edilen para kullanılarak dava konusu ... ada ... parselin satın alındığını ancak davalı eş H.. Ş.. tarafından mal kaçırmak maksadıyla taşınmazın diğer davalı müşterek çocukları M.. Ş..'e devredildiğini, vekil edenin katkısının 1/2 oranında bulunduğunu ileri sürerek 1/2 payın iptaliyle müvekkili adına tescilini istemiştir. Açıklanan bu niteliği itibarı ile dava; mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Ne var ki; taraflar arasında açılmış bir boşanma davası bulunmamaktadır. Davacının, talebinin incelenebilmesi, yasal mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür (TMK. 225/2). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik ön koşulu gerçekleşmiştir....
Tarafların 22.10.1998 tarihinde evlendikleri, 02.02.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği, 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 02.02.2005 tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejiminin TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin 01.01.2002 tarihinden sonra edindiği bütün malların aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 15.11.2011 gün ve 1/259 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının redle sonuçlandığı ve 13.09.2011 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasında boşanma gerçekleşmediği gerekçesi ile hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Davacının boşanma davası ile birlikte açmış olduğu ziynet, çeyiz ve mehir istemine ilişkin davalarının tefrikine karar verilmiş, ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin yargılamaya iş bu dosya üzerinden devam edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının ziynet eşyasına ilişkin davasının reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin tasfiyesi sebebiyle alacak ... ile... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi sebebiyle alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen ........2009 gün ve 856/1162 sayılı hükmün ...'...