Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, otomobilin kişisel malı olduğunu, ev eşyaları ve takıların davacı üzerinde kaldığını bu konuda taraflar arasında protokol düzenlendiğini, banka hesabında bulunan 9440 TL.nin vekil edeninin kıdem tazminatı karşılığı olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taraflarca inkâr edilmeyen 07.01.2007 tarihli protokol ve ibra belgesiyle tarafların alacak ve borçlar hususunda birbirlerini ibra ettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 12.04.2003 tarihinde evlenmiş, 13.10.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 01.03.2007 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. m.)...

    Taraflar 22.6.2006 tarihinde evlenmiş, 19.12.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 23.3.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır.Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m). Dava konusu Bursa ili Osmangazi ilçesi 5583 ada 12 parseldeki kargir apartmanın 3.kat 12 nolu bağımsız meskeni 1/2 paylı olarak davacı ... ile davalı ... adlarına 3.10.2006 tarihinde satış yolu ile tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Dava konusu payın alım tarihi itibarıyla dava değer artış payı alacağı niteliğindedir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğe çıkartılmış ve ismen tanınmadığı sebebiyle tebligat iade edilmiştir....

      Mahkemece; katkı payı alacağı boşanma davasının feri niteliğinde bulunmadığı ve de daval... vekili tarafından usulüne uyun şekilde başvurma harcı ve peşin nispi harç yatırılarak açılmış bir karşı dava veya birleşen dava bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanma davasına karşı dava olarak açılıp daha sonra boşanma davasından ayrılarak görülmeye devam eden bir davadır. Boşanma davasına karşı verilen karşı dava dilekçesinde katkı payı alacağı talep edilmiş ancak miktarı gösterilmemiş ayrıca 3.000 TL ziynet alacağı talep edilerek bunun harcı olarak 12.07.2006 tarihinde 40.50 TL olarak yatırılmıştır....

        Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Davacı vekili dava dilekçesinde talepte bulunduğu mal varlığı ve hangi mal varlığı ile ilgili ne miktar talepte bulunduğunu bildirmemiş, dava boşanma davası ile birlikte maktu harç yatırılarak açılmıştır. 17.01.2007 tarihli açıklama dilekçesinde ise her bir mal varlığının niteliklerini bildirmiş ve hangi mal varlığı için ne miktar talep ettiğini açıklarken fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutmuştur. Yargılama sırasında davacı tarafın herhangi bir ıslah talebi de olmamıştır....

          Taraflar 26.08.1992 tarihinde evlenmiş 13.10.2009 tarihinde açılan ve boşanma ile sonuçlanan davanın 21.05.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Taraflar 13.12.2002 tarihinde ... 13. Noterliği'nde düzenledikleri mal ortaklığı sözleşmesi ile mal ortaklığı rejimini kabul etmişlerdir. (TMK'nun 202/2, 256 md). Mal ortaklığı sözleşmesi, 4722 sayılı Yürürlük Kanunu'nun 10/1. fıkrasında öngörülen yasal 1 yıllık süre içerisinde yapılmıştır. Bu konuda bir uyuşmazlık yoktur. Yür. Kan. 10/3. Fıkrası gereğince, mal ortaklığı rejimi 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar bakımından geçerli olup, 01.01.2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar edinilen mallar, mal ortaklığı rejimi hükümlerine göre tasfiye edilecektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ve alacak ... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 5.Aile Mahkemesinden verilen 21.05.2008 gün ve 68/391 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ......

              ve bugünlere gelmiş olup evlilik sürecinde edinilmiş ve mal rejimi tasfiyesine konu olan bir mal varlığı olduğunu, şirketin müvekkilinin eşi ...'...

                Tarafların 22.10.1998 tarihinde evlendikleri, 02.02.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği, 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 02.02.2005 tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejiminin TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin 01.01.2002 tarihinden sonra edindiği bütün malların aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği...

                  Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin görülmekte olan dava yönünden, eşler arasında mevcut boşanma davasının olmadığı, evlilik birliğinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinin gerçekleşmesi aralarında devam eden mal rejiminin sona ermesine bağlıdır. Başka bir anlatımla mal rejimi sona ermeden alacak muaccel olmayacağından mal rejiminin tasfiyesi istenemez. Mal rejiminin sona ermesi mal rejiminin tasfiyesi davalarının görülebilirlik önkoşulu olup dava şartıdır ve yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen göz önünde bulundurulur. Mal rejiminin hangi hallerde sona ereceği 4721 sayılı TMK'nun 225. maddesinde belirtilmiştir....

                    Aile Mahkemesinin 2014/360 esas sayılı boşanma davası sırasında, " ...karşı taraftan maddi, manevi tazminat ve kendisi için nafaka talebi bulunmadığını, evdeki eşyaları paylaştıklarını, evdeki eşyalar haricinde davacı ile ortak taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının bulunmadığını, mal rejiminin tasfiyesi ile alakalı olarak karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettiklerini, taleplerinden feragat ettiklerini kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında kendisi için nafaka talep etmeyeceğini bildirmiştir. Davacının ... Aile Mahkemesinin 2014/360 Esas - 2014/724 Karar sayılı boşanma davasındaki bu beyanının, maddi ve manevi tazminat ile nafaka ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup, çeyiz senedine konu eşyalar ile ziynetleri kapsamadığının kabulü gerekir. Çeyiz senedine konu eşyalar ile ziynet eşyalarına konu alacak TMK. 174/1. Maddesine dayalı boşanmanın feri niteliğinde değildir....

                      UYAP Entegrasyonu