Bu hâlde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK'nun 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile ANKARA 7....
Eve 700.000,00TL ve üzeri bedelle müşteri çıktığı anda davalı Pınar Bediz satışa muvafakat edeceğini ve aile konutu şerhini tapu kaydından kaldırmayı kabul ve taahhüt eder" düzenlemesine yer verdikleri, mahkeme kararının 7. maddesinde dava dilekçesi ekinde bulunan 04/09/2020 tarihli anlaşmalı protokolünün tasdikine ve kararın eki sayılmasına karar verildiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği dolayısıyla aile konutu şerhi bulunan taşınmazın aile konutu vasfının kalmadığı, taraflar arasında düzenlenen ve infaz kabiliyeti bulunmayan boşanma protokolü ile taşınmazın aile konutu vasfının devam ettirilmesinin hukuken mümkün olmadığı, bu nedenlerle HMK 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1. maddesi gereğince...
Davalı/ davacı kadın vekili; erkeğin davasının reddi ve talepleri doğrultusunda kendi davasının kabulü gerektiği, müşterek çocuk ve kendi lehine hükmedilen nafakaların miktarı ile tazminatların miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Asıl dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede; davalı/ davacı kadın vekili tarafından 13/12/2021 tarihinde boşanma ve mal paylaşımı davası açıldığı, davanın Antalya 9. Aile Mahkemesinin 2021/869 esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir....
Davalı/ davacı kadın vekili; erkeğin davasının reddi ve talepleri doğrultusunda kendi davasının kabulü gerektiği, müşterek çocuk ve kendi lehine hükmedilen nafakaların miktarı ile tazminatların miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Asıl dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış TMK nun 166/1 nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede; davalı/ davacı kadın vekili tarafından 13/12/2021 tarihinde boşanma ve mal paylaşımı davası açıldığı, davanın Antalya 9. Aile Mahkemesinin 2021/869 esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir....
Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mahkemece kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, davalının başka bir kadınla yaşadığı ve haysiyetsiz hayat sürdüğüne dair bir delil elde edilemediğini, boşanma kararını istinaf etmediklerini, bu yönden kararın kesinleştirilmesini istediklerini, tarafların 30 yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, tarafların yetmişli yaşları aşmış insanlar olduğunu, bu nedenle belirlenen tazminat miktarını ödemesinin mümkün olmadığını, tarafların birikimleri ile aldıkları gayrimenkulleri çocuklarının üzerine devrettiklerini, davalının üzerine kayıtlı malvarlığı ve emekli maaşı dışında gelirinin olmadığını belirterek kararının boşanma dışındaki nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma ve mal rejimi nedeniyle alacak davasıdır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ davalı erkek vekili; asıl davanın reddi, karşı dava ve birleşen davanın kabulü olmak üzere hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı/ davacı kadın vekili hükmün; lehine hükmolunan nafaka ve tazminatların miktarlarının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve katılma alacağı istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış önlem nafakası istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/737 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı kadın boşanma davası ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00- TL lik katılma alacağı davasına konu evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan iki araba ve bir ev üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve katılma alacağı miktarının bilirkişi incelemesinde belirlenecek bedel üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
görüşünü benimsediğini, Boşanma davasında boşanma kararıyla birlikte asli olarak velayet, nafaka ve tazminat konularının karara bağlandığını, taraflar arasında kesinleşmiş boşanma davasında "ileride katkı payı alacağı davası açacağımız için anılan taşınmaz kaydına tedbir konulması" taleplerinin mahkemece tensip kararıyla "talep edilen "tedbirin eldeki davanın konusu olmadığından" gerekçesiyle red ettiğini, gerçekten de öğretiye göre de; katkı payı alacağı boşanmanın asli unsuru olmayıp feri unsuru olduğundan anılan nedenlerle HMK m 303' te düzenleme altına alınan kesin hüküm Mal paylaşımından feragat edilecekse; açıkça, “….katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talep hakkımdan feragat ediyorum…” şeklinde bir ibareye yer verilmesi gerektiğini ve protokolün hakim tarafından onaylanması gerektiğini bu şekildeki bir ibare ve hakim onayı ile birlikte boşanma davasından sonra tarafların birbirlerine mal paylaşımı davası açmasının mümkün olamayacağını belirtmiş Dava konusu taşınmazın...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2012/944 esas numarası ile görülen boşanma, nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat ile mal paylaşımı davası açtığını, ancak dava devam ederken Murat Yağçı'nın vefat ettiğini, eşinden şiddet görmüş ve boşanma davası açmış müvekkilinin bu aşamada zaman bakımından mirasçı sıfatı kazanması ve rızası dışında herhangi bir şekilde kendisi tarafından kullanılmayan kredinin sorumluğunun yükletilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, icra inkar tazminatına ilişkin ise müvekkilinin kredi kullanımı hakkında veya yapılan harcamalar konusunda vefat eden eşi Murat Yağçı tarafından bilgilendirilmediği açık olduğundan müvekkilinin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini belirterek, açıklanan bu sebeplerle usule ve hukuka aykırı olan davanın kabulüne ilişkin kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2010/540 E-2014/256 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu kararın 02.02.2015 tarihinde kesinleştiğini beyan etmiş ve taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile davalının İş Bankası Afyonkarahisar Şubesi'ndeki mevduat hesabı ile eşlerin Şekerbank Afyonkarahisar Şubesi'ndeki ortak mevduat hesabında bulunan paralardan davacının katılma payı alacağına ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL'nin tasfiye tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Afyonkarahisar 2....