ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2562 KARAR NO : 2023/2560 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAVAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/142 (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Boşanma ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinde inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; tarafların Kavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/325 esas 2023/138 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ancak henüz kararın kesinleşmediğini, Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulünü, davalının kayıtlı bulunan Samsun İli, İlkadım İlçesi, Derebahçe mah. 3479 ada 26 parsel zemin kat 4 nolu bağımsız bölüm ile Yeniömerli mah. Merkez 1.sok....
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; tarafların ortak mirasbırakanları Hikmet Maner'in 1079 ada 14 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümü 1982 yılında evlat edindiği kardeşi Salahettin'in oğlu (davacı Gülay'ın kardeşi;davacı Kerem'in dayısı) olan davalı Selçuk'a 24.06.2003 tarihli satış suretiyle temlik ettiği, 1931 doğumlu olan murisin 15.02.2011 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davalı ile 1991 yılında evlat edindiği kardeşi Salahettin'in kızları Gülçin (Gülçin' in 2002 yılında ölümü ile oğlu davacı Kerem) ve davacı Gülay'ın kaldıkları anlaşılmaktadır. Davalı asil, temyiz dilekçesinde, eşi olan müdahil ile aralarındaki boşanma ve mal paylaşımı davası nedeniyle ondan mal kaçırmak için eldeki davayı açtırdığını ve davayı kabul ettiğini ancak asli müdahil ile anlaşmalarına rağmen davacıların davadan feragat etmeyerek davacılar tarafından aldatıldığını, iradesinin fesada uğratıldını ve kabulün gerçek iradeyi yansıtmadığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur....
Katılma alacağı, yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK’nun 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda; taraflar 03.02.2012 tarihinde evlenmiş, 10.11.2017 tarihinde açılan boşanma davasında, TMK’nun 166/3 maddesi uyarınca verilen ve 04.01.2018 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı gereğince boşanmışlardır. Taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için, eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki boşanma davasının her ne kadar Dörtyol Aile Mahkemesi'nde görülmekte ise de yapılan yargılama sırasında Dörtyol Aile Mahkemesi'nin yetkisine itiraz edildiğini ve boşanma davasına bakmaya yetkili mahkemenin İskenderun Aile Mahkemesi olduğunu beyan etmelerine rağmen boşanma davasına bakan mahkemenin hatalı değerlendirmeyle yetki itirazının reddine karar verdiğini, mahkemenin kararının aksine yetikli mahkemenin İskenderun Aile Mahkemesi olduğunu, boşanma davasına bakan mahkeme yetkili olmadığından dolayı mal rejimi davalarını İskenderun'da açtıklarını, yetkisizlik kararını kabul etmediklerini, ayrıca bu mal rejimi dosyasında boşanma davasının neticesinin beklenilmesi ya da en azından yetki yönünden kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken yetki hususunun sonucu beklenmeksizin yetkisizlik kararı verildiğini, bu nedenlerle ilk derece...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2021/989 ESAS - 2022/632 KARAR DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma- Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 1980 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, taraflar evlendikten sonra bir süre Ankara'da yaşadıklarını daha sonra Almanya'ya yerleştiklerini, davalının müvekkiline ve küçük kızına fiziksel şiddete varacak düzeyde baskı yaptığını, davalının ailesinin müvekkiline karşı kötü tutum sergilediğini, davalının önce evini ayırarak taşındığını daha sonra da mal varlığını elinden çıkarmak için başkalarına muvazaalı satışını gerçekleştirmek için Türkiye'ye döndüğünü, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek...
Aile Mahkemesinin 2021/538 Esas sayılı dosyası ile tekrar boşanma davası ve mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığı, davalı T6'ın adına kayıtlı taşınmazları muvazaalı olarak davalılara devir ettiği, söz konusu devirlerin mal kaçırmak amacı ile yapıldığı belirtilerek muvazaalı işlemin iptali ile taşınmazların yeniden davalı Emine adına tesciline ve davaya konu Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Süleymaniye Mahallesi 4840 ada 4 parsel 1 nolu bağımsız bölüm ile Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Süleymaniye Mahallesi 4840 ada 3 parsel 1 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazların 3.kişiye devrini ve cebri icra yoluyla dahi satılmasını önleyici ihtiyati tedbir şerhinin konulmasını talep etmiştir....
Cyb-5a Blok No:47 K:1 D:5 Merkez Elazığ adresinde bulunan konutun davacıya devredileceği ve bu konutun önceki ödemeleri ve ileriye dönük bütün ödemelerinin davalı tarafından yapılacağı hususundaki anlaşmanın onaylanmasına, tarafların birbirlerinden mal paylaşımına ilişkin olarak bir talepte bulunmayacakları ve yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti konusunda birbirlerinden talepte bulunmayacakları hususlarında anlaştıkları şeklindeki anlaşmanın onaylanmasına, tarafların anlaşmaları gereği; nafaka (tedbir-iştirak), boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir ekonomik hak (katkı, katılma ve değer artış payı alacağı da dahil olmak üzere), eşya (çeyiz, ziynet ve ev eşyası), yargılama gideri istemediklerini beyan ettiklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca istinaf dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası içerisine mal rejiminden doğan haklarını davalı kadına hibe ettiğine dair yazı içeriği sunduğu, bu belgenin kendisi tarafından verildiği ve belge altındaki imzanın da kendisine ait olduğunu mahkemede alınan beyanında kabul ettiği, davacı erkeğin, mal rejiminden doğan haklarını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 285 inci ve devam maddeleri gereğince davalı kadına hibe ettiği ve bu hibenin de geçerli olduğu, tanık beyanında da belgenin mal paylaşımı için verildiğinin belirtildiği, iş bu davanın, bu belgenin verilmesinden sekiz yıl sonra açıldığı ve hibeden sonra açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarını ve talebini kabul etmediklerini belirterek, haksız ve hukuki mesnetten uzak, kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, boşanma davasından sonra gelişen olaylar dikkate alındığında, taraflar arasında anlaşmalı boşanma hükmü ile boşanmanın mali sonuçları, velayet ve diğer hususlarında kurulan dengenin bozulduğu, davacının bu davadan sonra davalı kadın tarafından açılan pek çok davaya maruz kaldığı gibi davalı kadının da bu soy ismini kullanmakta menfaati bulunduğuna dair kanaat oluşturacak delil sunmadığı gerekçesi ile TMK.173/3 kapsamında gelişen olaylar nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiştir....